Paylaş
1940’lı yılların başında çocukken ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmiş olmasına rağmen ruhen Edirnesi’nden hiç kopmadı.
Şimdi adını kimselerin hatırlamadığı Reşadiye mahallesindeki evi, Tunca ve Meriç nehirleri üzerindeki Bülbül bahçeleri, çarşı, ilkokulu anılarında hep capcanlıdır.
Edirne’ye Hürriyet Treni’ne gideceğimi söyleyince “Selimiye Camii’yi benim için de gez, üç basamağa dikkat et” diye sıkı sıkı tembih etti.
Edirne’ye girer girmez değerli bir mücevher gibi karşıma çıkan Selimiye Camii, UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmeye hazırlanıyor.
Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu’nun verdiği bilgiye göre, karar 19 Haziran’da açıklanacak.
Tanrıkulu “Listeye girmek için belediye ve STK’lar el ele çok sıkı çalıştık ve başardık” diyor.
Selimiye Camii’nin UNESCO’nun listesine girmesi şehirde turizmi “kanatlandırabilir”.
Osmanlı’ya 96 yıl başkentlik yapmış olanEdirne 700’e yakın eseriyle aynen bir açık hava müzesi.
Turizmde kesinlikle hak ettiği yerde değil.
SELİMİYE CAMİİ’Yİ ANLATAN REHBER YOK
Gerçi yatak kapasitesi de oldukça düşük (800-1000 arası) ancak şehirde halen inşaatı devam eden 3 tane 4 yıldızlı otelin açığı kapatacağı hesaplanıyor.
Eskiden tanıdığım Edirne Müze Müdürü Hasan Karakaya “Edirne’de yüzünüzü çevirdiğiniz tarafta tarihi bir eserle karşılaşabilirsiniz” diyor.
“Hadrian dönemi surlarından, Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu mahalleye kadar gezilecek sayısız yer var” diyor.
Edirne, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın geçenlerde vurguladığı “Kültür Turizmi”nin önemli bir merkezi olabilir.
Geçen yıl 400 bin olan turist sayısı bu yılın ilk beş ayında 1 milyonu bulmuş.
Ne ki, yeterli turist rehberi yok.
Selimiye’yi doğru dürüst anlatan bir rehberin olmayışı ne yazık.
Turizm Edirne için önemli bir açılım ama tarım da vazgeçemeyeceği bir sektör.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi Özay Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, Türkiye’de ayçiçeğinin yüzde 30’u ile çeltiğin yüzde 60’ı Edirne’de üretiliyor.
Daha iyi bir sulama sistemiyle Edirne Trakya’nın tohum merkezine dönüşebilir.
Sulama için gözler Hamzadere ve Çakmak barajlarında.
PLANLARIİMP YAPMIŞ
Başbakan Erdoğan geçtiğimiz 11 Mayıs’ta Hamzadere Barajının açılışını yapmış ama henüz ortada sulama sistemleri yok.
Anlayacağınız “sanal bir açılış” olmuş.
Çakmak Barajı’nın da inşaatı devam ediyor.
Esasında tarım şehri olan Edirne’de hem tarım iyi gitmiyor, hem de kırsal kesimde nüfus giderek azalıyor.
1. Teşvik bölgesinde olmasına rağmen teşvik almayan Edirne’de işsizlik Türkiye genelinin üç-dört puan üstünde.
Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu’nun verdiği bir bilgi beni hayrete düşürdü.
Edirne’nin şehircilik planları İstanbul Metropolitan Planlama Merkezi (İMP) tarafından yapılıyormuş.
İMP’nin ön görüsüne göre, Edirne merkezinin nüfusu 2020 yılında 1 milyon olacak.
Tanrıkulu “Bize danışmadan, STK’larımızla doğru dürüst iletişim kurmadan masa başı yapılan bir planlama.İstanbul’daki İkitelli ve civarındaki ağır sanayinin buraya taşınması planlanıyor. Bu Edirne’nin, Trakya’nın ölüm fermanıdır” diyor.
Hayatımda böyle bir şey duymadım.
Bir şehir ne olacağına kendi karar veremeyecek ise sonumuz hayırlı değil.
EDİRNELİ KADIN GİRİŞİMCİLER
Trende ziyaretimize gelen TOBB’a bağlı Edirne Kadın Girişimciler Kurulu’nun bünyesinde Uzunköprü, Keşan, İpsala dahil 30 girişimci var.
Trene gelen Müjgan Tatlı’nın giyim dükkanı, Ayşegül Kayalar’ın kafetarya, Semra Gözaçan’ın tıbbı malzeme satan dükkan sahibi.
Anlattıklarına bakılırsa, Edirne’de kadınların ekonomik katılımında bir sorun yok.
Kadınlar hem gündüz, hem gece rahatlıkla sokaklarda dolaşabiliyorlar.
10 gün önce Elazığ’da aktarılanlardan tamamıyla farklı bir tablo söz konusu.
“Edirne özellikle kadınlar için yaşanması rahat bir şehir. Ama korkuyoruz. İMP’nin planladığı gibi sanayileşmenin buraya kaydırılması şehrimizi mahveder” diyorlar Edirne’nin girişimci kadınları.
“Dokunmayın Edirne’mize” diye ekliyorlar.
Paylaş