AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile Komisyon’un genişlemeden sorumlu Komiseri Olli Rehn’in Türkiye ziyaretlerinden tam iki gün önce Brüksel’deyiz.
İstanbul’dan Brüksel’e büyük bir çıkarma var.
Çıkarmanın nedeni İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Brüksel’de açtığı "İstanbulMerkezi"...
İstanbul AKP milletvekili Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş başta olmak üzere aralarında politikacı, yerel yönetici, gazetecilerin olduğu 90 kişilik grup için bu açılış Brüksel’in "havasını koklamak" için iyi bir fırsat aynı zamanda.
Avrupa Birliği, Türkiye’deki son gelişmeleri nasıl yorumluyor?
AB-Türkiye müzakerelerinin yavaşlamasına ne diyor?
Öğle yemeğinde AP Sosyalist Grup Başkan Yardımcıları Hannes Swoboda, Jan MarinusWiersma ile AB-Türkiye Karma Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk’i dinliyoruz.
Hepsinin konuşmalarında bir kaygı seziliyor.
Parti kapatma davası nedeniyle Türkiye’deki krizin daha da derinleşmesi durumunda AB üyelik sürecinin tehlikeye girebileceği, zaten yavaşlamış reformların tümüyle sekteye uğrayabileceği kaygısı.
"Dikkatli ve temkinli olmak gerek" diyorlar.
"Türkiye’nin krize girmesi iyi olmaz" diye ekliyorlar.
AP Sosyalist Grup üyesi Vural Öger ayak üstü sohbetimizde,parti kapatma krizinin hem Türkiye’de, hem Avrupa’da AB üyeliğine karşı çıkanların ekmeğine yağ sürdüğünü söylüyor.
Haksız da sayılmaz.
"İstanbul Merkezi"nin açılış töreninin sürpriz ismi ise Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn.
Parti kapatma davası nedeniyle en ağır eleştirileri yönelten Olli Rehn ne diyecek?
Merak ediyoruz.
Olli Rehn, Türkiye’nin reformlarda, temel özgürlüklerde daha büyük adımlar atması gerektiğini söylüyor.
"301’de bir hareketlenme olacağını duyduk, sevindik" diyor.
Konuşmasının bir yerinde AB’nin "demokratik laiklik"ten yana olduğunu söylüyor.
Yani "Laiklik" vurgusu yapıyor.
Avrupa Parlamentosu üyesi Emine Bozkurt’un yorumuna bakılırsa, Rehn’in bu "sekülerizm" vurgusu önceki ağır eleştirilerini dengelemek istediği anlamında.
Türkiye’deki ziyaretinde ise ne gibi mesajların geleceğini ise hep birlikte göreceğiz.
İstanbul ile daha güçlü bir Avrupa
BRÜKSEL’deki "İstanbul Merkezi"ne dönersek...
Brüksel’de Avrupa başkentlerinin böyle merkezleri zaten öteden beri var.
Viyana Merkezi gibi.
İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi böyle bir merkezin açılması için bir vesile oluyor.
Sergi, konferans, panel gibi faaliyetlerin yanı sıra "İstanbul Merkezi" Brüksel gibi "Avrupa’nınkalbi" sayılan bir yerde lobilicilik görevi de üstlenecek.
Swoboda’nın dediği gibi, "İstanbul Merkezi"nin Türkiye’nin daha fazla tanınmasına yardımcı olarak üyelik sürecine etkisi mutlaka olacak.
Zaten İstanbul, Avrupa’da çoğu insan için Türkiye’nin de önüne geçen bir marka. Bu markayı Brüksel’de değerlendirmek isabetli bir karar.
Yine Swoboda’nın dediği gibi, dinamizmiyle, çok kültürlü, kozmopolit yapısıyla yaşlı Avrupa’yı daha güçlü kılacak bir konumda.
Bu arada, CPS Danışmanlık Şirketi’nin sahibi Tulu Gümüştekin’in "İstanbul Merkezi"nin hayata geçmesinde payı büyük. Yıllardır Brüksel’de yaşayan, dolayısıyla parlamento çevrelerini iyi tanıyan Gümüştekin merkezin Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlenmiş durumda.
Yönetim Kurulu üyeleri ise hem Türk, hem Avrupa Parlamentosu üyelerinden oluşuyor.
Topbaş’ın verdiği bilgiye göre, Brüksel’in en güzel yerlerinden birinde açılan 900 metrekarelik "İstanbulMerkezi"nin yıllık kirası 105 bin Euro.
Yıllık masrafının ise 200 ila 250 bin Euro arasında olacağı hesaplanmış.
İç mimar Merve Gürsel tarafından tasarlanmış olan "İstanbul Merkezi"nin açılış günü kuratörlüğünü Beral Madra’nın yaptığı fotograf sergisini gezdik.
Fotoğraf sanatçısı Sıtkı Kösemen’inİstanbul’una onun gözleriyle baktık.
Gümüştekin, halen Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte olan "Marmaray Batıkları"nın fotoğraf sergisini Brüksel’e getirtmeyi planladıklarını söylüyor.
"İstanbul Merkezi" için projeler çeşitli.
"Yedi Tepenin Yedi Mutfağı" adı altında gastronomik bir proje, Orhan Pamuk, Elif Şafak konferansları da var sırada.
İstanbul zaten Avrupa tarihinin ayrılmaz bir parçası.
Şimdi tarihiyle, kültürüyle, insanıyla Avrupa’nın tam yüreğinde yerini alacak.