Paylaş
AĞIZ-TER-AYAK KOKUSU... DEDİKODU... HEPSİ BOŞANMA SEBEBİ
Avukat Ayşegül Mermer, kişisel hijyene dikkat etmemek, ağız- ter- ayak kokusu, cinsel uyum ve doyumun kurulamaması, eşe hakaret etme, dedikodusunu yapma, cimrilik gibi birçok halin, Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma nedeni ve Yargıtay tarafından ‘kusur sayılan hallerden’ olduğunu söylüyor. Nasıl ve neden kusur olabilir ki? “Çünkü” diyor Mermer, “Eşler birbirine karşı sorumludur. Ve bu sorumluluklarını da yerine getirmekle yükümlüdürler. Temiz olmakta bunlardan biri. Buna göre taraflardan birinin böyle bir özeni yoksa diğeri için evlilik birliğini ‘çekilemez’ hale getiriyordur. Diyelim ortada rahatsızlık sebebiyle böyle bir durum var. O zaman da tedavi ile düzeltilebilecek olduğu halde kişinin tedaviye yanaşmaması ‘kusur’ sayılır. Kaldı ki kişisel temizlik hem öz saygı hem ilişkiye gösterilen özenin göstergelerindendir.”
HER DAVA KENDİNE ÖZEL
Ancak Yargıtay’ın tazminatla karara bağladığı benzer kararların her çekişmeli boşanma davasında uygulanabilir olmadığının da altını çiziyor Mermer: “Bu karar benzer davalarda pek tabii emsal olarak kullanılabilecek ancak boşanmaya sebep olan hallerin her olay/dava için ayrı ayrı değerlendirildiği de unutulmamalı.”
Ayşegül Mermer
KOKSA DA MECBURİYETTEN AYNI EVDE YAŞAYAN VAR
İnternette kısa bir arama yapınca özellikle de kadın sorunlarının ağırlıkla tartışıldığı sitelerde bu konu hakkında binlerce ‘entry’ var. Çoğu da aynı başlıkla yazılmış: “Eşim kokuyor, yardım edin!” Ancak şunu da söyleyeyim hijyen problemleri kadın- erkek değil, cinsiyetlerden bağımsız değerlendirmeli. Zira en az kadınlar kadar erkekler de aynı dertten mustarip olabiliyor. “Bu konudaki şikayetleri bilirse en iyi Güzin Abla bilir” dedim, Feyza Algan’ı aradım: “Ah” diyor “Ne iyi ettin. Öz bakım konusunda o kadar çok soru geliyor ki. Yani kedi bile kendini yalayarak temizlenirken bunu beceremeyenler var maalesef. Haftada bir yıkanmak, iki kez diş fırçalamak da ne demek? O kişinin demek ki ne eşine ne arkadaşlarına en önemlisi de kendisine saygısı var. Benim burnum çok hassastır mesela. Ter kokan biri yanımdan geçse fenalaşırım. Eşim öyle ‘özensiz’ biri olsa inan tahammül edemezdim. Yargıtay’a da kararından dolayı kocaman alkış. Çünkü kimsenin kimseye böyle bir işkence hakkı yok. Elimden geldiğince hijyenin önemini, kişinin öz bakıma nasıl ikna edilebileceğini anlatıyorum tabii yazanlara ama şartlar da çok önemli.”
Feyza Algan
TOPLUMUN BİLİNÇLENMESİ GEREK
Ne demek şartlar? “Sular mı kesikmiş de mi yıkanamamış?” “Hayır” diyor Güzin Abla, “Şarttan kastım boşanmak için maddi ve manevi güç gerektiği...” Şöyle de devam ediyor: “Eşi kokuyor diye dava açan hanım demek ki kendi ayakları üzerinde durabiliyor, demek ki ailesi, arkadaşları onun yanında. Bir de maddi durumu olmayanlar var... Boşanırsa ailesi kabul etmeyecek olanlar var. Zorla evlendirilenler var. Ne yapacaklar? Koksa da katlanıyor koksa da aynı yatağa giriyor günün sonunda. Dolasıyla keşke bu konuda toplumu bilinçlendirecek daha çok yayınlar, uyarılar yapılsa.”
BİRİ İLE NİKAH KIYDINIZ DİYE ONUN SAHİBİ OLMADINIZ
‘Sahici ilişkiler’ kitabının yazarı, ilişki terapisti, Uzman Psikolog Ayşegül Denizci, kişisel hijyenin sadece ilişki özelinde değil toplumsal anlamda da önemli olduğunu belirterek, “tazelenen yer” anlamına da gelen tuvaletlerin orta çağdan bu yana hayatımızda olduğunu söylüyor ve diyor ki: “Dolayısıyla kadın- erkek meselesinden çok, bireysel ve toplumsal bir mesele. Medeniyet meselesi. Kimse bunu bilerek doğmuyor elbette. Önce çekirdek aile sonra okulda öğreniyor insan öz bakımın önemi ve toplum kurallarını. Ancak birey daha en başından böyle bir eğitim almadıysa işte o zaman alışkanlık edinmesi, kuralları kabul etmesi de zor oluyor. Yargıtay’a da taşınan bu boşanma davasına taraf olan kişiler nasıl kişilerdi bilemiyoruz. Bu konularda genelleme yapmak zordur. Zira kişi, ruhsal olarak, kendi kokusunu fark edemeyecek kadar hasta olabilir. Ya da evli olduğu kişiyi bir sebepten, kendisinden uzak tutmak için, geçici içsel bir tepki olarak, kilo da alabilir koka da bilir. Bunları hep gördük. Ruhsal hastalık ya da başka önemli bir sebep ortada yoksa o zaman bir ilişki terapisti olarak şunu hatırlatmak isterim: Biri ile nikah kıydık diye onun sahibi olmadık! Pisliğine de özensizliğine de katlanmak zorunda değiliz. Kimse kimseyi ‘garanti’ görmemeli. Unutmayın ki ilişki bir kere değil, her gün yeniden kurulur.”
Ayşegül Denizci
RUMUZ: YENİ EVLENDİM KOCAM KOKUYOR
“Yeni evliyim ama kocam kokuyor. Banyo yapmak istemiyor. 15 günde 1 yıkanıyor, o da zorlamamla. ‘Banyoya gir’ deyince ağlıyor. Ayak kokusundan evde duramıyorum. Gaz da çıkarıyor hem de sesli. Kızınca da gülüyor. İnanın aklımı oynatacağım. Nişanlıyken böyle değildi. Yatakları ayırdım ama nafile. ‘Temiz ol’ diyorum, ‘Yoksa seninle beraber olmam.’ Başlıyor ağlamaya, ‘Ben, böyleyim. Böyle kabul et, olduğum gibi sev’ diyor ama tiksiniyorum. Ne yapacağım lütfen bir akıl verin?”
- NOT: Kizlarsoruyor.com sitesinden alınmıştır. Sitede bu ve benzeri yüzlerce şikâyet var.
Paylaş