Hangi isim altında kutlanırsa kutlansın 8 Mart günü/haftası, cinsiyet eşitliğinin bir kez daha çeşitli platformlarda konuşulmasına, araştırmaların yayınlanmasına ve de Türkiye’deki cinsiyet uçurumun bir kez daha tokat gibi yüzümüze çarpmasına vesile.
Kadir Has Üniversitesi’nin “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı 2019 ” araştırmasının sonuçlarını dinlemek için hafta ortasında üniversitedeydik.
Kadir Has Üniversitesi’nin beş yıldan beri böyle bir kapsamlı araştırmaya ev sahipliği yapmasının bir sembolik anlamı da var.
Bakın niye?
Üniversite mirasına büyük titizlikle sahip çıktığı eski Cibali Tütün Fabrikası’nda.
Haliç kıyısındaki yüzyıllık geçmişi olan fabrika Osmanlı imalat sektöründe tek bir mekânda en fazla kadın istihdam eden işletmeymiş.
1. yüzyılın başından söz ediyoruz.
Üniversitenin içinde yer alan
Hem Yıldırım, hem İmamoğlu trafiğe çözümleri sıralarken bisiklet ulaşımına da değiniyor.
Yıldırım, İstanbul’da 200 km civarındaki bisiklet yolunun bin 86 kilometreye çıkarılacağını söylüyor.
İmamoğlu ise bisikleti İstanbul’da ulaşım sisteminin bir parçası haline getirileceğini, bisiklet yolu ağının toplu taşıma sistemine entegre olacağını belirtiyor.
Belki yanılıyorum ama yerel seçim kampanyalarında bisikletin daha önce gündeme geldiğini hatırlamıyorum.
Demek ki, Avrupa başkentlerinde giderek önem kazanan “bisikletli ulaşım trendi” İstanbul’a bir şekilde ulaşmış.
İBB Başkanlığını kazanacak olan aday eğer kampanyasında sözünü verdiği “bisikletli ulaşımı” hayata geçirmek istiyorsa kapısını çalacağı bir kurum var:
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler.
METROBÜSÜN İSİMSİZ KAHRAMANI
Çeşitli etkinlikler bir haftaya, hatta daha uzun bir zaman dilimine yayılıyor.
Bizde de böyle, dünyada da.
Ne var ki etkinlikler ne kadar yaygınlaşırsa da, ne kadar çok kadın ve erkeğe ulaşsa da şu acı gerçek karşımızda:
Dünya Ekonomik Raporu’nun son verilerine göre, kadın-erkek eşitsizliğinin tüm alanlarda kapanması için 108 yıl, ekonomideki eşitsizliğin giderilmesi için 202 yıl gerekiyor.
Ekonomideki eşitsizliği Dünya Bankası’nın kısa süre önce açıklanan raporu da ortaya koyuyor.
“Kadınlar, İş Hayatı ve Hukuk 2019: On Yıllık Reform Dönemi” adındaki raporda yer alan endekse göre, halen 2.7 milyar kadının erkeklerle aynı şekilde iş tercihi yapmaları yasal olarak kısıtlanmış durumda.
Endeks, işe başladığı tarihten emekli maaşı alıncaya kadar kadının çalışma hayatındaki kilometre taşlarını mercek altına almış.
187 ülkede sekiz göstergeye göre, 10 yıllık bir zaman dilimi için puanlama yapan endekse göre
Bunun ötesinde çok umut vericiydi.
Çünkü sahne, sağlık alanındaki çalışmaları nedeniyle “Vehbi Koç Ödülü”nü Prof. Dr. Mehmet Toner’e veren Koç Holding Yönetim Kurulu Ömer Koç’un dışında gençlere kalmıştı.
Sunuculuk görevi, beşinci sınıftan üniversiteye Koç eğitim kurumlarında okuyan çocuklara, gençlere verilmişti.
17 Ocak 1969 günü kurulan ve 50. faaliyet yılını tamamlayan Vehbi Koç Vakfı’nın ödül törenin gençlere emanet edilmesi kadar güzel bir şey olabilir mi?
