Paylaş
Sergilenen eserlerin yüzde 83’i satılmış ki bu aşağı yukarı 42 milyon lira ediyor.
Kapanıştan birkaç saat önce fuarı bir kez daha gezme fırsatı buldum.
Ayaküstü sohbet ettiğim yerli, yabancı galerici, sanatçı, işadamı genellikle fuardaki “hareketlilikten” son derece memnun kalmış.
Örneğin New York’tan, Krampf Galerisi’nin genç sahibi Regis Krampf getirdiği eserlerin çoğunu satmış.
Amerikalı galerici, uluslar arası sanat piyasasının kalbinin önümüzdeki 10 yıl içersinde İstanbul’da atacağından pek emin konuşuyor.
“Göreceksiniz, İstanbul geleceğin sanat merkezi olmaya aday” diyor.
Bunu kasım ayının başında, Christie’s, Sotheby’s gibi müzayede evlerindeki 10 günlük satış furyasında 1.2 milyar dolarlık satışın yapıldığı New York’tan bir galerici söylüyorsa bir bildiği vardır mutlaka.
Peki hangi ressamlar ne kadar satmış, kim neyi almış?
DOĞANÇAY 400 BİN LİRA
Fuardaki en pahalı ressam olma iddiasındaki Ahmet Güneştekin, 3,5 milyon liralık eserini geri çekmiş ancak 1.5 milyon fiyat biçtiği “Çağ Tufanı” adındaki eserini satmış.
Güneştekin’in bu tablosunu kimin satın aldığına ilişkin rivayet muhtelif.
Kimileri bir sanayiciden söz ediyor.
Satın alanın “adım açıklanırsa vazgeçerim” dediği iddia ediliyor.
Bazılarına göre ise satış hiç gerçekleşmemiş.
Bilemiyorum.
Eserleri en fazla satılan ressamlar arasında Mehmet Güleryüz, Devrim Erbil sayılıyor.
Bu yıl İtalyan lider Berlusconi’yi konu alan tablolarıyla ilgi çeken Burhan Doğançay’ın bir tablosu400 bin liraya alıcı bulmuş.
Ramazan Bayrakoğlu, Bedri Baykam’ın tabloları hem özel ve hem müze koleksiyonlarına gitmiş.
Aynı zamanda Ömer Koç’un yakın dostu olan Alman koleksiyoner Thomas Olbright, Devrim Erbil’in “İstanbul” eserini 360 bin liraya satın almış.
ADANALI SANATÇIYA SOTHEBY’S İLGİSİ
Neresinden bakarsanız bakın şehrimiz için önemli bir sanat olayı olan Contemporary İstanbul ile ilgili dikkat çekmek istediğim bazı noktalar var:
Fuar ile ilgili basında,sanat kalitesinin yeterince iyi olmadığı, yabancı koleksiyonerlerin Batı’dan ziyade daha çok Ortadoğu ve Körfez ‘den geldiğine ilişkin eleştiriler yer aldı.
Birincisi, Körfez ülkelerinde sanat piyasası müthiş bir dinamizm içersinde.
Yukarıda sözünü ettiğim “10 günde 1.2 dolarlık sanat eseri” satışında alıcıların yüzde 45’i Kuzey Amerikalı, yüzde 31’i Avrupalı, yüzde 6’sı Asyalı ve yüzde 18’i ise Körfez ülkelerinden.
Koskoca Asya’ya bakın, bir de Körfez ülkelerine.
İkincisi, Contemporary İstanbul genç sanatçılarımıza Avrupa’nın kapılarını açmak için önemli bir platforma dönüşüyor.
Bir örnek vereceğim.
Dolaştığım galeriler arasında Adana kökenli Görüntü Galeri’siyle fuara katılan 1982 doğumlu Mustafa Özbakır’ın “Çığlıklar ve Fısıltılar” eseri Sotheby’s ile Bonhams müzayede evlerinin dikkatini çekmiş.
CUMHURBAŞKANINA RAPOR
Her ikisi de önümüzdeki mart ayındaki müzayedeleri için Mustafa Özbakır’dan eser siparış etmişler.
Adanalı genç sanatçının önünde yepyeni ufuklar açılmış durumda.
Henüz 5. yılında olan Contemporary İstanbul’un sanat kalitesi elbet iyileştirilmeli.
İstanbul adına çok daha iyisi yapılmalı.
Kimsenin buna itirazı yok.
Dolayısıyla eleştirilerin dozunu kaçırmaya da gerek yok.
Tam benim de orada bulunduğum saatlerde Cumhurbaşkanı Gül ile eşi Hayrünissa Gül’ü ağırlayan Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli anladığım kadarıyla çıtayı yükseltmek konusunda kararlı.
Aralık ayının ortasında, Cumhurbaşkanı Gül’e çağdaş sanat fuarının önündeki engellerle ilgili kapsamlı bir rapor sunmayı planlıyor.
“Önümüzdeki yıl, dünya çapındaki satan galerilerinin İstanbul’a gelmelerini özendirecek, şeyleri şimdiden planlıyoruz” diyor.
Göreceğiz.
Contemporary İstanbul’da ilk kez bir cumhurbaşkanı
FUARI kapanış günü gezen Cumhurbaşkanı Gül ile eşi Hayrünissa Gül, galerileri neredeyse tek tek gezerken pek çok sanatçıyla sohbet ettiler.
Gül çiftine, kitaplarını imzalayıp veren sanatçılar arasında fuarın en tartışılan ressamı Ahmet Güneştekin ile Bedri Baykam da vardı.
Baykam, Gül çiftine “Hommage a Eduard Munch” eserinin CD ve kitabını verdi.
Ermenistanlı sanatçıların sergilendiği galeriyi de ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül Contemporary İstanbul’dan daha erken ayrılırken, Hayrünissa Gül ressamlarla bir süre daha sohbet etti.
Burhan Doğançay’ın eserlerine yakın ilgi gösteren Hayrünissa Gül, ressamlarla ilgili bilgisiyle kendisine eşlik edenleri oldukça şaşırttı.
Paylaş