Büyüme eşit değildir refah

BM Kalkınma Programı (UNDP) ve TOBB’un düzenlediği “Yoksulluğu Azaltma ve Toplumsal Kapsamada Özel Sektörün Rolü” başlıklı toplantıda konuşan Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, “Eşitsizlik duygusu kadar toplumu tahrip eden bir şey yok. Bu, şirketler için de geçerli” dedi.

Haberin Devamı

NOBEL ödüllü ünlü Amerikalı ekonomist Joseph Stiglitz dün İstanbul’daydı ve hem dünyaya, hem Türkiye’ye önemli mesajlar verdi.
BM Kalkınma Programı (UNDP) ve TOBB’un birlikte düzenledikleri “Yoksulluğu Azaltma ve Toplumsal Kapsamada Özel Sektörün Rolü” başlıklı toplantının ana konuşmacısı olan Stiglitz temaya uygun olarak gelir eşitsizliğinin üzerinde durdu.
Eşitsizlik deyince konu hem Stiglitz’in ülkesini, hem Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Büyüme eşit değildir refahZira OECD ülkeleri arasında zengin ile yoksul arasında gelir uçurumun en yüksek olduğu Şili ve Meksika’nın yanı sıra ABD ve Türkiye var.
2011 yılında Time Dergisi tarafından en etkili 100 kişi arasında gösterilen Profesör Stiglitz’e göre, eskiden herkes büyümenin refahı getireceğine inanıyormuş.
Ne ki bu inancın yanlış olduğu anlaşılmış.
“Şimdi artık büyümenin refahı eşit yansımadığını gördük. ABD örneğin 2009 yılından beri kesintisiz büyüyor ama orta sınıf 25 yıldır yerinde sayıyor. Tam gün çalışanların durumu 40 yıl öncesine oranla daha kötü” diyor.
ABD’nin büyümesinden orta sınıf da, alt sınıf da yararlanmamış.
“Bazı kesimler ekonomik büyümenin başladığının farkında bile değiller”.
Ekonomik istikrarsızlığın en fazla alt sınıfını fazlasıyla etkilediğini belirten ekonomiste göre gayri safi yurt içi hasıla daima önemli olan her şeyi ölçmek için yeterli değil.
Özel sektörle ilgili önemli bir tespiti ise şöyle:
“Büyüme daima istihdam sağlamıyor. Büyüme istihdam yoğun olmayınca refah paylaştırılmıyor”.
Türkiye’yi doğal kaynağı olmadığı için “şanslı” gören Stiglitz, doğal kaynağa sahip ülkelerin gelir elde ettiğini ancak istihdam yaratmada başarılı olmadığını söylüyor.
ABD’nin istihdam ile ilgili açmazı ise makineleri devreye sokarak istihdama darbe indirmesi.
Gazeteci eşinin Boğaziçi Üniversitesi’ndeki toplantısı ve “Eşitsizliğin Bedeli” kitabının yaklaşık bir ay önce Türkçeye çevrilmesi nedeniyle yolu İstanbul’a düşen, dolayısıyla UNDP toplantısına konuşmacı olarak davet edilen Stiglitz’in diğer mesajları özetle şöyle:

Özel sektör yatırımlarını kamunun alt yapı harcamalarına göre yapar.
Kamu harcamalarının düşük olması özel sektör yatırımlarını da zora sokar
Hükümetler özel sektörün yatırımlarını kolaylaştırıcı ortamı sağlamalıdır.
Çokuluslu şirketler için hukukun üstünlüğü olmazsa olmaz koşuldur.
Bu şirketler için haklarının nasıl korunacağını bilmedikleri ülkeler çekici değildir
İnsan haklarının ihlalini, baskı altında yargı sistemini, medyayı yatırımcı sevmez.
Bir sonraki kitabımın adı “Öğrenebilen Toplum”. Bunu ancak eğitim sistemi ve bilim destekler.
Vergi sisteminde şeffaflık önemli. Dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkesi İsveç’te vergiler yüksek ama sistem 200 yıldan beri şeffaf. İsveç’in modelinde elde ettiği vergileri etkin kullanmak var, yolsuzluk, rant yok.
Çevre kirliliğini vergilendirmek tasarrufu vergilendirmekten iyidir.
Özel sektör refahın paylaştırılmasında önemli, kurumsal sosyal sorumluluk da önemli ama bunun ötesine de geçmek gerek. Özel sektörün ilkesi yani “Hipokrat Yemini” önce zarar vermemek olmalıdır. Çevre, işçinin hakları korunacak. Haksız rekabet olmayacak.
Arap Baharı’nı yolsuzluk iddiaları ve adaletsiz sistem tetikledi. Bir toplumu eşitsizlik duygusu kadar tahrip eden başka şey yoktur.
Özel sektör hiçbir suça ortak olmamalıdır.
Devlet ihaleleri herkese açık, adil, şeffaf rekabete açık olmalıdır.
ABD’deki vergi sisteminden bazı şirketler haksız yararlandı. Örneğin Apple ve Google, bazı ürünlerini ‘açıklardan faydalanıp’ vergi vermeden piyasaya sürdü. Apple da vergi ödememek için İrlanda’da şirketler kurdu.

Yazarın Tüm Yazıları