Beyrut’un imdadına Fatmagül yetişti

Parlamento Başkanı Şii Emel Hareketi’nin lideri Nebih Berri, Dürzi lider Velid Canbolat, Ulusal Özgürlük Hareketi lideri Mişel Aun dış haberler günlerimden tanıdık isimler.
Hala gazetelerin birinci sayfasındalar.
Kaderin cilvesi, sahneye son giren Refik Hariri suikast kurbanı olarak erken veda edenlerden.
Siyasi oyuncuları aynı olmakla birlikte 4 milyonluk nüfusun iki milyonunu barındıran Beyrut büyük değişim içersinde.
Aynı İstanbul’daki gibi gökdelenler, AVM’ler yükseliyor ama tek bir farkla; Jean Nouvel gibi ünlü mimarlar da projelere imza atmış.
Beyrut’un dev imar atağına uygun düşmeyen bir enerji açığı var.
Kimi zaman, kimi mahallelerde 16 saatlik bir elektrik kesintisi söz konusu.
Enerji açığı için imdadına yetişen Tuzla yapımı, “yüzer santral” ya da “powership” Fatmagül Sultan’ı şimdiye kadar benzer beş gemi yapmış olan Karadeniz Holding’in davetlisi olarak geziyoruz.
Fatmagül Sultan’ı bizimle birlikte gezen Lübnan Enerji ve Su Bakanı Gebran Bassil’in söyledikleri ilginç.
Lübnan’ın enerji talebi sayıları 1 milyona ulaşmış Suriyeli mülteciler nedeniyle son 2 yılda yüzde 27 oranında artmış.
Yani Fatmagül Sultan’ın sağladığı elektrik büyük oranda Suriyeli mültecilere gidecek.
Aynı zamanda “eskimeyen” siyasi aktörlerden Mişel Aun’un damadı olan Bassil, 75 milyonluk Türkiye’nin, kendilerinin 1 milyonuna karşılık sadece 200 bin Suriyeli mülteciyi ağırladığına dikkat çekerek şaka yoluyla “ Bizim yükümüz Türkiye’den ağır. Dolayısıyla hükümetinizden hibe ikinci bir gemi talep ediyoruz” diyor.
Osmanlı döneminden kalma, yüzünü “ağabeye” çevirme refleksi mi?
Karadeniz CEO’su Orhan Karadeniz’in verdiği bilgiye göre, 3 yıllık anlaşma çerçevesinde Lübnan’a 270 megavatlık güç sağlanacak.
Irak’ta Basra’da üç,  Pakistan hükümetiyle şirket arasındaki ihtilaf nedeniyle çalışamaz durumda olan iki ve Fatmagül Sultan ile birlikte Karadeniz Holding’in sahip olduğu altı “yüzer santral” filosu bin megavatlık bir güce sahip.
Bu gücün finansal karılığı ise 4,5- 5 milyar dolar.
Tuzla tersanelerinde 5 geminin yapımı daha devam ediyor.
“Bu gemiler nerede demirleyecek” sorusunun yanıtını ise Karadeniz Holding Ticari Operasyonlar Grup Başkanı Nuray Atacık veriyor:
“Müşteri listesi uzun. Gelişmekte olan ülkelerden talep patlaması var. Yemen, Libya ya da Sri Lanka olabilir”.

Doğu Akdeniz denkleminde Türk şirketlerinin yeri

İSRAİL’in özür meselesiyle Doğu Akdeniz’deki rezervlerden çıkacak doğalgazın dağıtım projelerinde Türkiye’nin rolü gündeme gelmişti.
Uluslar arası Enerji Ajansı baş ekonomisti Fatih Birol’a göre, Kuzey Irak, Hazar ile birlikte şimdi Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin karşısına tarihi bir fırsat çıkmış durumda.
Birol, İsrail’in Tamar rezervlerinden çıkan doğalgazın ihracatında Amerikan, İtalyan şirketlerinin yanı sıra Türk şirketlerinin de önemli bir rol üstlenmesi gerektiğine inanıyor.
Lübnan’da Enerji ve Su Bakanı Gebran Bassil ile karşılaşınca doğal olarak konuyu gündeme getirdik.
Bassil, Tamar rezervleri nedeniyle İsrail ile Lübnan arasında bir ihtilafın söz konusu olup olmadığı sorusunu havada bırakarak “Tamar rezevleri bize çok yakın değil. Sınırımızdan 50 kilometre uzakta” diyor.
Ancak Lübnan’ın kendi kıta sahanlığında doğalgaz arama çalışmalarına başlayacağını belirtiyor.
Arama çalışmaları için ihale açıldığını ve başvuran şirketler arasında bir Türk şirketinin de olduğunu sözlerine ekliyor.
“Lübnan enerji denkleminde yerini alacak” diyor.
Bassil’in sözlerinden Türk enerji şirketlerinin Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri yakından izlediği anlaşılıyor.
Zaten, Fatmagül Sultan’ın Beyrut kıyılarına elektrik için demirlemesiyle bölgedeki enerji denkleminde yerimizi almaya başladık sayılır.