Paylaş
Dahası Birleşmiş Milletlerin Roma Statüsü’ne imza atarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarına uyma sözü veren 124 ülke içindeki, 27 Avrupa Birliği ülkesi içinden Belçika, Hollanda, İtalya, Fransa gibi ülkeler de uluslararası yargı kararına saygı duyacaklarını açıkladı.
Yani İsrail Başbakanı Netanyahu artık sanık sandalyesine oturtulmak üzere resmen aranıyor. Peki karar gerçekten uygulanır mı? İsrail’in dokunulmazlık zırhı delindi mi? Siyaseten tavır değişikliği olur mu? Sordum.
İSRAİL’İN ’DOKUNULAMAZ’ STATÜSÜ ÇÖKMÜŞTÜR
Her ne kadar Macaristan, “Netanyahu’yu davet edeceğiz” diyerek, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) kararına meydan okusa da AB üyesi 27 ülkenin tamamının taraf olduğu Roma Statüsü’ne aykırı davranması teoride pek mümkün değil. Yani Netanyahu’nun AB ülkelerinden ve hatta AB üyesi olmadığı halde karara saygı duyduğunu açıklayan İsviçre gibi ülkelere gitmesi halinde tutuklanması olası. Gerçekten tutuklanır mı? Bu, AB ülkelerinin kararla ters düşmemek için nasıl bir strateji uygulayacağına bağlı. Ama uzun vadede bu, şu anlama geliyor: “İsrail, uluslararası hukuku dinlememenin bedelini Avrupa başta dış dünyadan yalnızlaşarak ödeyecek.”
TARİHTE İLK
Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Hukuku Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Selami Kuran, bu karar için “Dönüm noktası” derken, İsrail’in uluslararası hukuk- siyaset açısından “dokunulamaz” statüsünün çöktüğü yorumunu yapıyor: “Tarihte BM Güvenlik Konseyi’nin, İsrail aleyhine aldığı bazı bağlayıcı kararlar var. Ama başta ABD, İngiltere ve Fransa’nın vetosu nedeniyle BM, İsrail’e yönelik hiçbir yaptırımı işletemedi. Ekim 2023’ten itibaren devam eden Gazze işgali sürecinde de ABD’nin sistematik vetosu sebebiyle, BM Güvenlik Konseyi’nden yine bir karar çıkmadı. Sadece bir kez geçici ateşkes konusunda çağrı yapıldı, ona da İsrail uymadı. Şimdi bu kararla, İsrail’in ‘dokunulmazlık’ zırhının delinmesi için ilk kez bir umut doğdu.”
MAHKEMENİN YETKİSİ VAR
Hala devam eden ve 29 Aralık’ta Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) Gazze’de soykırım suçlamasıyla İsrail’e karşı açtığı davanın “İsrail Devleti ve yöneticilerine hiçbir şey olmaz! Yargı bile bir şey yapamaz” algısını kırdığını belirterek, diyor ki: “3 gün önce UCM’nin aldığı bu kararla ise umutlar artık biraz daha yeşerdi. Ki davanın savcısı Karim Khan ve mahkeme üyeleri, Batılı ve İsrailli siyasetçiler tarafından neredeyse taciz boyutunu aşacak şekilde tehdit edildi. Ama yılmadılar. İsrail, karara Roma Statüsü ülkelerinden olmadığı için itiraz ediyor ama dava, 2015’ten bu yana statünün tarafı olan Filistin topraklarında, Filistin halkına yönelik açlığın bir savaş yöntemi olarak kullanılması, sivil halkı kasten öldürmek gibi güçlü suçlamalarla açıldı. Dolayısıyla mahkemenin bu davayı görme yetkisi var.”
HUKUKU İHLAL ETMEK İSTEMİYORLARSA...
Avrupa gerçekten de bu yakalama kararını uygular mı soruma ise yanıtı şu: “Uymazlarsa hukuku ihlal etmiş olurlar. Çünkü UCM’nin kararlarını uygulayacak kolluk gücü yok, kararları Roma Statüsü’ne taraf olan ülkeler aracılığıyla uygulanıyor. Macaristan ‘yaramazlık’ yapmış olsa da statüye taraf olmayan diğer ülkeler ne yapar dersen de mahkemeden işbirliği teklifi gelmesi halinde bunu muhakkak değerlendireceklerdir, zira kararın hukuki ağırlığı ve işlevi büyük. Geçen yıl, Ukrayna meselesinde Rusya Devlet Başkanı Putin için de benzer karar çıkmış ve Güney Afrika zirvesine yakalanacağı endişesi ile katılamamıştı. Bu süreçte Moğolistan, statüye taraf olmasına rağmen, Putin’i ülkesinde ağırlasa da hukukun üstünlüğünü savunan Avrupalı devletlerin böyle bir aksiyon alacağını pek sanmıyorum. Yine bu Avrupalı ülkelerin İsrail’e karşı sürdürdükleri diplomatik tavırların da artık daha temkinli olacağını düşünüyorum.”
DAHA ÖNCE ÖRNEKLERİNİ GÖRDÜK
Ankara Küresel Danışmanlık Grubu (ANKUDA) kurucusu ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, AB ülkelerinin hukuktan yana tavır almasını beklediğini belirterek, “Macaristan davet edeceğini söylese de Netanyahu’nun AB ülkelerine adım atacağını sanmıyorum. Kanada, İngiltere, Belçika, Fransa, İrlanda, İtalya, İspanya, Hollanda gibi ülkeler Netanyahu’nun ülkelerine ayak basması durumunda yakalanma kararını uygulayacaklarını açıkladı bile. Zaten AB’de bir süredir antisemitizm konuşmaları yoğun şekilde sürüyor, eğer giderse ciddi toplumsal gösterilere sebep olabilir. Yine de zaman içinde göreceğiz ama mahkeme kararının genel anlamda bağlayıcı olacağını düşünüyorum” diyor.
KISITLI ALANA ZORLANACAK
Kararın uluslararası hukuk açısından da gayet yerinde olduğunu söyleyen, Prof. Dr. Bağcı, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da 2008’de bir otobüste yakalanarak UCM’ye teslim edilen Karaciş ve Miloseviç’e de aynısının uygulandığını hatırlatarak, “Yani bu kararın dönüşü yok. Hafife alınacak yanı hiç yok! Dolayısıyla Netanyahu’nun- bir açıdan- siyaseten işi bittiğini söylemek mümkün. ‘Kısıtlı’ alanda kalacak, seyahat planlarını bu kararı uygulamayacağını belirten ülkelere göre yapmak zorunda” yorumunu yapıyor.
İSRAİL’İN ZIRHINDA BÜYÜK BİR GEDİK AÇILDI
Uluslararası bir mahkemenin ABD’ye rağmen İsrail’e yönelik ilk kez böyle bir karar almasının İsrail’in siyasi tarihi açısından da hayli önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bağcı, ekliyor: “UCM’nin bu kararı İsrail’in dokunulmazlık zırhında kocaman bir gedik açtı. Bundan sonra o gedikten geçmek- zaman alsa da- daha kolay olacak.”
Paylaş