GEÇEN hafta hava nefisti. Güneş pırıl pırıl, insanlar sokaklardaydı. Sonbaharın son demleri...
Ben de fırsattan istifade aldım soluğu Ankara’mızın kıymeti bir türlü bilinemeyen Eymir Gölü’nde! Ankara’da ODTÜ arazisi içinde olan Eymir’e yalnızca ODTÜ mezunları girebiliyor. Yok öyle bir şey! Mezun kartı olmayanlar da araç başına 5 TL vererek girebiliyor. Eymir’de hafta sonu yürüyüşünün ardından göl kenarında keyifli bir kahvaltı yapmayı çok seviyorum ve özellikle Bağevi’ne bayılıyorum. Düşündüm de bu göl, İsviçre’de, İtalya’da olsaydı kimbilir nasıl bakılırdı, doğayı bozmadan ne tesisler yapılırdı! Tabii en daha da önemlisi, o kentte yaşayanlar da ne güzel keyfini çıkarırdı! O gün Eymir sonbahar renklerine bürünmüştü, yeşilin ve sarının en romantik tonları arasında huzur dolu bir öğlen yaşadım.
Modanın en renklisi başınıza gelsin
Son yıllarda sarı ve omuz hizasındaki saçlarımdan vazgeçmemek için bayağı direniyordum. Kuaförüm Red&White’ın ortağı sevgili dostum Mehmet de artık değişim zamanının geldiğini söylüyordu. Havaların değişmesi ve doğanın renklerinin yazdan sonbahara dönmesiyle değişimin sıra bana geldiğini hissettim! Bir sabah girdim Red& White’dan içeri, “Tamam” dedim, “Sevgili Mehmet, saçlar sana emanet.” Hakikaten bir baktım bambaşka bir Gamze! Kulak hizasında hafif katlı bir kesimle başlayan değişim, koyu kumral bir Gamze’yle sona erdi. Aynada uzun bir süre bu ben miyim diye bakakaldım kendime. Bu arada herkes kumral Gamze’yi sevdi. Ama öyle tek ton değil efendim... Arada ışıltı veren sarılar var. Güneşten açılmış, doğal bir sarı! Bu kışın en moda saç rengiymiş. New York’un en popüler renk uzmanı Gina Gilbert, geçen ay Victoria Beckham ve Jennifer Ansiton’ının da saçlarına bu rengi uygulamış. E fena değil, çok da geç kalmış sayılmam! Şaka bir tarafa, bir minik değişiklik, iyi geliyor insana!
Mahsun yine ağlattın beni
MAHSUN Kırmızıgül. Hani 90ların sonunda yanık sesiyle “Alem buysa kral benim” diye televizyonda seyrettiğimiz ses sanatçımız. Yıllarca türküler söyledi, kliplerde, dizilerde seyrettik! Sonra bir anda yönetmenliğe soyundu. Ne yalan söyleyeyim herkes gibi ben de önce yadırgadım. Daha doğrusu, nasıl olacak, yapabilir mi diye düşündüm. Beyaz Melek beni şaşırttı, ardından Güneşi Gördüm filmi beni şoka uğrattı. Ve şimdi Mahsun Kırmızıgül’ü şiddetle eleştirenlere duyulurur: Sevgili hemşehrim Mahsun, artık Türk sinemasının en önemli yönetmenleri arasındadır! Mahsun, 11 milyon dolar harcadığı filmde İslamo-fobiye, ayrımcılığa dikkati çekiyor ve İslam’ın hoşgörü ve sevgi dini olduğu vurgusunu yapıyor. 11 Eylül sonrası başlayan fobiye parmak basması, özellikle Amerika’ya gelecek mesajlar açısından çok önemli. Filmin duygusallığın ağır bastığı ikinci yarısına bayıldım. Haluk Bilginer’in oyunculuğuna bir kez daha hayran oldum. Özellikle öyle bir iki sahne var ki, çok ağladım çok! New York değil Bitlis, seyre değer! Şiddetle tavsiye ediyorum ve Mahsun’u ayakta alkışlıyorum!