70 milyonun 20 milyonu okullarda, umutluyum

ÜNİVERSİTE adaylarının tercihlerini yaptıkları günlerde Koç Üniversitesi Rektörü Profesör Dr. Ümran İnan ile buluştuk.

Haberin Devamı

İki yıl önce Stanford Üniversitesi’nden Koç’a transfer olan İnan’ın bölüm ve üniversite seçme telaşındaki gençlere tavsiyesi var.

Hayallerinizi, heveslerinizi takip edin” diyor.

Geçenlerde Koç Üniversitesi’nde tıp bölümünü seçen bir gençle konuşmasını aktarıyor:

“Doktor olmayı meslek garantisi var diye seçmiş. Bence yanlış. Çocuklar hiçbir baskı, zorlama olmadan kararlarını versinler”.

İlk 200 arasına girmeyi başardığı ve her bölüme girme şansı olduğu halde tarih ya da edebiyat seçen öğrencilerin de olduğunu söylüyor.

Koç Üniversitesi’nde burslu öğrencilerin oranı yüzde 60.

Buna dört yıllık öğrenim masrafı, yurt ve hatta harçlık dahil.

İnan, özellikle Anadolu’da tanıtım çalışmaları yaptıklarını belirterek “ bize gelmeleri için çaba harcıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

Yani öncelikli hedef Anadolu’daki başarılı öğrenciler.

“Dün Adıyaman’dan 15 kişilik bir grubu ağırladık. Bugün de Sıvaslı genç kızlarla birlikteydim” diye anlatıyor.

Koç Üniversitesi’nin Anadolu’nun her hangi bir şehrinde kampüs açmak gibi bir hevesi yokmuş.

 

TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ 2013’TE

 

 Üniversite, halen Bayrampaşa’da 2013 yılında devreye girmesi planlanan “Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi”ne odaklanmış durumda.

70 milyonun 20 milyonu okullarda, umutluyum

Uzay fiziği dalında önemli bilimsel araştırmaları olan Profesör İnan, önümüzdeki 10 yıl zarfında tıbbın diğer fen dallarıyla, idari bilim dallarıyla buluşacağına inanıyor.

Tıp-mühendislik, tıp-hukuk gibi buluşmalara daha sık rastlayacağız.

“Türkiye’de tıpta yepyeni bir nesil yetişecek” diyor.

Tıpta ya da diğer bölümlerde kaliteyi yakalamanın bir yolu da dünya üniversiteleriyle işbirliğinde geçiyor.

Dolayısıyla Koç Üniversitesi, Pekin Üniversitesi, Japonya’nın en önemli teknoloji kurumu Kyoto Üniversitesi’ye işbirliği anlaşmaları imzalamış.

Haberin Devamı

Yerel üniversitelerle de işbirlikleri var.

Örneğin Marmara Üniversitesi’yle nöroloji alanında ortak çalışmalar yapılacak.

“Üniversitelerin ortak çalışmaları, ortak programlar yapmaları önemli” diyor İnan.

Vehbi Koç Vakfı 1993 yılından bu yana Koç Üniversitesi için 500 milyon dolar harcamış.

Bir karşılaştırma yapacağım.

 

 18 MİLYAR DOLARLIK FON

Profesör Ümran İnan’ın 36 yıl çalıştığı ve halen 13 doktora öğrencisinin olduğu Stanford Üniversitesi’nin 18 milyar dolar tutarında bir fonun sahibi.

Üniversite, bu fonun faiziyle işlerini döndürüyor.

Peki Türkiye’de her gün bir yenisini duyduğumuz vakıf üniversitelerinin tümü başarılı olabilir mi?

Profesör Ümran İnan, ABD’de bir zamanlar vakıf üniversitesi patlaması yaşandığı ancak daha sonra en iyilerin ayakta kaldığını anlatıyor.

Haberin Devamı

Büyük bir olasılıkla Türkiye’de aynı şey olacak.

170 kadar üniversitenin arasındaki 60 vakıf üniversitesinin tümünün ayakta kalması mümkün olmayacak.

Bir memur ailesinin çocuğu olarak Ankara Koleji’nden mezun olarak ünlü Stanford Üniversitesi’nde başarılı bir kariyer yapan Profesör İnan son olarak “70 milyon nüfusun 20 milyonu okullarda. Ben gelecekten umutluyum” diyor.

 

 TÜBİTAK Matematik Köyü’ne destek vermeli

 

 SÖZ eğitimden açılmışken Ali Nesin’in Matematik Köyü’ne değineceğim.

Önceki gün gazetelerde TÜBİTAK’ın “Matematik Köyü”nden desteğini çektiğini, köye haciz geldiğini ve Nesin’in bu önemli projeyi ayakta tutmak için kamuoyundan destek istediğini” okuduk.

Haberin Devamı

Köyü 2008 yılında ziyaret fırsatını bulmuştum.

“ 5 liraya çadırda gün boyu matematik” başlığıyla yazdığım yazıya Hürriyet’in arşivinden ulaşmak mümkün.

Şirince’nin tepelerindeki “Matematik Köyü” basit ama liseli ve üniversiteli öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmış.

ABD, Avrupa, Hindistan ve İsrail’den ders vermeye gelen ünlü matematik hocaları yol paralarını kendi ceplerinden ödüyorlar.

İdealizm üzerine kurulmuş bir düzen.

Matematik tutkunu gençler gün boyu eğitim görüyorlar.

Köye başından beri maddi destek sağlayan TÜBİTAK geçtiğimiz yıldan beri desteğini çekmiş.

Sanki Türkiye’de adım başı matematik dehaları yetişiyor da.

Haberin Devamı

OECD’nin üç yılda bir yaptığı PİSA (Uluslar arası Öğrencileri Değerlendirme Sınavları) sınavlarının bu yılki sonuçlarına bakın.

Türk öğrencilerin yüzde 42’si matematikte temel yeterlilik düzeyinin altında kalmış.

Matematikle aramızın iyi olmadığı bal gibi ortada.

Bu yüzden, varlık nedeni bilim olan TÜBİTAK, bir avuç idealistin Türkiye’de matematik sevgisinin yaygınlaşması için yürüttükleri çalışmalardan desteğini esirgememeli.

TÜBİTAK Başkanı Profesör Nüket Yetiş’in bu konuya duyarsız kalmayacağını umut ediyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları