Paylaş
AMERİKA VE AB, TÜRKİYE'Yİ AKDENİZ'DEN KOPARMAK İSTİYOR
EMEKLİ Tümamiral Cem Gürdeniz, dünyada yeni bir jeopolitik bir dönemin başladığını belirterek “Büyük güçler dahil herkes, post-hegemonik dönemin haritasını oluşturma derdinde. Bu durum Güney Çin Denizi’nden tutun Arktik Okyanusu’na, Doğu Çin Denizi’nden Akdeniz’e kadar çok yaygın bir alanda bölgesel ve kıtasal güçlerin bilek güreşine dönüşmüş durumda. Yunanistan, milli güç itibarıyla, Türkiye ile muhatap olabilecek bir ülke değil. Ancak hem Yunanistan hem de Güney Kıbrıs Rum yönetimi, artık bölgesel bir aktörden ziyade bölgesel bir güç haline gelen Türkiye’yi kuşatmak için Avrupa Atlantik sistemi tarafından kullanılıyor ki işin özü budur” diyor.
SEVİLLA HARİTASI KRİZİ YÜKSELTİYOR
Gürdeniz şöyle devam ediyor: “Türkiye’ye Doğu Akdeniz ve Ege’de dayatılan meşhur Sevilla haritası var. Bu harita şu an yürüklükte! AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ‘Bizim haritayla ilgimiz yok’ dese de Türkiye’yi batıdan ve güneyden Anadolu’ya sıkıştıran bu harita, şu an AB’nin tüm web sitelerinde ve evraklarında kullanılıyor. Yani bu sadece bir enerji mücadelesi değil, ciddi bir jeopolitik sıkıştırma, Türkiye’yi Akdeniz ve Ege’den koparma mücadelesidir.”
“Bugün Yunanistan ile bir savaş çıksa 1 hafta sonra Yunanistan, Türkiye’den şu ana kadar elde ettiği her şeyi kaybeder. Güçlerimizi mukayese dahi etmem. Yunanistan’da bunun farkında ama Türkiye’yi oyalamak, yıpratmak, Batı karşısında uluslararası hukuka saygı duymayan bir ülke konumunda göstermek için kendisine verilen rolü şımarıkça oynuyor. Her defasında söylüyorum: Doğu Akdeniz ve Ege maraton koşusu gibidir. Türkiye bu maratonu asla terk etmez.”
ÇATIŞMA SİLAHLI AŞAMAYA GEÇMEZ
Gelelim kritik soruya: “Yunanistan ile bir savaş çıkması olası mı?” Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “2060 yılına kadar borcunu ödeyemeyecek, gayrisafi milli hasılasının neredeyse 2.5 katı borcu olan bir ülke Yunanistan. Yunan halkı son 10 yıldır ekonomik krizden çok çekti. O nedenle bu çatışmanın silahlı aşamaya geçeceğini hiç sanmıyorum” diyor. “Peki neden?” Gürdeniz, “Türkiye ağırbaşlılığını, büyük devlet, büyük ağabey olma rolünü iyi kullanacaktır. Türkiye, AB ve ABD’nin Yunanistan’ı üzerimize kobay gibi sürmesi ve Türkiye’nin tetiği çekmesi tuzağına düşmeyecektir” diyor.
BOĞAZLAR’DAN GEÇİŞİ ZORLAŞTIRABİLİRİZ
Türkiye’nin elinde Yunanistan’ı masaya çekebilecek çok koz olduğunu söyleyen Emekli Tümamiral Gürdeniz, “Türkiye bu kozların henüz hiçbirini kullanmış değil. Örnekleyeyim. Borrell 25 Eylül’e kadar anlaşmanın kurallarına uyulmazsa Türkiye’ye ambargo başlatacağını söylemişti. O ambargo başladığı anda Boğazlar’dan geçişi Kıbrıs Rum ve Yunan gemilerine zorlaştırın ya da ‘Yunanistan 1960’tan beri adaları silahlandırıyor. Benim güvenliğim tehdit altında’ deyin ve Yunanistan’ı AB, NATO, BM’ye şikâyet edin... Bakın ne oluyor? Yunanistan, Fransa ve AB’nin kışkırtmasına gelip Türkiye tetiği çektiği anda NATO çöker. Bu sistem ayakta kalmaz.”
RUSYA VE TÜRKİYE YAKINLAŞACAK
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’e göre AB ve ABD saldırganlığına devam ettiği sürece Türkiye ve Rusya daha da yakınlaşacak. Zira Rusya da halen ABD ve AB kuşatması altında. Gürdeniz, “NATO’nun çökmesi ‘kenar kuşak teorisi’nin de çökmesi demek. Bu Rusya ve Çin’in işine gelse de ABD ve AB’nin işine gelmez. Türkiye’ye yönelik baskının Yunanistan ile çatışma aşamasına gelen bir krizle devam etmesi onları hızlı bir şekilde sona getirir. Ayrıca Rusya’nın dış ticaretinin yüzde 65’i Ege ve Türk Boğazları’ndan geçiyor. Burada bir çatışma çıkmasından Rusya çok etkilenir ki bu süreçte Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşması kaçınılmazdır.”
YUNAN HALKI BİR SAVAŞ İSTEMİYOR
10 yıldır Atina’da yaşayan gazeteci Mehmet Göktuğ İçten’i arıyor ve tüm bu yaşananların Yunan halkı üzerindeki yansımasını soruyorum: İçten, “Ekonomik kriz üzerine bir de koronavirüs ile uğraşan Yunan halkı zaten durum bu kadar zor ve karmaşıkken bir de Türkiye ile savaş istemiyor. ‘Masada çözmedik, o zaman hadi sahada çözelim’ gibi bir düşünce yok. Kaldı ki Türkleri ve Türkiye’yi ‘düşman’ olarak da görmüyorlar. Bunu Yunanistan ile Türk hükümeti arasında bir çatışma olarak görüyorlar” diyor. ‘Peki Yunan medyasında neler yazılıp çiziliyor?’ İçten, hemen hemen tüm gazete ve TV manşetlerini Ege ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin süslediğini belirterek şöyle devam ediyor: “Atılan manşetler Yunanistan’ın sınırlarının ihlal edildiğine dair. Ama aşırı sağcı-milliyetçi kesimin haricinde ‘Savaşalım’ diyen yok. Daha çok ‘Masada çözelim’ yorumları hâkim. Türk medyası, Fransa başta olmak üzere AB ülkelerinin Yunanistan’ı desteklediğini konuşurken Yunan medyası ilginçtir tam tersi Fransa hariç AB’nin ve hatta Trump hükümetinin kendilerini yalnız bıraktığını, gerekli desteği göremediklerini yazıp çiziyor.”
Paylaş