Paylaş
Nedir bu tarımsal neo-kolonyalizm?
Türkiye’nin birbiriyle bağlantılı olarak günlerden beri tartıştığı iki meseleden "toprak satma ve kiralama" nicedir dünya basının gündeminde.
En son konuya değinen The Economist’in iddiasına göre, Türkiye de Bahreyn’e 500 milyon dolara arazi satmış.
Suudiler de sıradaymış.
Toprak Dede diye bilinen Hayrettin Karaca ile Sümerolog yazar Muazzez İlmiye Çığ’ın geçtiğimiz aralık sonu Meclis kapısında yabancılara toprak satışını nasıl protesto ettiğini hatırlayın.
Boşuna değildi protestoları.
Karaca ile Çığ’ın kanal kanal dolaşıp dertlerini anlatmaya çalıştıkları günlerde Fransız Nouvel Observateur Dergisi’nde "toprak satışıyla" ilgili kapsamlı bir dosya yayınlandı.
Özetlemeye çalışayım.
FAO’DAN ALARM ZİLLERİ
Çoğunluklu "yoksul" diye bilinen ülkeler toplam 20 milyon hektarlık araziyi satışa çıkartmış durumda.
Başlıca alıcılar, arazileri pek verimli olmayan ve gelecekte "halkı doyuramama" gibi bir tehditle karşılaşmaları beklenen Çin, Güney Kore, Körfez ülkeleri.
Dergiye göre, 21. yüzyıla damgasını atacağı tahmin edilen "gıda savaşları"nın ilk aşaması işte bu tarıma yönelik arazi satışları.
Peki hangi ülkeler satışa çıkartmış topraklarını?
Nouvel Observateur şöyle sıralamış ülkeleri:
Arjantin (4,5 milyon hektar), Brezilya (2,2 milyon hektar), Kongo (1 milyon hektar), Sudan (1 milyon hektar), Uganda, Zimbabve, Madagaskar, komşumuz Ukrayna (340 bin hektar), Pakistan (400 bin hektar), Moğolistan, Laos, Kamboçya ve Endonezya.
BM Gıda ve Tarım Organizasyonu’nun (FAO) bu konuda çaldığı alarm zilleri küresel ekonomik kriz yüzünden ikinci planda kalmış dergiye göre.
Bu kürese boyutta toprak alımını "tarımsal neo-kolonyalizm" diye tanımlayan da bizzat FAO’nun Başkanı Jacques Diouf.
KÖRFEZ ÜLKELERİ GIDA GÜVENLİĞİ PEŞİNDE
Uzmanlara bakılırsa, geçtiğimiz aylarda tahıl fiyatlarındaki patlama en fazla Körfez ülkelerinin gözünü korkutmuş.
Gıda gereksinimlerinin yüzde 70 ila yüzde 90’ını ithal eden Körfez ülkeleri bu nedenle diplomat ve bakanlarını "tarım için uygun arazi arama" turlarına göndermiş.
Nouvel Observateur, Suudi işadamı Halil Zaini’nin ağzından "Endonezya, Sudan, Senegal’de projelerimiz var. Onların toprağı, bizim de paramız var" sözlerine yer veriyor.
Çin, Güney Kore, Körfez ülkeleri "gıda güvenliği" gerekçesiyle alıyor toprakları.
Ancak başka yatırımlar için de alanlar var.
Örneğin Benetton, yıllar önce Arjantin’de Patagonya’da 900 bin hektarlık arazi almış.
Yünleri için koyun yetiştiriyor.
Komşu arazilerin tapuları da Ted Turner, hafta sonu Antalya’ya gelen Richard Gere, Matt Damon gibi oyuncuların elinde.
Antalya’da Mardan Oteli’nin sahibi Azeri milyarder İsmailov’dan aldığı parayı araziye yatıran Gere’in "yeni-sömürgeci" çıkması beni şaşırtmadı değil.
FİNANS KURUMLARI SIRADA
Arazileri şekerkamışı, mısır, soya ekerek "biyoyakıt" elde etmek için alanlar da var.
Bazı uluslararası finans kurumları arasında da "yeni-sömürgeci" sınıfında saymak mümkün.
Örneğin Ukrayna’da arazi alan Morgan Stanley.
Nouvel Observateur şöyle bir tehlikeye dikkat çekiyor:
"Arazilerin, doğal kaynakların yerel halkın hiçbir çıkarı gözetilmeksizin talan edilmesi siyasi istikrarsızlıklara, ayaklanmalara yol açabilir".
Özetle, mayın temizleme nedeniyle gündeme gelen "toprak satışı ya da kiralaması" öyle basit bir iş değil.
Her yönüyle tartıp biçmek gerek.
Kaldı ki, mayınlar temizlendikten sonra neden toprakları kendimiz işlemeyelim?
Organik tarımda bayağı yol aldık sayılır.
Arazi mayınlardan temizleninceye kadar yani beş yılda daha da uzmanlaşmış oluruz.
İstanbul Modern beşinci yılında
GEÇEN akşam İstanbul Modern’in beşinci yılını kutladı
Müze koleksiyonunu yenilemiş, büyütmüş.
Koleksiyonunda genç çağdaş sanatçıların eserlerine daha fazla yer vermiş.
Üst katta karşıma ilk çıkanlardan birinin geçen yıl Art Basel’da görüp hayran kaldığım Taner Ceylan olması müthiş bir sürprizdi.
Ceylan uluslararası sanat camiasının yakından izlediği bir isim.
Taner Ceylan, Kutluğ Ataman, Semra Gürbüz, Leyla Gediz, Şükran Moral ve diğerleri İstanbul Modern’in beşinci yılında yeni ufuklara yelken açtığının göstergesi.
Paylaş