Paylaş
TÜRKİYE, G-20 Başkanlığı döneminde önemli bir girişime imza attı.
Kadının ekonomideki yerinin güçlenmesi ve cinsiyet eşitliğinin her alanda sağlanması için W-20 (Kadın 20) oluşumunu resmen hayata geçirdi.
B-20 nasıl ki G-20 çatısı altında uluslararası iş dünyasının sesini temsil ediyor ise W-20 de “kadının sesi” olacak.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, W-20 Türkiye Organizasyon Komitesi Başkanlığı görevini KAGİDER ( Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) Başkanı Dr. Gülden Türktan’a verdi.
Babacan’ın New York’tan arayarak W-20 Başkanlık görevini bildirdiğini aktaran Türktan “bu iş için ciddi bir lobicilik yaptık” diyor.
Türktan, W-20 fikrinin Avustralya’nın G-20 Başkanlığı sırasında ortaya atıldığını ancak bu ülkenin başkanlığı döneminde W-20’yi hayata geçiremediğini belirtiyor.
Türktan “ Yerli ve uluslararası kadın örgütlerini, düşünce kuruluşlarını davet ederek bir danışma kurulu kurucağız” diyor,
“Kadınların ekonomiye katılımı, kadınlarla erkekler arasındaki ücret farkının azaltılmasını da içeren bir Eylem Planı hazırlayacağız. Önümüzde 6 ay var” diye ekliyor.
G-20 LİDERLER ZİRVESİNDE KADIN
Dünyanın en büyük ekonomilerini bir araya getiren G-20’lerin, “kadını dışlayan ekonomilerin” yeterli ve sağlıklı büyümeyecekleri gerçeğini nihayet kabul etmiş olmaları sevindirici.
Ancak en sevindirici olan cinsiyet eşitliğinde ve kadın istihdamında dünyanın en gerilerinde olan Türkiye’nin G-20 başkanlığı sırasında W-20’nin hayata geçmiş olması.
Antalya’daki G-20 Liderler Zirvesi’nde “kadının ekonomideki yeri” artık resmen gündemde olacak.
W-20 için yoğun bir şekilde uluslararası platformlarda lobicilik yapan KAGİDER, G-20’nin STK’ları bir araya getiren C-20’nin 14 STK’dan oluşan Yürütme Kurulu’nda yer alıyor.
Yani G-20 iklimini iyi bilen bir kadın örgütü.
Babacan’ın W20 için görevlendirdiği Komitenin diğer iki kadın örgütü ise TİKAD ile KADEM.
Söz konusu iki kadın örgütünden daha önce kurulmuş olan KAGİDER, uluslararası işbirliklerini sürdürme konusunda eski başkanlardan beri (kurucu başkan Meltem Kurtsan, Gülseren Onanç) oldukça aktif.
Kadın girişimciliği ön plana çıkartmakla birlikte kadının güçlenmesi için her alanda faaliyet gösteren KAGİDER uluslararası çevrelerde en iyi bilinen örgüt diyebilirim.
KAGİDER’in geçmiş dönemlerde İstanbul’da düzenlediği çeşitli toplantılara, ABD Başkanlığına hazırlanan Hillary Clinton’ın kadından sorumlu temsilcisi Melanne Verveer, İslam uzmanları Hasan Salame, Tarık Ramadan gibi isimler de katılmıştı.
Mor Çatı 25. yılını kutluyor
MADEM söz kadınlardan açıldı kadınlarla devam edelim.
Aile içi şiddete karşı mücadeleyi ilk başlatan kadın örgütlerinden Mor Çatı 25. yılını kutluyor.
Mor Çatı, kocasından şiddet gören, öldürülme tehdidiyle karşı karşıya olan kadınların çocukları ile birlikte sığındıkları güvenli limanın sembolü.
Tam 25 yıldır kısıtlı imk^anlarına rağmen, Türkiye’nin her yerinden, her sınıftan, her kimlikten ve her yaştan kadına destek vermeyi sürdürüyor.
Geçenlerde, 25. yılı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenleyen Mor Çatı’nın 2014 faaliyet raporunu açıkladığı toplantısına katıldım.
2014 faaliyet raporuna göre Mor Çatı’ya erkek şiddetine maruz kalan 832 kadın başvurmuş.
Gazete sayfalarına yansıyan bunca şiddet olayından sonra bu başvuru sayısı düşük gelebilir.
Ancak gerçek şu:
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) ve Hacettepe Nüfus Enstitüsü’nün ortak araştırmasına göre, şiddetin yaygınlığına karşın kadınların yüzde 89’u hiçbir kuruma başvurmamış.
Yüzde 44’ü ise yaşadığı şiddetten kimseye söz etmemiş.
Araştırmaya göre, kadınların her hangi bir kuruma başvurmama nedenlerinin başında devlet kurumlarından gerekli desteği alabileceğine inanmamaları geliyor.
Dolayısıyla Mor Çatı gibi sembol bir isme çok iş düşüyor.
Paylaş