Paylaş
VARAN 1 - AS BAYRAKLARI AS
İstanbul, Kurtuluş’ta oturduğum ‘butik’ sitede yaklaşık 300 daire var. Ve abartısız her daire ve ortak bahçe Türk bayrakları ile Cumhuriyetimizin 100. yılına yaraşır şekilde süslenmişti. Komşularla ortak bahçede buluştuk. İstiklal ve ardından İzmir marşımız ile coşku doruğa ulaştı. Ne güzel bir sabahtı!
VARAN 2 - SONER ARICA İLE SAHNEDE 100. YIL COŞKUSU
Öğlen ise İstanbul Erkek Lisesiler Vakfının, Haliç Kongre Merkezindeki “100. Yıl” kutlamasına katıldık. Kırmızı- beyazları çektik, aldık elimize bayraklarımızı. Yüzlerdeki gurur ve umudu görmeliydiniz.
HEPİMİZİN MARŞI
Oğlum, Kerem okul korosundaydı. Sahneye, 100. yıla özel bir ‘Cumhuriyet Marşı’ besteleyen Soner Arıca ile çıktılar. Biliyorsunuzdur belki, Arıca’nın marşı okulların gözdesi. Arıca da onları hele de böyle özel bir gün de yalnız bırakmadı. Tören sonunda, gözleri dolu: “Bu marşı ilk paylaşırken ‘Hepimizin’ demiştim ya. Görüyorum ki gerçekten hepimizin olmuş, bunun gururunu yaşıyorum” diyor.
VARAN 3 - CUMHURİYETİMİZİN YÜZÜNCÜ YILINA SAYGI DURUŞU
“Atamız ölmemiş” diyerek fırladı çocuklar yerlerinden. Bizim, ağlamaktan içimiz çıktı. Nasıl bir duygu seli. Kıpırdayamadık uzun süre. Ve günü bu duygularla, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu, Piu Entertainment- Zorlu PSM ortak yapımcılığında, Zorlu Holding ve Grup şirketlerinin katkılarıyla, Cumhuriyet’in kuruluş hikayesini yeni kuşaklara aktarma misyonu ile hayata geçirilen ‘1923’ müzikalinin “özel gösterimi” ile kapattık.
200 KİŞİLİK DEV PRODÜKSİYON
Canlı orkestra... Muazzam bir dans koreografisi ve ışık ve ses tasarımı... Millî Mücadele yıllarından Cumhuriyetin ilanına uzanan dönem kostümleri... İnanın, ben böyle iyi bir iş izlemedim. Sahne önü ve arkasında 200 kişilik bir ekibin, 18 ay süren emeği var bu dev prodüksiyonda. Oyun sonrasında ise oyuncular Cumhuriyetimizin 100. yılında sahnede olmanın haklı gururunu paylaştı benimle:
BU CUMHURİYET HEPİMİZİN
Başrol oyuncusu ve yapımcı ortaklarından Kerem Alışık: “Biz, yükümüzü sevgiden özümüzü saygıdan gücümüzü cumhuriyetten alarak bu projeyi gerçekleştirdik. ‘1923’ bir müzikalden fazlası, yüz akımızdır. Cumhuriyetimizin bize açtığı yolda, cumhuriyetimizin yüz yılına ithaf edilmiş bir saygı duruşudur. Böyle bir proje içinde olmaktan onur duyuyorum. Ve doğruyu söylemek gerekirse; kendi karakterim dışında, diğer karakterlerin duygusunu böylesine içimde hissettiğim oyun deneyimim daha önce hiç olmamıştı.”
NİCE YÜZYILLARA
“Bu yola çıkarken, cumhuriyetimizin tüm kesim ve katmanlarıyla, ‘hepimizin’ olduğu gerçeğinden hareket ettik. Cumhuriyet, nasıl her görüş her sınıf ve her kültürden insanımızı 100 yıldır bir araya getirdiyse biz de milli mücadelenin nasıl büyük zorlukla elde edildiği ve cansiperane fedakarlıklarla kurulduğunu bir kez daha hatırlatmak için tiyatro sahnesinde bir araya geldik. Bize cumhuriyetimizi armağan eden ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi her oyun sonunda gözümüz dolarak anıyoruz. Ve tüm bunları yaparken en büyük dayanağımız da yine cumhuriyet. Nice yüzyıllara.”
BUGÜN SAHNEDEYSEM CUMHURİYET SAYESİNDEDİR
Başrol oyuncusu Özge Özder: “45 yaşında, sahnede artık kilometre yapmış bir oyuncu olarak, andımızı Atatürk’ün karşısında adeta ilk defa okuyacak bir çocuk acemiliği ile, sahnede yaprak gibi titrediğim unutulmaz bir tecrübe bu. Hep gururla ve gözü yaşlı hatırlayacağım. Ulu Önder Atatürk’ümüz öyle bir yol açmış ki sadece bu özgürlüğü en iyi şekilde kullanmak ve vatanımıza layık işler yapmak kalıyor bizlere. Ben, bu anlamda kadınlarımızın gücüne çok inanıyorum. Özgürlüklerinin kıymetini bilsinler. Bugün bir Türk kadını olarak sahnede var olabiliyorsam, oyunculuk mesleğini bir kadın olarak icra edebiliyorsam, seçme ve seçilme hakkım varsa unutulmamalı ki bu Atatürk ve onun bize hediye ettiği cumhuriyet sayesindedir.”
Özge Özder - Kerem Alışık - Ece Dizdar
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZİ DAHA ÇOK KONUŞMALIYIZ
Başrol oyuncusu, Ece Dizdar: “Ben, hayatımıza işlemiş ‘Cumhuriyet’, ‘Özgürlük’, ‘Atatürk’ gibi kavramları zaten ‘fabrika ayarı’ olarak kabul ettiğimden, bu kadar altını çizmeyi hamasi bulan biriydim. Fakat gün geçtikçe yanıldığımı fark ediyorum. Tarihimizin bizi biz yapan bu altın değerini daha çok konuşmalıyız. Özel seneler buna vesile oluyor. Kurtuluş hikâyemizi 100. yılda filmlerle, oyunlarla, ne kadar anlatsak o kadar az. Ben, bir cumhuriyet kadınıyım. Tanıdığım her kadın bir cumhuriyet kadını. Bu, bizim kırmızı çizgimiz ve hep böyle kalacak. Bunu ifade edebildiğim bir tiyatro oyununun içinde ve bu anlamlı günde sahnede olmak ise en büyük şansım.”
Paylaş