Paylaş
ANTİDEMOKRATİK BİR KARAR
Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Erdoğan durumun bir paradokstan ibaret olduğunu söylüyor. İlk sorum şu: ‘Twitter’ın yaptığı yasal mı?’ Prof. Dr. Erdoğan ‘Evet, yasal’ diyerek, şöyle devam ediyor: “Twitter, Facebook gibi platformlar özel şirketler. İstedikleri kişiye ‘ses vermek’ ya da vermemek hakkına sahipler. Yapılan etik mi? Orası tartışılır. Her ne kadar özel kurumlar da olsalar kamusal bir görevleri var. 88 milyon takipçisi olan, ABD’nin en az yüzde 50’sinin oyunu almış bir başkandan bahsediyoruz, ‘Hizmet vermiyorum’ diyebilirler mi? Tek taraflı bir karar. ‘Ayrımcılığa, şiddete, ırkçılığa müsaade edilsin’ demiyorum ama karar tek taraflı alınamaz. Alınırsa, o tek kişi, hoşuna gitmeyen her sesi kapatmaya başlar ki bu antidemokratiktir.”
KİME KARŞI RİSK
Twitter’ın özel bir şirket olması sebebiyle “Üretilen içerik riskli, demokrasiye zarar getiriyor” deme hakkı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erdoğan “O zaman da ‘Trump benzer tondan tweet’ler atarken tehlike oluşturmuyordu da neden şimdi?’ diye sormak gerekir. Bir durumun tehlikeli olup olmadığı, kime karşı tehlike yarattığına kim, nasıl karar veriyor? Trump, ABD Başkanı iken kullandığı ırkçı dile itiraz etmeyen, ki seçim sürecinde yanılmıyorsam sadece 1 kez müdahale edildi, Twitter, konu iç siyasete geldiğinde, ‘Nasıl olsa iktidardan düştü’ diyerek ‘engelleme’ hakkı olduğunu mu hatırladı? Seçimi kaybetmeseydi böyle bir şey yapabilirler miydi?’ diye soruyor.
DİJİTAL DİKTATÖRLÜK
Trump’ın başından beri çok büyük nefret suçları işlediğini, hatta rahip Brunson konusunda Twitter üzerinden Türkiye’yi tehdit ettiğini de hatırlatan Prof. Dr. Erdoğan, Twitter’ın ‘Barışı tehlikeye atacak söylemler içindesiniz’ hatırlatması yapmadığını belirterek, şöyle devam ediyor: “Facebook, farklı algoritmalarla ‘Ne görmemiz’ şimdi de Twitter ‘Ne duymamız’ ve ‘Kimden duymamız’ gerektiğine karar veriyor. İnsanların silahla okul basabildiği, o silahı sosyal medyadan kolaylıkla alabildiği ‘özgür’ bir ortamda neden Trump’ı duyma özgürlüğüne sahip olmayalım ve buna neden Jack (Twitter’ın kurucusu) karar versin? Durum, dijital diktatörlüğe dönüşebilir.”
DENETİM ŞART
Twitter’ı insanların birbirine kolaylıkla hakaret edebildiği, hiçbir içerik kontrolünden geçirilmeden paylaşılan kirli bilginin, doğrusuna oranla 6 kat hızla yayılabildiği, mitlerin, komplo teorilerinin rağbet gördüğü bir alan olarak yorumlayan Prof. Dr. Erdoğan bir düzenlemenin şart olduğunu düşünüyor ve “Kilit nokta da burası. Bu düzenlemeyi kim yapacak? Bize bir oyuncak veriyorlar, biz o oyuncağı kullanıyoruz. Bir noktada popüler oluyor, önemli bilgi kaynaklarından biri haline geliyor. Sonra da kimin konuşup konuşmayacağına kendileri karar veriyorlar. Olmaz. Yarın öbür gün hoşlarına gitmeyen herhangi birisini de susturabilirler. Şirket ‘Beğenmeyen gitsin’ diyebilir ama o zaman da demokrasi ve ifade özgürlüğü meselesi tartışmaya açılmış olur. Dolayısıyla ince bir çizgide yürünmesi zorunlu.”
KARARI KİMSE İLE İSTİŞARE ETMEK ZORUNDA DEĞİLLER
Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Burak Küntay, Twitter-Facebook gibi sosyal medya platformlarının özel platformlar olduğu vurgusunu yapıyor ve “Kendi prensipleri gereği ‘Ben bu kişinin hesabını engelliyorum’ deme hakkına sahipler. Twitter da kendi uhdesinde olan bir durumu kimse ile istişare etmek zorunda değil. Adil haber alma özgürlüğüne inanan bir insanım ama ulusal güvenlik gibi bir durum mevzu bahis ise firmalar, kurumlar, medya grupları inisiyatif alabilirler. Son seçim sürecinde ABD’de, ana akım medya da Trump’ın lehine hiç haber yapılmadığını, boykot uygulandığını gördük. Bu durum etik mi değil mi? O çok su kaldırır.”
ETİK TARTIŞMASI
Trump’ın ırkçılık, nefret, cinsiyetçilik yaptığı söylemleri nedeniyle engellenmediğini hatırlatıyor ve Türkiye’yi tehdit ettiği küstah tweet’i hatırlatıyorum. Doç. Dr. Küntay “Etik meselesinin tek tarifi yok. Bunu bana, Türk ve milliyetçi bir akademisyene soruyorsanız cevabım çok sert olur ki, ‘Benim ülkemde darbe yapmaya kalkan adamı ülkesinde saklıyor’ der sayarım da sayarım. Başkası da başka bir şey der. Kime, neye göre etik? Burada bakılması gereken hukuki olarak bir sorun var mı? Yok. Twitter ‘ABD’de bir ayaklanma, kaos ve can kaybına sebep olmaması sebebiyle yaptık’ der ve savunmasını ulusal güvenlik meselesi üzerine kurar mı? Kurar. Trump karşı dava açar mı? Kesin açar. O da savunmasında ‘İfade özgürlüğümü elimden aldınız’ der. Konu yüksek mahkemeye kadar gider” diyor.
SOSYAL MEDYA NE DEDİ
Vedat Milor (yemek eleştirmeni): Trump’tan nefret ediyorum ama özel bir şirketin bu güce kavuşması beni rahatsız ediyor.
Prof. Dr. Selçuk Şirin (eğitimci): Dünyanın en güçlü lideri olsan da gücün bir sınırı var.
Türkü Akbayram (şarkıcı): Twitter’ın sadece bu senaryoya özgü Trump’ın hesabını kapatmasına ‘Oh be’ desem de bu aksiyonun ucunun son derece açık ve uygulanabilir olmasından endişe duyuyorum.
Mehmet Ali Önel (gazeteci): ABD halkının % 50 oyunu almış siyasi bir lidere yapılan, sadece bir sansür değil aynı zamanda dijital diktatörlüğün ilanıdır.
Prof. Dr. Özgür Demirtaş (ekonomist): Popülist, faşist, ırkçı, dinci, şarlatan, aşırı sağcı, kafatasçı politikacı Trump’ı destekleyen insanlara hayretler olsun.
Paylaş