Paylaş
Erken yaşlarda sanatla haşır neşir olmalarına imrenir ve hatta benzer tablolar bizim müzelerde olmadığı için kıskanırdım.
Köprülerin altından çok sular aktı.
Şimdi o yurt dışında imrendiğim görüntüler bizde de sıklıkla karşıma çıkıyor.
Sadece bu geçtiğimiz birkaç hafta zarfında gezdiğim sergilerin hemen hepsinde sanatı keşfetmeye gelen küçük öğrencilerle yolum kesişti.
İzmir Arkas Müzesi’ndeki Picasso, İstanbul’da bienal kapsamında Pera Müzesi’nde, bienale yan etkinlik olarak Abdülmecit Efendi Köşkü’ndeki “İçimdeki Çocuk” Sergisi hep karşıma çıktılar.
Çocukların eğitimine destek için her yıl özel bir gece düzenleyen İstanbul Modern zaten müzenin Eğitim ve Sosyal Projeler bölümünde sergileri çocuklara anlatan uzmanlarla çalışıyor.
Bunları neden anlatıyorum?
Zira İKSV’nin kültür politikalarıyla ilgili sekizinci raporu projektörü çocuklara çeviriyor.
“Erken Çocukluktan Gençliği Sanatla Büyümek”.
FARKLI SOSYO EKONOMİK ÇEVRELERDEN
İKSV kültür politikaları çalışmaları çerçevesinde 2011 yılından itibaren, “İstanbul’da Kamusal Alanda Sanat Uygulamaları için Öneriler”, “Türkiye’de Sanat Eğitimini Yeniden Düşünmek”, “Kültür Sanatta Katılımcı Yaklaşımlar, “Yerel Yönetimler için Kültürel Planlama” gibi raporlar hazırlamıştı.
Bunların tümüne web sitelerinden ulaşmak mümkün.
Bu son rapora gelirsek, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanmış.
Rapor erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın, aile ve okul hayatı dışında kalan serbest zamanlarda sanat etkinliklerine katılmanın çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle ve iyi örneklerle ele alıyor.
En önemlisi, 46 yıldan beri kültür-sanat alanında faaliyet gösteren İKSV’nin çocuk dostu bir kültür kurumuna dönüşüm sürecine denk geliyor.
Geçtiğimiz nisan ayında bu sürecin odağında olan, kurumun İstanbul Kalkınma Ajansı’nın katkısıyla Şişhane’deki binasında çocukları ve gençleri sanatla buluşturmak üzere faaliyete geçen “İKSV Alt Kat”ı yazmıştım.
Linkini aşağıya bırakıyorum.
UNESCO sanatın ve sanat eğitiminin çocuk gelişimi üzerinde oynadığı önemli rolü vurgularken, sosyoekonomik durum, mültecilik, kültürel azınlık olma ve engellilik statüsünden bağımsız olarak her çocuğun sanata erişimini evrensel bir insan hakkı olarak savunuyor.
Nitekim tam adı “İKSV Alt Kat Öğrenme ve Etkileşim Alanı” olan, yukarıda sözünü ettiğim mekanda amaç farklı sosyoekonomik ve sosyokültürel çevrelerden gelen çocukları, mülteci çocuklarını kaynaştırmak.
İstanbul Bienali kapsamındaki yan etkinlikte küçük öğrenciler Abdülmecit Efendi Köşkü bahçesinde, Llyod Le Blanc’ın Enginarlar eserini inceliyorlar
OKULU TERK ETME ORANI 5 KAT AZALIYOR
Rapordaki bazı verilere gelirsem, Türkiye’de 0-17 yaş arasındaki çocuklar TÜİK’e göre toplam nüfusun yüzde 28’ini oluşturuyor.
Nüfusun yüzde 8’ini ise 4 yaş altı çocuklar oluşturuyor.
Bu oran ile Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en yüksek küçük çocuk nüfusuna sahip ülke konumunda.
Gelişimde kritik bir dönem olan bu yaş grubundaki dört çocuktan biri yoksul.
Öte yandan son 20 yıldır yapılan araştırmalar, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocukların sanat temelli programlara katıldıklarında okulu terk etme oranının 5 kat azaldığını, üniversiteden mezun olma şanslarının 2 kat arttığını ortaya koyuyor.
Küçük yaşlarda sanatla tanışma, genç yetişkinlik yıllarında oy kullanma gibi vatandaşlık sorumluluklarını yerine getirmeyi dahi etkiliyor.
Ne ki sanatla erken yaşlarda tanışma dediğimizde önümüzdeki tablo pek iç açıcı değil.
İstanbul Modern Müzesi’nde ‘İplikten Çözülenler’ Sergisini gezen çocuklar neşeyle sergiyle ilgili soruları cevaplıyorlar.
Rapora göre, 2013 yılında İstanbul’da kentsel alanlarda yaşayan ve devlet okullarına giden 6-11 yaşındaki çocuklarla yapılan araştırmada, çocukların gün içerisinde televizyon seyretmeye diğer aktivitelerden daha fazla zaman ayırdıklarını ortaya koymuş.
Bu araştırmaya göre, çocukların yüzde 73’ü müze ve sergiye, yüzde 49’u tiyatroya, yüzde 48’i sinemaya hiç gitmediğini söylemiş.
Çarpıcı gerçek şu:
Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ne kadar yüksek ise çocukların televizyon karşısında geçirdikleri vakit o kadar az ve sanat aktivitelerine zaman ayırma sıklığı o kadar fazla.
Dolayısıyla başta müzeler tüm sanat kurumlarının çocuk programları, çocuklar arasındaki her türlü eşitsizliğin giderilmesi ve daha sağlıklı büyümeleri için son derece mühim.
https://www.gunlukkoseyazilari.com/hurriyet-gila-benmayor-17-nisan-2019-iksv-alt-kat-istanbul-kalkinma-ajansinin-destegiyle-cocuklari-ve-gencleri-sanatla-bulusturuyor/513589
Paylaş