Biyoteknolojiye yatıran kazanacak

Biri Japonya’da diğeri Türkiye’de iki ilaç devinin lisans anlaşması 15 yıl öncesine dayanıyor.

2012 yılında ise yüzde 50 ortaklıkla Abdi İbrahim Otsuka şirketini kuruyorlar.

Kısaca AİO, Otsuka’nın yenilikçi ürünlerini Türkiye’deki tesislerinde üretiyor ve bunları Cezayir, Tunus ve Singapur’a ihraç ediyor.

AİO’nun 2017 yılı ciro beklentisi 51 milyon lira. 2023 hedefi ise 1 milyon 200 bin kutu ilaç üretmek ve ciroyu 130 milyon liraya yükseltmek.

Barut’un söylediğine göre, Japonlarla ortaklık Abdi İbrahim’e başka ortaklıkların kapısını açmış. Nitekim şirketin bugün Cezayir ve Kazakistan’taki ortaklıkları emin adımlarla büyüyor.

SEKTÖR KABUK DEĞİŞTİRİYOR

Dünyanın sayılı ilaç şirketleri arasında olan, 2016 yılında 4.5 milyar dolarlık ciroya sahip Otsuka “ilaç-cihaz” ikilisiyle bir ilke imza atmış durumda.

İlaç tabletinin içine kum tanesi boyutunda, sindirilebilir bir sensör yerleştirmeyi başarmış.

Sensör hastanın derisine yapıştırılmış bir banda mesaj yolluyor ve mesaj hastayı izleyen kişinin telefonundaki uygulamaya gönderiliyor.

Bu şekilde ilacın dozunu, hastanın ilacı alıp almadığını kontrol mümkün oluyor.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafından onaylanmış olan ilaç Nezih Barut’un sözleriyle “psikiyatri alanında hasta ve hastalığın takibinde devrim niteliğinde bir dönemin başlangıcı”.

AOİ bu ilacın Türkiye getirilmesi için çalışmalarına başlamış. Devrim dediğimizde söz dönüp dolaşıp ilaç sektöründe “biyoteknolojiye” geliyor.

Barut açık konuşuyor: “Biyoteknolojiye yatırım yapacak olan şirketler kalacak, diğerleri yok olup gidecek zira ilaç sektörü kabuk değiştiriyor”.

Bu yüzden Google, Microsoft gibi markalar giderek daha fazla bu sektöre yatırım yapıyorlar.

YENİ MOLEKÜL PEŞİNDEYİZ

“Dünyada biyoteknolojik ilaçların kullanım oranı yüzde 20’leri aşmış durumda” diyen Nezih Barut bir Türk firması olarak yeni bir molekül peşinde olduklarını söylüyor.

“Henüz yeni bir molekül bulmadık ama eli kulağında olabilir. Zira ABD’de molekül Ar-Ge’si üzerinde çalışan bir şirketin yüzde 12’sini satın aldık” diye konuşuyor.

Ocugel adındaki şirkete Kazak ortaklarıyla 10 milyon dolar yatırdıklarını, 10 milyon daha yatıracaklarını belirten Barut, Ocagel’in üzerinde çalıştığı 3 ilaçtan birinin FDA tarafından onaylanmış olduğunu söylüyor.

12 yılda 700 milyon liralık Ar-Ge harcaması yapan Abdi İbrahim 2015 yılında biyoteknoloji alanında 100 milyon dolarlık tesis yatırımı yapmış.

Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik üretim tesisi AbdiBio 2018 yılında üretime geçecek.

Yalnız tam bu noktada klasik bir Türkiye gerçeği çıkıyor karşımıza:

Barut’tan öğrendiğimize göre, biyoteknoloji alanında çalışacak uzman sayımız hayli yetersiz.

İSTANBUL’DA ‘EŞİTLİK, ADALET, KADIN ZİRVESİ’

İSTANBUL’da 30 Kasım- 1 Aralık tarihlerinde STK temsilcileri, akademisyenlerin katılımıyla “Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi” düzenleniyor.

Zirvenin organizasyon komitesinin sözcülüğünü üstlenen Gülseren Onanç bakın ne diyor:

“Cinsiyet eşitsizliğinin bir toplumsal sorun olduğunu, gelişmenin önünde en büyük engeli teşkil ettiğini herkese anlatmak istiyoruz”.

Onanç, zirvenin hedefinin toplumsal cinsiyet eşitliği için STK’lar arasında yeniden bir dayanışma sağlamak olduğunu söylüyor.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in kadın girişimciliğine desteğin arttırılacağını, kadın istihdamına öncelik verildiğini açıkladığı günlerde tüm kadın sorunlarını ele alacak böyle bir kadın zirvesinin önemi katlanıyor kuşkusuz.