Önceki gece izlediğimiz ödül töreni VKV Koç Okulu’nun on birinci sınıf öğrencileri Zeynep Sezgin(keman) ile Can Karatosun’un (gitar) mini konseriyle başlıyor.
Fazıl Sayın’ın Kumru bestesini çalan iki liseli öğrenci, vakfın 50. yıl sloganı olan “Üstümüze Vazife” ye uygun olarak sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorlar.
Can Karatosun, Etiyopya’da bir okulun yenilenmesi projesinde çalışmış, Zeynep Sezgin ise boş saatlerini bir huzurevinde değerlendiriyor.
12 Mart tarihinde Lütfi Kırdar’da uluslararası çapta şefler, konuşmacılar ağırlayacağı tam adı “Global Gastro Ekonomi” Zirvesi olan etkinliği TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve zirve Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Koralı ile konuştuk.
Sohbetimize, zirvede konuşmacı olan, Doğuş Grubuna bağlı D-Ream’in CEO’su Umut Özkanca da katılıyor.
Özkanca, Dubai ve Londra’nın son dönem gözde restoranlarından Rüya’nın arkasındaki isim.
Kaya Demirer
Geçen yıl “Türk Ekonomisinin Kalbine Giden Yol Mutfaktan Geçecek” sloganıyla ilki yapılan zirve büyük ilgi çekmişti.
Bir yıl önce, zirvenin dünya markası olmak için elinin altında büyük bir hazine olan
Türkiye’de kitap pazarı ne durumda?
Hangi yayıncılık türü düşüşte?
Kitap okumayı yaygınlaştırmak için neler yapılmalı?
Kitap, dergi ve gazetede yüzde 8 ile 18 arasında değişen KDV oranının sıfıra düşürülmesine yayıncılar ne diyor?
Kocatürk ile sohbette bunları konuştuk.
KDV’nın sıfırlanması meselesinden başlarsak Kocatürk , Hazine ve Maliye Bakanlığı’na vergi indirimi için çağrıda bulunduklarını belirterek, vergi sıfırlanmasının memnuniyet verici olduğunu söylüyor.
Bununla ilgili kanunun bir an önce meclise gelmesini beklediklerini belirten Kocatürk sözü yayıncıların devletten, geçmişten gelen 500 milyon lira tutarındaki KDV alacağına getiriyor.
“Yayıncıların KDV alacaklarını hızla geri almaları sektörü ve genelde kültür hayatımıza büyük katkı sağlar”
Thunberg, İsveç’in önde gelen gazetelerinden Svenska Dagbladet’in çevrecilikle ilgili açtığı makale yarışmasının birincisiydi.
Parlamento önünde başlattığı eylemin amacı, politikacıların dikkatini yeryüzünü felakete doğru sürükleyen iklim değişikliğine çekmekti.
Eylemini tviter ve instagramdan duyurunca İsveç’te yer yerinden oynadı.
Gazeteler, televizyonlar genç öğrenciyi manşetlere çıkardılar.
İklim değişikliğinde ülkesinde öncü bir rol oynayan iş insanı ve girişimci İngmar Rentzhog genç öğrenciyi anında destekledi.
Greta Thunberg
Facebook’ta
1946 yılında kurulan Ferrero’nun hik^ayesini bir önceki yazıda anlatmıştım.
170 ülkede 40 bine yakın çalışanı olan Ferrero Türkiye’nin fındık üretiminin üçte birini alıyor.
Türkiye’nin 2018 fındık üretiminin 600-700 bin ton arası olduğunu düşünürseniz Ferrero geçen yıl Türkiye’den 200 bin ton civarında kabuklu fındık ile 100 bin ton iç fındık almış.
Ferrero merkezde, üretim hatlarını ve Ar-Ge’den sorumlu Sorematec Laboratuarı’nı gezmeden önce şirketin 10 yıldan beri cirosunu her yıl sürekli arttırdığını öğrendik.
Günlük üretimi için 500 ton şeker, 200 ton kakao, 150 ton süt ve 125 ton fındık kullanan Ferrero’nun 2018 cirosu 10 milyar euro.
10 yıl öncesine göre ikiye katlamış.
Bamsı Akın