Paylaş
Kavaf’ın da katıldığı KAGİDER’in toplantısında Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009 “Cinsiyet Uçurumu” Raporunu tartışmıştık.
Türkiye 134 ülke arasında 129. sıradaydı.
Toplantıda,Kavaf’a “Neden böyle? DEF’in raporundaki verilerle bizim elimizdeki veriler uyuşuyor mu?” diye sormuştuk.
DEF’in , Türkiye’yi hep sonuncu sıralara yerleştiren “Cinsiyet Uçurumu” raporlarıyla ilgili resmi ağızlardan hiçbir açıklama, bir itiraz dahi duymamıştık bugüne kadar.
Kafav, KAGİDER’in o toplantısında “Cinsiyet Uçurumu” Raporu’nun sorgulanacağını, hatta gerekirse DEF yetkilileriyle görüşüleceğini söylemişti.
Aradan koskoca bir yıl geçti.
DEF’in 2010 yılı “Cinsiyet Uçurumu” Raporu’nu geçenlerde açıkladı.
Sonuç yine aynı.
Yine sonlardayız ama bu kez 126. sıradayız.
KOMİSYON NE DİYOR?
Anladığım kadarıyla ne Kavaf, ne de Başbakanlığa bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü raporla ilgili herhangi bir girişimde bulunmuş değil.
Sevdik bir kere sonunculuğu.
Geçen yıl söz veren Kavaf’tan ses yok.
Peki bu skora TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ne diyor?
Dün telefonla ulaştığım komisyon başkanı Güldal Akşit “Sonucu içime sindiremiyorum” diyor.
Komisyon güzel bir şey yapmış.
Bir önceki raporla ilgili DEF’in kriterlerinde temel aldığı verileri sağlayan kurumlardan UNDP temsilcileriyle görüşmüş.
Akşit “Kriterler arasında yerel meclislerde kadın üye sayısı, kadın meclis başkanlarının sayıları, istihdam oranı var. Bunlar bizim zayıf konularımız” diyor.
“Bu sonuçlar karşısında karalar bağlamaya gerek yok, daha iyi sonuç için çözümler üretmek gerek” diyor.
Kadın meselesinde nihayet “sağduyulu bir ses”.
Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun konuyu meclisin gündeminde tutmayı başarmasını diliyorum.
KADIN CEO ORANINDA LİDERİZ
Bu arada DEF’in “Cinsiyet Uçurumu” Raporu’nun bazı gazetelerde hiç yer bulmaması düşündürücü.
Neticede ortada dünyanın bildiği bir gerçek var.
Türkiye “kadın-erkek eşitliğinde” sınıfta kalmış bir ülke.
Bu karanlık tabloda göğsümü kabartacak tek şey kadın CEO oranında dünya liderliğimiz.
Dünya ortalaması yüzde 5 iken, bizde bu oran yüzde 12.
Ne yazık ki bu başarıdan da pek çoğumuz haberdar değiliz.
Geçen akşam Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölgesi”nde türbanlı kadınların, muhafaz^akar çevrelerde üst düzey mevkilere gelmedikleri konuşuluyordu.
Şimdi adını hatırlamadığım katılımcılardan biri, sadece muhafaz^akar kesim değil Türkiye genelinde aynı durumun söz konusu olduğunu söyledi.
Ne kadar yanlış…
“Cinsiyet Uçurumu” Raporunda sonuncular arasında olabiliriz ama “kadın CEO” açısından Norveç’in peşinden dünya lideriyiz.
Hiç olmazsa bununla gurur duyalım.
İSTANBUL’da iki gün peş peşe önemli toplantılar yapıldı.
Tophane-i Amire’deki “Avrupa Ruhu-İstanbul Forum” toplantıları ne yazık ki basında yeterince ilgi görmedi.
“Avrupa Ruhu” kavramının ne olduğunu özetlemeye çalışayım.
Bu girişim, Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso tarafından 2004 yılında başlatılıyor.
Amaç topluluk içersindeki “kültürel farklılıkları” gidermek.
“Kültürel farklılık” deyince sadece Türkiye ile AB aklınıza gelmesin.
Topluluğa katılan eski Sovyet Bloku ülkeleriyle Avrupa’nın çekirdek ülkeleri arasında bir “kültürel uçurum” söz konusu.
Sovyetler döneminin sanat anlayışıyla, Avrupa’nın özgür, bireysel sanat anlayışı siyahla beyaz gibi.
Tam entegrasyonun sağlanması için uçurumun giderilmesi gerek.
Bunda Türkiye’nin de katkısı önemli.
Barroso’nun bu girişiminde politikacıların yanı sıra, sanat-kültür insanları, akademisyenler, sivil toplum örgütleri yer alıyor.
İŞ DÜNYASINI İŞİN İÇİNE ÇEKMEK
6. yılını geride bırakan girişim şimdi iddialı bir şeyin peşinde.
İş dünyasını da işin içine çekmek istiyor.
İş dünyasının desteğiyle “Avrupa Kültür ve Ekonomi Platformu” hayata geçirilecek.
Böylelikle kültür ve ekonomi birbirlerini daha fazla besleyecek.
Unutmayın ki, “kültür ekonomisi” Avrupa’da her yıl yüzde 35 oranında büyüyen, istihdam sağlayan ve neredeyse “otomotivden” büyük bir sektör.
“Avrupa Ruhu-İstanbul Forumu”nu destekleyen kurumlar arasında olan TÜSİAD yukarıda sözü geçen platformda yerini almaya hazır.
Toplantıların konuşmacılarından olan TÜSİAD, AB temsilcisi ve Uluslar arası Koordinatörü Bahadır Kaleağası bunu bizzat dile getiriyor.
Üyelerinin çoğu Türkiye’de sanat ve kültüre en fazla yatırım yapan kişiler olan TÜSİAD’ın böyle bir platformda yer almasını memnuniyetle karşılıyorum.
Paylaş