Paylaş
PALANDÖKEN’E BİLE SUNİ KAR YAĞDIRILDI
İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi, CNN Türk meteoroloji danışmanı, Prof. Dr. Orhan Şen, hava sıcaklıklarının mevsim normallerine inmeye başladığına ancak Balkanlardan beklenen yağışların önümüzdeki hafta içinde ülkeye girmesinin mümkün olmadığına vurgu yaparak, “Özellikle de yeni yıl filmlerindeki gibi Noel babalı, kar yağışlı romantik bir İstanbul hayali kuranlar boşuna beklemesin. Bu hafta İstanbul’da kar yok. Daha doğrusu sadece İstanbul değil, Türkiye’nin genelinde bir kar yağışı beklemiyoruz. Erzurum Palandöken’de de görünmüyor. Ki biliyorsunuz deniz seviyesinden 3 bin 176 metre yüksekte Palandöken Kayak Merkezi. Sezon öncesi beklenen kar yağışı olmadığı için ‘suni kar’, ‘kar saklama’ yöntemleri uygulanarak hizmete açıldı. Yeni yılın ilk haftası da aşağı yukarı aynı, yağışsız geçecek” diyor. Buraya bir dip not bilgisi bırakayım: 10 gün önce, Palandöken pistinin 2 kilometrelik bölümüne geçen yıldan saklanan 35 bin metreküp kar serildi, üzerine de 45 bin metreküp su kullanılarak 60 bin metreküp suni kar yağdırıldı. Pistteki kar kalınlığı böylelikle 50 santimetreye ulaştı.
ÇAKMA UZMANLAR ÇAKILDI
İyi ama ben sosyal medyada ‘Aman dikkat kar geliyor!’ uyarıları görmüştüm, ‘tık’ tuzağı mı? Diyor ki: “Yani işi meteoroloji olan kişileri dinlemek daha akılcı olur tabii. Çakma uzmanların çoğu ‘çakıldı’ bu sene. Bu hafta Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nde yer yer kuvvetli yağışlar, Bartın, Bolu, Düzce, Karabük, Kastamonu, Zonguldak’ta da yüksek kesimlerde karla karışık yağmur, zaman zaman kar var. Ankara’nın kuzeyi ve Sivas’ta da kar görünüyor ama şiddetli değil. Etkisi de bu akşamdan itibaren kayboluyor. Hava sıcaklıkları da mevsim normallerine döndü ancak kar olması için gündüz sıcaklığının eksi 4-5’e düşmesi lazım. Önümüzdeki periyotta ise bu derece bir soğuma yok. Dolayısı ile İstanbul dahil kıyı kesimleri ile Anadolu’da önemli bir yağış beklemiyoruz.”
Orhan Şen
BÜYÜK TEHLİKE
“Hadi batıyı geçtik ama Anadolu’da da kar olmaması büyük bir tehlike. Ortalamanın 30-40 cm. aşağısındayız. Ki bu eksiklik böyle devam ederse ocak ayında 1 metreye kadar çıkabilir. Oysaki kar yeraltı sularını, ırmakları, nehirleri besler. Tarıma can verir. İstanbul’da baraj doluluk oranları yüzde 34’lerde, Eylül-ekimde bu seviyelerde olduğunda, ‘Aman’ derdik. Aralık geldi, hâlâ aynı seviyede, geçen seneye göre çok az. Bütün Türkiye için geçerli olan yağışın az olduğu bir periyodumuz var ama umuyorum Ocak 15’ten sonra yağışlar başlar. Bekleyip göreceğiz.”
UMUTLAR BAHARA KALDI
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, mecazi değil gerçek anlamda bu sene umutların bahara kaldığını belirterek şu yorumu yapıyor: “2023 biraz kurak gidecek. Ayaz çok fazla. Soğuk ve ayazlar olacak ama beklenen yağışlar ortalamaların altında kalacak. Ocak ayı için İstanbul’da örneğin normalde 120 kilo yağmur yağıyorsa bu yıl 70-80 kilo civarında kalacak gibi görünüyor. Barajlardaki doluluklar ancak bahara doğru biraz hareketlenebilir, baharda da ortalamanın biraz üzerine çıkmasını öngörüyoruz. Yani umutlar baharda, bahar yağışlarında. Kar yağışı olarak da durum bu yıl biraz vahim. Tarımsal açıdan büyük bir sıkıntı olacak gibi... İlla yağacak ama burada önemli olan yeterli seviyeye ulaşması.”
2023 KURAK GEÇECEK
Peki, sebebi ne? İklim değişikliği mi? Tek, şöyle yanıt veriyor: “İklim değişikliği demek için yaşanan süreçlerin, aynı periyotlarda tekrar etmesi gerekiyor. Benzer kuraklıklar benzer dönemlerde yaşanmış elbette ama sürekli hale gelmediği için ‘İklim değişikliğidir’ diyemiyoruz. Ancak en son ekim ayında Glasgow’da yapılan İklim Zirvesi raporunda yayınlanan sonuçlar ile yaşadığımız bu kuraklık gayet örtüşüyor. Yayınlanan haritalarda Doğu Akdeniz koridorunda; Atlantik’ten başlayarak Cebeli Tarık üzerinden Akdeniz’in doğusu boyunca bize de uzanan bir kuraklık öngörüsü var. Bu haritalara göre sıcaklıklar artmaya, yağışlar ortalamanın altına düşmaya, toprak verimleri azalmaya devam edecek. Yani bu durumu sadece La Nina, El Nino gibi Pasifik Okyanusu üzerinde cereyan eden meteorolojik sistemlere bağlamak doğru olmaz. İklimsel değişikliklerin yan etkileri bunlar. (NASA 2021’de elde edilen bilimsel verilere dayanarak Doğu Akdeniz’de son 900 yıl içinde yaşanan en kötü kuraklık dönemi içinde olduğumuzu duyurmuştu.) Önlem almak ise ülkelerin-politikacıların elinde.”
Adil Tek
Paylaş