Paylaş
Söyleşinin sonuna doğru “Suriyeli mültecileri düşününce geceleri gözünüze uyku giriyor mu” gibi bir soruyla muhatap oldu Esad.
Gözlerini kaçırdı.
“Ben de insanım” demekle yetindi.
İstanbul sokaklarında dilenmekte olan küçük Suriyeli çocukları gördüğümüzde akla düşen ilk soruyu sormuş BBC muhabiri.
Aslında o kadar çok soru var ki sorulması gereken.
Türkiye’de sayıları 2 milyonu geçtiği söylenen Suriyeli mültecilerin kamplarda barınmayanları karda kışta ne yapar?
Çocukları ne yer? Ne içer? Eğitime nasıl devam eder?
En yakınlarını yitirdikleri savaş ruhlarında ne gibi travmalara yol açmış?
Vicdanlı yetişkin bireylerden bu soruları sormaları beklenir de kaçı acaba harekete geçer?
Sözü, içinde bulunduğu arabanın önüne çıkıp cama vurmaya başlayan Suriyeli genç bir çocukla göz göze gelen 17 yaşındaki Emir Özsüer’in projesine getireceğim.
Karşısına çıkan Suriyeli gencin saldırganlığından etkilenen Emir Özsüer “Hemen hemen yaşıtım olan bu genç çocuğun geçirdiği travma gözlerinden okunuyordu. Tepkisi bir yardım isteme çığlığı idi aslında” diyor.
Bir lise öğrencisinden beklenmeyecek bir olgunluk.
Bu olaydan sonra Maya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özsüer’in oğlu olan Emir Özsüer travmalı Suriyeli çocuklara yardım etmek derdine düşüyor.
Önce Maya Gayrimenkul ve Danışmanlık Şirketi’nde yönetici olan annesi Esra Özsüer ile Gaziantep, Kilis ve Nizip’teki kampları ziyaret ediyor.
Kamplarda yaşanan dramları gözleriyle görüyor.
Üç çocuk annesi Esra Özsüer’in ve gönüllü uzmanların desteğiyle Emir Özsüer, travmalı Suriyeli çocuklara yönelik “Project Lift”i 3 ay önce hayata geçiriyor.
Travmalı çocuklara “Yaratıcı Sanat Terapisi”nin uygulandığı proje kapsamında ilk etapta 48 çocuk eğitimden geçmiş.
ABD Ulusal Çocuk Travma ve Stres Ağı tarafından hazırlanan program, müzik terapisti, dans hareket psikoterapisti gibi 16 kişilik bir uzman ekip tarafından uygulanıyor.
Aralarında İstanbul’da yaşayan Amerikalı uzmanlar da var.
Sultanbeyli Belediyesi ve Sanat Psikoterapileri Derneği’nin de işbirliğiyle hayata geçen eğitimin ikinci ayağını Sultanbeyli’de bizzat yerinde gördüm.
Çocuklardan kimi şarkı söylüyor, kimi renkli kalemlerle boya yapıyordu.
Aşırı hareketli olanlar da vardı, aşırı durgun olanlar da.
Emir’in anlattıklarına bakılırsa, eğitimden geçmekte olan 56 çocuk arasında bazıları ağır travma geçirmişti.
Gördükleri beş günlük “hızlandırılmış” terapi onları travmalarından tabii ki tümden iyileştirmiyor ama bununla başa çıkmanın anahtarını veriyor.
Sultanbeyli’ye kendi imkânlarıyla yerleşmiş kayıtlı 15 bine yakın Suriyeli yaşıyor.
Yaklaşık 3 bin çocuktan bazıları Arapça eğitim vermek üzere orada açılmış okula gidiyor.
Şehir Üniversitesi’nden 40 kadar gönüllü öğrenci evleri gezip travmalı çocukları tespit etmiş.
Gruplar halinde eğitime alınıyorlar.
Project Lift’i gönüllülerle yürütmeyi başaran ve bunu Türkiye’nin diğer şehirlerine yayma hayalini kuran Emir Özsüer’in ana sponsoru Maya Grubu bünyesindeki İkea.
Proje kapsamında yiyecek ve içecek desteği Sırma, Düzey A.Ş ve Sütiş tarafından sağlanıyor.
Projeyi daha etraflıca öğrenmek isteyenler www.project-lift.net adresine bir göz atabilirler.
Savaş nedeniyle geleceği çalınmış, bizimle yaşamak zorunda kalmış bu çocuklara değmek boynumuzun borcu.
Paylaş