Paylaş
Özel sektörde ilk yerli çay üreticisi olan Doğuş Çay’ın Yönetim Kurulu üyesi ve Pazarlama Direktörü.
Henüz 30’lu yaşlarında ve 14 yıldan beri alanda çalışıyor.
Şirketin yatırım ve ihracat stratejilerinde, Ar-Ge yatırımlarında, TEMA ile işbirliğinde önemli bir payı var.
Harika Karakan Batallı ile görüşmemizde ileride CEO hedefi olup olmadığını soruyorum.
“Öncelikli hedefim aileyi bir arada tutmak ve şirketin çocuklarımızı devam etmesini sağlamak. Doğuş Çay’ın 100 yıllık bir marka olmasını arzu ediyorum” diyor.
İngiliz Lipton 126 yıllık bir çay markasıysa, çay yetiştiren bir ülkenin 30 yıllık markası neden 100 yılı devirmesin?
Üçü dünyanın en büyük çay fabrikaları arasında yer almak üzere Rize’de 5 adet çay işleme, Ordu’da ise 1 paket çay işleme tesislerine sahip olan Doğuş Çay, Türkiye’deki 220 bin tonluk çay üretiminin yaklaşık 25 bin tonunu karşılıyor.
Rizeli bir ailenin kızı olarak, “çay kolay bir alan değil” diyor.
Asım Zihnioğlu’nun “Bir Yeşilin Peşinde” kitabına değinerek çayın 1940’lı yıllarından başında Rize’de insanların yaşamını nasıl dönüştürdüğünü anlatan Batallı’nın çayın geleceğine kafa yormasına şaşırmamak gerek.
TEMA İLE BİRLİKTE
Çayın veriminin ve kalitesinin düşmesi üreticiler kadar onun da kaygısı.
Rize’de ve genel olarak Doğu Karadeniz’de toprağın giderek sertleşmesinden, mikroorganizma yapısında değişikliklerden şikâyetler artınca Batallı TEMA’nın kapısını çalmış.
Doğuş Çay ile TEMA’nın geçen mart ayında başlattığı projenin adı “Her Dem Toprak İçin”.
Üreticiyi etkileyen sorunları tespiti etmeye, çözüm geliştirmeye ve toprakla ilgili farkındalığın artmaya yönelik proje özellikle küçük aile işletmelerine yönelik.
Doğuş Çay’ın, bambaşka bir alana girerek, gıda devi Kraft’ın Türkiye’deki cips dahil tuzlu ürünlerini satın almasında, cips işine girmesinde ve bu alanda ihracata yönelmesinde de bu genç kadının rolü büyük.
“Kraft ile uluslararası bir deneyime adım attık. Kraft’ın satın alınması ve Aksaray Organize Sanayi’deki cips fabrikasının kurulmasının yaklaşım maliyeti 200 milyon lira” diyor.
ULUSLARARASI DEVLERLE REKABET
Hem çayda, hem cipste Türkiye’de uluslararası devlerle rekabet ettiklerini hatırlatıyor.
Tamamıyla farklı iki alanda Ar-Ge’ye nasıl ağırlık verdiklerini anlatıyor.
Pancar, fasulye, nohut, karabuğdaydan cips üretmek için Ar-Ge çalışmaları devam ederken, çaydaki yoğun Ar-Ge sonucu ortaya çıkan soğuk çay birkaç aydan beri raflarda.
2015 yılında İzmir’de 35 milyon liralık bir yatırımla kurulan soğuk çay fabrikasına değinen Harika Karakan Batallı, “Soğuk çay Avrupa’da, Uzak doğu’da oldukça popüler ama Türkiye’de henüz yolun başındayız” diyor.
Kraft’ı satın aldıktan sonra cipste büyük bir ihracat atağı başlamış ihracat cirosu yüzde 110 oranında artmış.
Bunun nasıl gerçekleştiğini sorunca genç kadın anlatıyor:
“Doğuş Yiyecek ve İçecek olarak Cips ihracatını ABD dahil 42 ülkeye yaydık. Balkanların damak tadına uygun olanını da üretiyoruz, Ortadoğu’ya uygun olanları da. Kosova ve Makedonya’yı mısır cipsiyle tanıştıran ilk şirketiz”.
Bu arada Uluslararası Basketbol Federasyonu’nun Kosova’nın tam üyeliğini onaylamasından sonra Kosova Milli Basketbol Takımı’nın ana sponsoru olmuş.
Bu sıkıntılı bir dönemde Harika Karakan Batallı’yı dinlemek iyi geliyor.
Paylaş