Amerikalı yatırımcı adalet sistemini beğenmiyor

Suudi Arabistan’dan yaptığı açıklamada “Fransa’ya ticari ambargo yok” dedi.

Çağlayan yabancı yatırımlara da değinerek, Türkiye’de doğrudan yatırımları arttıracak yeni bir teşvik sisteminin de müjdesini verdi.

Ekonomi Bakanı’na göre “yatırımcının ağzını sulandıracak” teşvikler yolda.

Teşviklere diyeceğim yok acaba bugünün yatırım ortamı nasıl?

Geçenlerde Amerikan Şirketler Derneği ABFT Başkanı Rahşan Cebe ve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Murat Aşık ile yapmış olduğum sohbette bunu konuştuk.

Amerikalı yatırımcıyı Türkiye’ye çekmek için çalışmalar yapan ABFT memleketin iş ve yatırım iklimini beş yıldan beri anketle üyelerine soruyor.

Yatırımcının nabzını yokluyor.

Lojistikten, enerjiye, finanstan gıdaya farklı 26 sektörden 91 üst düzey yöneticinin katıldığı anket yatırımcının makro düzeyde Türkiye’de bulunmaktan memnun olduğunu ama mikro düzeyde “bazı rahatsızlıkları” olduğunu ortaya koyuyor.

EKONOMİYE GÜVEN 8 PUAN ARTMIŞ

Önce iyi haber.

Amerikalı şirketlerin Yüzde 72’si Türkiye’de iş yapmaktan memnun, yüzde 75’i ise Pazar potansiyelinin yeterince büyük olduğuna inanıyor.

Türk ekonomisine güven geçen yıla göre 8 puan artmış.

Dolayısıyla burada “kalıcı” olduklarını beyan edenlerin oranı yüzde 78.

Anketin “tatsız” tarafına gelirsek “kamusal kararların şeffaf bir şekilde” alındığını söyleyenlerin oranı yüzde 38’de kalmış.

Anlıyoruz ki, şeffaflık bizim için olduğu kadar yabancı yatırımcıların da büyük sorunu.

Türkiye’de adalet sisteminin etkin bir şekilde çalıştığını düşünenlerin oranı yüzde 30.

Geçen yıldan 4 puan geriye düşmüş.

Patent, endüstriyel tasarım, telif hakları gibi şeylerin iyi korunduğunu söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 36.

ŞEFFAFLIK TALEBİ VAR

Başbakanlık Yatırım Ajansı’yla birlikte yabancı yatırımı çekmek için çalışan Rahşan Cebe’ye bakarsanız Amerikalı yatırımcının üç temel talebi var:

Şeffaflık,�öngörülebilirlik ve kamu yetkilileriyle diyalog.

Cebe “ Türkiye’de yasalar çok hızlı değişiyor. Yatırımcı bu yüzden önüne göremiyor” diyor.

Türkiye sürprizler ülkesi.

Bir bakıyorsunuz ilgili sivil toplum kuruluşlarına danışmaya dahi gerek duymadan yasalar değişmiş.

Bir bakıyorsunuz pat diye yeni bir vergi gelmiş.

Hadi biz alıştık diyelim ama yabancı yatırımcı bu tatsız sürprizleri pek sevmiyor.

Oysa Dr. Murat Aşık diyor ki “Dünyada doğrudan yabancı yatırım stoku 1,5 trilyon dolar. 2008 yılında 1 trilyona düşmüştü. Şimdi yine 1,5 trilyon dolara doğru gidiyor. Türkiye’nin önünde bu dalgadan yararlanması için büyük fırsat var”.

ABFT’nin anketini yeri gelmişken “yatırımcının ağzı sulanacak” diyen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a hatırlatmak istedim.

Ka.Der Şahin’in istifasını istiyor

AŞÜFTE krizi Barselona’da iken patladı.

Uzun yıllardan beri bu şehirde yaşayan arkadaşım “aşüfte”nin anlamını sordu.

Cevabı tam veremedim.

Google’da bir arama yapınca tam karşılığının “oynak, açık saçık kadın” olduğu anlaşıldı.

TRT gibi bir kurumun başındaki kişinin sanatçı Rojin’e böyle bir söz sarf etmiş olması inanılır gibi değil.

TRT Gehel Müdürü İbrahim Şahin “Kusura bakmayın. Üsl^ubum böyle” dediğine göre, bu sözü bilerek söylemiş.

Başbakan Erdoğan ile Emine Erdoğan’ın Rojin’i aramasıyla belli ki geri adım atarak Rojin’den özür dilemiş.

Ama yeterli değil.

Bu yüzden Ka.Der’in dünkü�“TRT’nin başındaki kadın düşmanı istifa” açıklamasını destekliyorum.

“Maaşını halkın ödediği elektrik faturalarından alan, 14 televizyon kanalı, 6 ulusal, 6 bölgesel, 1 yerel, 2 uluslararası radyo kanalının yanında 32 dilde internet haberciliği yapan, bu güçle milyonlarca insana ulaşan bir kurumun başında “kadın düşmanı, sözel şiddet uygulayan, kaba” bir erkeğin oturmasını istemiyoruz” açıklamasına hangi kadın itiraz edebilir?

Rojin’e yapılan hakaret hepimize.