Gerçek dost gazetecidir

Güncelleme Tarihi:

Gerçek dost gazetecidir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Önceki gün güneşte çok kalmışım. Akşam da Galatasaray-Altay maçını bir basketbol coach'u gibi izlerken daha da yorulmuşum. İtiraf edeyim ki, sabahleyin bir enkaz gibi kalktım. Ve her zamanki gibi ilk iş olarak Hürriyet'i açtım.

Ben pazarları Hürriyet'i bir başka okurum. Benim için Ertuğrul Özkök, Serdar Turgut, Hadi Uluengin'in yazılarını aramak, pazar günlerimin ilk çabasıdır.

Önce ana gazeteyi açtığımda derhal Özkök'ün ‘‘Pazar yazıları’’ köşesini buldum. Köşede bir fotoğraf vardı. İlk bakışta asparagas zannettim; hayır değildi. Bunu, yazıyı okuyunca anladım.

Ertuğrul, yazısında fotoğrafın öyküsünü anlatıyor ve gazetecilerin ezeli ve ebedi dramını hissedebilen yüreklere at nalına vurulan mıh gibi çakıyordu. İçim cız etti.

Fotoğrafta, bir kanepede oturan dört kişi vardı ve bunlardan biri kolunu yanındaki kadının omuzlarına atmıştı.

Kolunu yanındaki kadının omuzlarına atan adam, Washington Post'un en uzun süreli Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlee'ydi. Bundan hiç de rahatsız olmuşa benzemeyen kadın da benim çocukluğumun sevgilisi Jacqueline Kennedy'di.

Gazeteci, kolunu ABD Başkanı'nın karısının omzuna rahatça atmıştı.

* * *

İçimin neden cız ettiğini bir kez daha anlatmak isterim. 1984 yılı yılbaşı gecesiydi ve Özal henüz çiçeği burnunda bir Başbakan'dı. Yılbaşı gecesi onu Bolu Kartalkaya Oteli'nde bulan tek gazeteci bendim. Kartalkaya'ya çıktığımda beni kabul edemeyeceğini bildirmişti. O anda dünya başıma çökmüştü. Ama sonradan odasına girmeyi başardım. Ve o basit ve mütevazı odada iki kişilik bir koltuğa, rahmetli Özal'la birlikte oturdum. Özal son anda yanımıza Kaya Erdem'i de çağırdı. Erdem sağ yanıma geçti. Daracık koltukta üç kişi olmuştuk ve ben iki adamın arasına sıkışmıştım. Çarnaçar kollarımı geriye attım. Bu da anlamsız bir görüntü oluşturuyordu. Son anda sevecen bir duyguyla bu kez kollarımı her ikisinin omuzlarına attım. Foto muhabirimiz Ümit Turpçu deklanşöre bastı. Ve 2 Ocak 1984 günü bu fotoğraf atlatma haberiyle birlikte Hürriyet'in birinci sayfasında yayınlandı. Ama olması gerekenden daha küçük boyutlardaydı.

Sonradan öğrendim ki, başta rahmetli Çetin Emeç olmak üzere, Hürriyet yazıişleri beni, ‘‘Bir gazeteci bir Başbakan'la nasıl böyle bir fotoğraf çektirir?’’ sözleriyle eleştirmişler ama fotoğrafı da yayınlamamazlık edememişlerdi.

* * *

90 Aralık ayında korkunç bir kaza geçirdim. Beni önce Demirel, sonra Ecevit, sonra Özal, en sonra da İnönü ziyarete geldiler. Sadece Özal'ın gelişinde foto muhabirleri vardı. Ve Özal beni sarılıp öperken, fotoğrafımızı çektiler. Bu fotoğraf basında yayınlandı.

Ve adım ‘‘Özal’’cıya çıktı. Bundan hiç gocunmuyorum.

Biliyorum ki, tarih her şeyi yerli yerine koyacaktır.

Ve tarih ‘‘Gerçek dost, gazetecidir’’ diye yazacaktır.













Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!