Paylaş
Bu yıl 3 Kasım ile 6 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek çağdaş sanat fuarı öncesi bu yılın yeniliklerini konuşmak üzere Cİ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ile buluştuk.
Bu yılın Türkiye için her bakımdan oldukça zor bir yıl olması nedeniyle yabancı galerilerin ilgisini merak ettim.
Güreli, “Elimize çantamızı aldık yollara düştük. Paris, Londra, Berlin, Roma, New York’ta galerileri gezdik. Bu yıl İstanbul ile dayanışma yılı dedik. Pek çoğunu ikna ettik” diyor.
Neticede temmuz öncesi 100 galeri beklenirken şimdi katılacak galeri sayısı 70 ve bunlardan 32 tanesi yabancı galeri. Geride kalan 10 yılın muhasebesini yaparken Ali Güreli, “Cİ gerçek anlamda çağdaş sanatın pazarını oluşturdu. Çağdaş sanatın bugünkü ticari ortamını oluşturduk. İstanbul dünya çağdaş sanat çoğrafyasında yerini aldı, Türkiye’nin çağdaş sanatı dünyaya açıldı” diyor.
GELECEĞİN SANAT VİZYONU
Contemporary İstanbul 10 yılını geride bırakırken, önümüzdeki 10 yıl için vizyonunu oluşturma çabasında.
Bununla ilgili Güreli, “Bundan sonra dünyaya daha fazla açılmak, genç sanatın gelişmesini teşvik etmek, üretilen sanatın daha sağlıklı el değiştirmesi için devletin bir politikası olmalıdır” diyor.
“Biz bu politikaların oluşturulmasına katkıya hazırız” diye ekliyor.
Ali Güreli’nin işaret ettiği gibi, sanat dediğimizde en büyük bir eksiklik kurumsal koleksiyonerlik.
Dediği gibi, Türkiye’de herkes kendi şahsi koleksiyonunun peşinde oysa vaktinde Ziraat Bankası, Merkez Bankası gibi kurumların da ciddi koleksiyonları vardı.
Contemporary İstanbul’un yeni vizyonu Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde “Sanat ve Kültür İhracatçılar Birliği”nin kurulmasını da kapsıyor.
“Bu konuda bize eski TİM Başkanı Oğuz Satıcı motive etti. Mevzuat çalışmasını yeni bitirdik” diyor Güreli.
Tasarlanmakta olan “Sanat ve Kültür İhracatçılar Birliği”ne galeriler de dahil olacak, dizileri, filmleri ihraç eden sinema endüstrisi de.
Gerçekten Ali Güreli anlattıkça kulağa hoş geliyor.
Türk sinemasının yurt dışına açılması da böylelikle hızlanabilir.
Ali Güreli - Suzan Sabancı Dinçer
ÇAĞDAŞ SANATIN GELDİĞİ NOKTA BİZE GURUR VERİYOR
SANAT, kültür dediğinizde bu işin olmazsa olmazları sponsorlar.
İşte bu noktada Akbank’ı kutlamak gerek zira tam 9 yıldan beri aralıksız Contemporary’un destekçisi.
Ali Güreli, “Bu dönemde pek çok kurum sponsorluklarını keserken Akbank desteğini çekmedi” diyor.
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ise söz konusu sponsorlukla ilgili,“Türkiye’de çağdaş sanat her geçen gün gelişiyor. Daha çok insanın radarına giriyor. Biz ülkemizde çağdaş sanatın bilinmesi, daha çok izlenmesi için aktif desteğimizi sürdürüyoruz” diye konuşuyor.
Sabancı Dinçer, Contemporary İstanbul’un sadece ülkemizde değil yurt dışında da giderek tanındığına dikkat çekerek, “İlk başladığımız noktaya kıyasla çağdaş sanatın ülkemizde bugün geldiği yeri görmek ve bunda katkımız olduğunu bilmek gurur veriyor” diyor konuşuyor.
“Akbank adı çağdaş sanatla özleşmiş durumda. Türkiye’de çağdaş sanatı bilen, seven, orijinal düşünceyi benimseyen bir kuşağın oluşmasına destek olduğumuz için mutluyuz. Bundan sonda da çağdaş sanata desteğimizi sürdüreceğiz” diye ekliyor.
Suzan Sabancı Dinçer, bu yıl Contemporary İstanbul’da, ilk kez ünlü koleksiyoncuların eserlerinin sergileneceği “Koleksiyonerlerin Hikâyeleri” bölümünde yer alan 60 koleksiyoner arasında.
Koleksiyonundan seçtiği iki eserden biri Gülay Semercioğlu’nun “Siyah Çember”i, diğeri ise Selma Gürbüz’ün “Oryantal” adındaki eseri.
Paylaş