546 yıllık Kapalıçarşı 2010’da yeni çehreye kavuşuyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
KAPALIÇARŞI 2010’a hazırlanıyor.
Geçtiğimiz aralık ayında Tuluyhan Uğurlu’nun konseriyle "değişim" işaretleri veren 546 yıllık Kapalıçarşı nihayet "kapalı kutu" olmaktan çıkıyor.
Kapalıçarşı’nın 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’ne nasıl hazırlandığını İD-İstanbul Danışmanlık’tan İpek Sabuncu ile konuşuyoruz.
Sabuncu’nun verdiği rakamlar şaşırtıcı. Kışın ziyaretçi sayısı günlük ortalama 300 bin. Yazın ise bu rakam neredeyse iki katına 500 bine fırlıyor.
İstanbul’un anlı sanlı alışveriş merkezlerinin aylık ziyaretçi sayısına Kapalıçarşı bir günde ulaşıyormuş.
Dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşısında 3 bin 600’den fazla dükkan var. 30 bin kişi çalışıyor.
Fatih Sultan Mehmet’in talimatıyla Ayasofya’ya gelir sağlamak amacıyla kurulan Kapalıçarşı bugün bir marka.
İstanbul’u gezmiş olan her hangi bir yabancıya sorun mutlaka Kapalıçarşı’ya uğramıştır. Hatta İstanbul’a gelmeden şanını duymuştur.
Bedestenleri, hanlarıyla, şadırvan, çeşmeleriyle Kapalıçarşı bir müze gibidir.
546 yıldan beri ayakta olsa da Kapalıçarşı İstanbul’un geçirdiği büyük yangınlardan depremlerden (1999 depreminde de zarar görmüş) oldukça etkilenmiş. Alt yapısı yetersiz hale gelmiş.
ESNAFLAR DERNEĞİYLE ANLAŞMA
Böylesine kıymetli bir kültürel mirasın bundan böyle koruma altına alınıp restore edilmesi artık mümkün görünüyor.
Zira Sabuncu bir süre önce "Kapalıçarşı Esnaflar Derneği" Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Fırat ile üç yıl sürecek bir proje için anlaşma imzalamış. Projenin koordinatörü kendisi.
Finansmanı Kapalışarçı esnafından, İl Özel İdaresi’nden ve Avrupa Birliği fonlarından sağlanacak.
Proje kapsamında ilk aşamada iç mekanda düzenlemeler yapılacak.
Dükkan cepheleri mimarı dokuya uygun hale getirilecek, tabelalar yenilenecek, turistlerin çarşı içinde hayatlarını kolaylaştıracak enformasyon kioskları yerleştirilecek.
Bu arada koruma ve restorasyondan sorumlu mimar Gökhan Avcıoğlu çarşıdaki dükkanların rölevesini çıkartmaya başlamış.
Projenin ikinci aşamasında, kültür ve turizme yönelik etkinlikler var. Konser, festival, defile, özel davetler gibi etkinlikler.
Sabuncu ile sohbette, bir süre önce bir grup Alman işadamına Kapalıçarşı’nın en gözde mekanlarından Kürkçüler Çarşısı’nda özel bir davet verildiğini öğreniyorum. Çarşıyı böyle etkinliklere açmak İstanbul’a müthiş bir zenginlik katacak.
Sayısız hanlardan bazılarının otele dönüştürülmesine de "Kapalıçarşı Esnaflar Derneği" sıcak bakıyormuş.
Projenin üçüncü aşamasında ise çarşının koruma altına alınıp, restore edilmesi var.
Kapalıçarşı’nın yeni çehresini merakla bekliyorum.
Zeugma Müzesi yerine alışveriş merkezi
GEÇENLERDEDHAGaziantep temsilcisi Ahmet Kaya telefon etti.
"Seçim nabzı için buraya geliyorsunuz haber vermiyorsunuz" diye sitem etti.
Yerel bir gazete, şehre geldiğimi, seçimlerle ilgili insanlarla konuştuğumu ancak henüz yazımın çıkmadığını iddia etmiş.
Oysa seçim gezisi için Gaziantep değil Van’a gitmiştim. Demek ki, ilan edilmemiş "fahri hemşehriliğim" devam ediyormuş. Gaziantep’e gitmediğim halde yerel medya gideceğimi varsayarak haber yapmış.
Benim haber olmam bir yana, Gaziantep’te neler olup bittiğini konusunda sürekli haberler yağıyor.
Gaziantep’teşu günlerde en fazla konuşulan yeni bir Zeugma Müzesi’nin yapımına geleceğim.
Belediye Başkanı Asım Güzelbey, çıkarılan ve depolarda bekletilen Zeugma mozaikleri nedeniyle nicedir yeni bir müze yapma peşinde.
Hatta en son görüşmemizde böyle bir müzenin dünya çapında ses getirmesi için uluslararası yarışma açmasını önermiştim.
Bilbao’daki Guggenheim Müzesi’ni yapan Frank Gehry’nin ya da dünyaca ünlü başka bir mimarla çalışıldığı Gaziantep’in yıldızının parlayacağını söylemiştim.
Güzelbey bu fikre pek sıcak bakmadı. Kafasında olan bir mimara projeyi çizdirip, bir jüriye sunmayı planladığını söyledi.
Her neyse, yeni bir Zeugma Müzesi için şehrin en güzel yerinde bulunan, şimdiki müzenin karşısında, tarihi kaleye 500 metre uzaklıktaki "Fuar Alanı"nın seçildiğini bizzat kendisinden duydum.
İŞ MERKEZİ VE OTEL
Şimdi öğrendiğime göre, Gazianteplilerin gözbebeği "Fuar Alanı"nın dörtte üçü (yaklaşık 40 dönüm) Türkiye’nin her ilinde alışveriş merkezleri yapan Multi Turkmall’a satılmış.
Geri kalan bölümü ise Akfen’e 30 yıllığına kiralanmış. Akfen’in yapacağı Accor Oteli’nin temeli 19 Temmuz’da atılıyor. Multi Turkmall da alışveriş merkezi için hazırlıklarını tamamlamak üzere. Gelen telefonlardan, fakslardan anlıyorum ki Gaziantepliler özellikle alışveriş merkezinin tarihi dokuyu bozacağı endişesi içerisinde.
Güzelbey, vaat ettiği "Zeugma Müzesi" şehrin dışındaki İpek Yolu üzerindeki eski Tekel binasının yerine yapmayı planlıyor. Müzeden şehre bir metro hattı kurmayı düşünüyor.
Eski müzesinin karşısında, tarihi kalenin hemen dibi dururken şehre yeni bir soluk getirmesi beklenen müzeyi merkezden uzaklara yapmak mantıklı mı?