Paylaş
Daha “light” konular yazmam gerektiğini söyleyen yakın dostlarım da.
Konu yine 4. Sanayi Devrimi ve Türkiye.
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ve ekip arkadaşlarıyla buluştuğumda söz dönüp dolaşıp kaçınılmaz bir şekilde yine 4. Sanayi Devrimi’ne geliyor.
Ar-Ge’ye yılda 10 milyar dolar gibi dev bir rakam harcayan Microsoft Amerikalıların “İnternet of Things” (Nesnelerin İnterneti) diye de adlandırdıkları 4.Sanayi Devrimi’nin göbeğinde çünkü.
Makinelerin birbirleriyle konuşmaları, bilgi paylaşmaları, bilgilerin bulut teknolojisiyle depolanması, büyük veri gibi şeyler yazılım sihirbazı Microsoft’un işi.
Murat Kansu ile Microsoft Türkiye Teknoloji Direktörü Onur Koç karşımda oturunca hemen “Türkiye 4.Sanayi Devrimi Treni’ni yakalar mı” diye sordum.
Kansu, benim düşüncemin aksine treni yakalamak için KOBİ’lerin önemli bir lokomotif olduğunu söylüyor.
Murat Kansu
“KOBİ’lerde önemli bir birikim var. Buradaki enerjiyi dışarı çıkartmamız gerek. Bulut Teknolojisi sayesinde günümüzde KOBİ’ler büyük şirketler kadar sahip olmadıkları teknolojiye ulaşabilirler” diyor.
4. Sanayi Devrimi’nin “zamkı” diye tarif ettiği “Bulut Teknoloji”nin en büyük demokratikleşme olduğunu da söylüyor.
KOBİ’lerle Anadolu’daki üniversiteler arasında işbirliğinin önemine de dikkat çekiyor.
İşin püf noktası KOBİ’lerin ihtiyacı olan çözümleri “Bulut” üzerinden üretecek yazılım firmaları.
İşte bu noktada Türkiye’nin nefesi yetmiyor.
Onur Koç’un söylediğine göre, Türkiye’de yazılım patent sayısı Romanya’nın gerisinde.
Koç “Yazılım geliştiren, eğitim sisteminde buna önem veren bir toplum olmadığımız, yazılım Start-Up’ları devlet tarafından desteklenmediği sürece 4.Sanayi Devrimi hayal” diyor.
ABD’den okurum, Clarkson Üniversitesi’nden Prof. Çetin Çetinkaya’nın bu meselenin eğitim boyutuna dikkat çekiyor:
“İleri teknoloji, rekabetçi patentler genel olarak doktora seviyesinde çalışanlar tarafından ortaya konuyor. Türkiye’nin esas eksikliği dünya kalitesinde yüksek lisans ve doktora programlarının az olması ve öğrencilerin ilgisinin düşük olması”.
Velhasıl. 4. Sanayi Devrimi derken iş geliyor yine eğitime dayanıyor.
AÇIK AKADEMİ'DE 175 BİN ÖĞRENCİ
MİCROSOFT ilkokul, ortaokul ve liselerin müfredatına “yazılım derslerinin” de konulması için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerini sürdürüyor.
Bu arada da “yazılım dilini” yani “kodlamayı” çocuk ve gençlere öğretmek için yazılım okulunu yani Açık Akademi’yi 2012 yılında hayata geçirmiş.
Murat Kansu’nun paylaştığı rakama göre Açık Akademi’nin bugün 175 bin öğrencisi var.
Microsoft’un bu girişimi önemli.
Zira ABD Başkanı Obama’nın başlattığı “Herkes için Bilgisayar Bilimi İnisiyatifi” nin de amacı üniversite öncesi tüm öğrencilere içinde kodlamanın da yer aldığı bilgisayar dersleri verilmesi.
Obama bu girişim için 4 milyar dolarlık bütçe ayırmış.
Microsoft Türkiye’nin kız çocuklarının teknolojiye daha fazla ilgili duymalarına yönelik DigiGirlz diye bir programı da var.
HOŞ GELDİN HERKESE BİLİM TEKNOLOJİ DERGİSİ
ORHAN Bursalı ve Özlem Yüzak’ın başını çektiği ekip, Cumhuriyet Gazetesi’nin kapanmış olan Bilim ve Teknoloji dergisi yerine tamamıyla bağımsız “Herkese Bilim Teknoloji dergisini yayınlamaya başladı.
Haftalık yayınlanan derginin nasıl bir emek ve özveriyle hazırlandığını yakından izledik.
İlk sayısı dün yayınlanan dergiye dijital abonelik de mümkün.
Paylaş