Alışverişte bu logoya dikkat

DİYELİM ki alışverişe çıktınız..

Bir dükkandan penye bir tişört ya da ipek bir şal alacaksınız...

Bir diğerinden bitki çayı...

Alacağınız ürünün etiketinde zambağa benzer bir çiçek logosuna dikkat etmenizi öneririm.

Zira bu logoyu taşıyan ürünü aldığınızda, ödediğiniz paranın bir bölümü ‘Kadın Fonu’na gidecek.

Nedir bu ‘Kadın Fonu’?

KAGİDER yani Kadın Girişimciler Derneği’nin kadının ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan güçlenmesi amacıyla oluşturduğu bir fon.

‘Kadının güçlenmesi mi’ diye dudak bükenlere küçük bir hatırlatma.

Parlamentonun sadece yüzde 4.2’si,

İşverenlerin sadece yüzde 3.4’ü,

Yerel yöneticilerin sadece yüzde 1’i,

Gayrimenkul sahiplerinin sadece yüzde 8.5’i kadın.

Sanırım Türkiye’de kadının durumuyla ilgili bir kesit sunan bu tabloyu görünce Kadın Fonu’nun önemi ortaya çıkıyor.

Yaklaşık bir yıl önce KAGİDER’in bu fonun oluşturulması için çeşitli STK’larla düzenlediği arama konferansına katılmıştım.

Fonun nasıl oluşturulacağı, fondan kimlerin yararlanabileceği o arama konferansında belirlenmişti.

İcra Komitesi Başkanlığını Ümit Boyner’in yaptığı Kadın Fonu yola çıktıktan bir yıl sonra, 16 projeyi destekleme kararı aldı.

Projelerin sahipleri kadın STK’ları.

Bunlardan 6’sı hemen, 10 tanesi ise fona para aktıkça desteklenecek.

Mesela desteklenen projelerden biri Ka-mer Mardin’in bu şehirdeki kadın girişimcilerle ilgili projesi.

Kadın Fonu’nun sağladığı destekle, önceki gün Mardin’de üç kadın girişimci kuaför, çeyiz ve şarap dükkanı açmışlar.

Kuaför yanında 7 kişi, çeyiz dükkanı açan ise 12 kişi çalıştırıyor.

Şarap üreten de ürettiği malı satma olanağına kavuştu.

Bu projelerde önemli nokta şu:

Mesele kadın girişimcilere sadece maddi olanak sağlamak değil...

Nasıl iş hayatına atılacağı konusunda eğitim vermek.

En önemlisi bir kadın dayanışma ağı sağlamak.

Kadın Fonu
’na ilk parayı koyanlar KAGİDER üyeleri ve Açık Toplum Enstitüsü.

Fonda para biriktikçe daha fazla proje desteklenecek.

Kadın Fonu’nu ilk aşamada destekleyen firmalar Beymen, Boyner, Otacı, Silk&Cashmere, Doğa, Gülor, Kangurum, Suteks, Sanofi Aventis.

Bu markaları satın aldığınızda bilin ki, ödediğiniz paranın bir bölümü Kadın Fonu’na gidiyor.

Boeing-Airbus çekişmesi alevleniyor

BU
yıl Davos’ta konuşma fırsatı bulduğum Boeing’in Uluslararası İlişkiler Başkan Yardımcısı Thomas Pickering, Boeing-Airbus çekişmesinin büyüyebileceğinin işaretini vermişti.

‘Dünya Ticaret Örgütü arayı bulmaya çalışıyor’ demişti.

Fransız Le Figaro Gazetesi’ne bakılırsa iki şirket arasındaki çekişme giderek büyüyormuş.

Öyle ki, önümüzdeki günlerde görevinden ayrılmaya hazırlanan ABD Ticaret Bakanı Robert Zoellick, hafta sonunda telefonu AB’nin ticaretten sorumlu bakanı Peter Mandelson’un yüzüne kapatmış.

Boeing,
Avrupa Birliği’nin Airbus’a sağladığı sübvansiyonu haksız buluyor.

Oysa kendisi yıllarca askeri ihalelerden pay almış.

Üstelik şimdi de Japonya 787 uçağını destekleyecek.

AB’nin de karşı çıktığı konu bu.

Böyle giderse Dünya Ticaret Örgütü arayı bulmakta zorlanacak.

Futbolun zararı, golfün yararı var

BERLİN
Turizm Fuarı’nı gördükten sonra turizmle ilgili yazım üzerine Kaya Çilingiroğlu aradı.

Golf turizmini ve önemini anlattı.

Antalya, Belek golf turizmiyle giderek parlıyor.

Belek’te 8, İstanbul’da ise 3 golf sahası var.

İspanya’da sadece Costa del Sol’daki golf sahası sayısı 50.

Yılda 50 milyonun üzerinde turist ağırlayan İspanya aynı zamanda dünyanın bir numaralı ‘golf turizmi’ destinasyonu.

Kaya Çilingiroğlu’nun aktardığına göre, Belek’teki bir otele golf için gelen bir turist burada gecesi 100 Euro ödüyorsa, İspanya’da en az 600 Euro ödüyor.

Bunun nedeni ‘golf turizminin’ yeterince tanıtılmaması ve desteklenmemesi.

‘Oysa’ diyor Kaya Çilingiroğlu Golf çantalarıyla dünyayı turlayan 30 milyona yakın zengin bir zümre vardır. İspanya, Fransa, Japonya’ya, Güney Afrika’ya giderler. Günde 600 Euro otele verirler. Kahvesi bile esktradır. Bu golf oyuncuları ülkemize çekebiliriz...’

Peki golf oynayanlar için Türkiye nasıl cazip hale getirilebilir?

Önce daha fazla golf sahasıyla.

Belek 2008 yılına kadar 20 saha yapmayı planlamış.

En önemlisi golf turnuvaları düzenleyerek.

Dubai, Güney Afrika, İspanya dünyanın en ünlü golf oyuncularını davet ederek turnuvalar düzenliyormuş.

Kaya Çilingiroğlu, ‘Hem kaliteli oyuncu gelir, hem Türkiye’nin tanıtımı yapılır’ diyor.

Zira turnuvalar televizyon kanalları, özellikle Fox tarafından dünyaya aktarılıyormuş.

Formula 1 Yarışması’nin Türkiye’nin tanıtımına yapacağı katkıyı düşünün.

Golf turnuvaları aynı işlevi görebilir pekálá.

TUROB Başkanı Ahmet Barut, Çilingiroğlu’nun golf turizmiyle ilgili görüşlerine katılıyor.

Hem zengin turisti çekmek, hem turizmi çeşitlendirmek açısından önemli bir açılım olduğunu söylüyor Barut.

Ayrıca turizm sezonunu da uzatıyor.

Çünkü Belek’in iklimi 10, hatta 12 ay golf oynamaya müsait.

Florida bile böylesine elverişli değilmiş.

Galiba, Kaya Çilingiroğlu ‘Futbol Türkiye’ye hep zarar verdi. Hiçbir artı değer sağlamadı... Oysa golf desteklenirse turizme büyük katkı sağlar’ derken haklı...
Yazarın Tüm Yazıları