Kitap, müzik ve film haftası

Hani eliniz kolunuz kalkmaz, evden hatta yataktan çıkmak istemezsiniz ya işte öyle bir ruh halindeydim. Acaba kış çok uzadı güneşe hasret mi kaldık yoksa çok mu yoruldum bilmiyorum. Ama şu bir gercek ki kimseyi görmek istemediğim, kimseyle konuşmak istemediğim bir ruh halindeydim... İşe de zoraki gittim. Bu ruh halindeyken geçen hafta Ankara’da çok şeyi kaçırdım. Bütün hafta tek yapabildiğim Cuma günü Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ne gidip Genç KAGİDER panelinde konuşma yapmak oldu. Sevim Güral’ın ev sahipliğinde düzenlenen panelde gençlerle kadın girişimciliğinin önündeki engelleri uzun uzun tartıştık. Gençlerin sorularıyla kadınlarımız ve dolayısıyla toplumun geleceği ile ilgili ümitsizliğe kapılsam da bu tip panellere katılmaya devam edeceğim. Bu seyahatin dışında tüm hayatımı yavaşlatarak bol bol kitap okudum, müzik dinledim. Bir iki tane de film izledim... Haftanın kitap tavsiyelerine gelince:

Biraz kitap...

Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali:
Hayal kırıklıklarının , yalnızlığın en çok da aşkın romanı... İrfan Bey’le Maria Puder’i okurken bambaşka bir dünyaya gittim. Bu haftaki ruh halime çok iyi geldi doğrusu.

Bin Muhteşem Güneş-Khaled Hosseini:
1960’ların ortasından baslayıp 2003’e kadar gelen hikayede Meryem ve Leyla’nin hüzünlü iç burkan hikayelerini Sovyetler, Taliban ve Karzai sürecindeki fonda okudum. Dili çok sade, mesaj kaygısı yok. Saatlerce elimden bırakamadan bitiriverdim.

Biraz müzik...

Bu hafta 2 CD aldım.
Celine Dion - Original Album Classics:
Evde oğlanlar ‘artık CD almana gerek yok MP3’e yükleriz’ deseler de biraz eskilerde kalmamın da etkisiyle sürekli CD satın alıyorum. Bu albümü biraz da koleksiyon amacıyla aldım. Geçen yaz Las Vegas’a gittiğimizde Ceasers Palace’da izleme fırsatını bulduğum Celine Dion’un efsanelesmiş beş albümü ‘Original Album Classics’ koleksiyonunda bir araya gelmiş. Celine Dion’un yumuşacık sesini çok seviyorum.
İskender Paydaş – Zamansız Şarkılar:
Ama bu hafta bana en iyi gelen tartışmasız, İskender Paydaş’ın Zamansız Şarkılar albümüydü... Aranjör, besteci ve prodüktör Paydaş’ı Ankara’dan İstanbul’ a göç edenlerden iletişimci, eski dost Ilgın Bayazıt’ın eşi olarak da tanıyorum. Albüm geçtiğimiz senenin sonunda çıktığında nedense bir türlü alamamıştım. Hafta başı D&R’da görünce hemen aldım. Aslında bu albümü,  Paydaş “Bilindik şarkıları alışılan formların dışında yeniden aranje ettim” diyerek yayınlamış...  Çok da doğru. Geçtiğimiz yıllarda gencecik vefat eden Kerim Tekin’in ‘Kar beyaz” şarkısına getirdiği yoruma bayıldım. Bu hafta herhalde ruh halime de uygundu ki defalarca dinledim. Kerim Tekin’in sesine İrem Candar’ın yorumu da eklenerek nefis bir düet ortaya çıkmış. Zamansız Şarkılar, zamansız bir albüm olmuş, bayıldım.

Ve film...

Bu hafta Woody Allen’ın Midnight in Paris filmini battaniye altında elimde çayım tekrar izlediğimde son dönemde en çok sevdiğim filmlerden biri olduğuna karar verdim. Bir insan bütün film boyunca her sahnede filmin içinde olmak ister mi? İşte bu film beni böylesine etkiledi.