Paylaş
Kimi sünnet diyerek kimi bebeğini sarılıktan korumak kimi de bebek aşıları yerine yaptırıyor hacamatı. Yetişkin bireylere bile ancak hastane koşullarında, ehil ellerde yapılmasına izin verilen böyle bir uygulamanın daha dün doğan, el kadar bebeklere yapılması ne kadar doğru? Sağlık Bakanlığı haberlere de konu olan ve İstanbul Beylikdüzü’nde bebeklere hacamat yaptığı belirlenen bir mekânla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Bu, gerçekten de sevindirici bir haber. Ancak bitti mi? Hayır. Özellikle sosyal medyada benzer ilanlar arka arkaya dönüyor. İnternetten pazarlık yaptığım Üsküdar’daki bir hacamatçının fiyatı 500 liradan başlıyor. 6 haftalıktan itibaren herkese hacamat yapılabileceği iddiasında. Aman dikkat! Bu ve benzeri uygulamalar sizi ya da çocuğunuzu ölüme sürükleyebilir.
6 HAFTALIKTAN 70 YAŞA KADAR YAPIYORLAR: FİYATI 500 TL
Son bir haftadır özellikle sosyal medyada dönen ilanlar ve akabinde yapılan haberlere şöyle bir göz attım. 2-3 aylık bebeklerini hacamatçıya götüren anneler, bunun ne kadar da “faydalı” olduğunu savunan “sözde” uzmanlar. Onlardan biri ile instagram üzerinden bağlantı kurdum. Üsküdar’da faaliyet gösterdiklerini ve adının Elif olduğunu belirten şahıs, 6 haftalıktan itibaren 70 yaşa kadar herkese, cam kavanozla hacamat yaptıklarını, hacamatın tarihinin peygamber efendimize kadar uzandığını anlatarak, şöyle devam ediyor: “Sünnettir bir kere. Ayrıca bebeğinize yaptırırsanız kronik gaz ve diş sancılarına iyi gelir. Ne kadar erken o kadar iyi. Kötü bir şey olsaydı eskiden yapılmazdı.” Bu işlem için net bir fiyat vermiyor ancak bir tanıdığından 500 lira aldığını ya da içimden geçeni verebileceğimi söylüyor. Bu, kısa zamanda benim ulaştığım sadece bir örnek.
BAKANLIK 2016’DA YASA ÇIKARDI
Gelelim işin yasal boyutuna! Sağlık Bakanlığı hacamatı, “Kan dolaşımını arttırmak ve iyileşme sağlamak için bölgesel vakum oluşturmaya dayanan bir yöntem” olarak tanımlıyor. Bakanlık, “Geleneksel” tıbbın- benim yasa dışı ulaştığım şekli ile- yani merdiven altında, sağlıksız koşullarda uygulanmasının önüne geçmek için 2016’da “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları” isimli bir yönetmelik yayınladı. 2018’de bu yönetmeliğe “alternatif tıp” kapsamında değerlendirilen hacamat, hipnoz, sülük tedavisi gibi uygulamalar da girdi. Bu kapsamda bazı devlet hastaneleri, tıp fakülteleri ve araştırma merkezleri ile Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen merkezlerde yapılmasına izin çıktı.
BİLİM DIŞI UYGULAMALAR
Ancak Sağlık Bakanlığı ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) bu konuda ters düştü. TTB, “Tıbbın alternatifi olmaz!” diyor. “Geleneksel”, “Tamamlayıcı” ya da “alternatif” olarak adlandırılan yaş kupa (hacamat) ve benzeri uygulamaların halk sağlığını olumsuz etkilediğini ve HIV, Hepatit B ve Hepatit C gibi birçok bulaşıcı hastalığa neden olabileceğini savunuyor. “Bilim dışı” olarak nitelendirdiği bu tedavilerin devlet eliyle yapılıyor olmasının “merdivenaltı” uzmanları daha da teşvik ettiğini savunuyor. TTB, bu konu özelinde Türk Pediatri Kurumu ile Salı günü bir basın açıklaması yapacak.
TIBBIN ALTERNATİFİ OLMAZ
Türk Pediatri Kurumu Başkanı, Prof. Dr. Haluk Çokuğraş’a göre de “Tıbbın alternatifi yoktur.” Diyor ki: “Tıbbın alternatifi şarlatanlıktır. Yıl olmuş 2024. Çok eskide kalan ve hatta bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmamış bir takım uygulamalar tekrar hortlatılıyor. Bu tür uygulamalar çocukların sağlığını riske ediyor. En basitinden enfeksiyon riski oluşabilir. Bir takım dolaşım bozuklukları yaşanabilir. Çocuktan çok miktarda kan çekilmesi kansızlığa yol açabilir ve çocuk bu sebeple şoka girebilir. Dolayısıyla tavsiyem şudur: Bilimin ışığında yürüyünüz.”
OTİZMLİ ÇOCUKLARA DA YAPIYORLAR BUNUN ADI ‘ÇOCUK İSTİSMARI’
Çocuk Hastalıkları Uzmanı, Dr. Orhan Çura’yı da aradım. Kendisi aynı zamanda fonksiyonel tıp uzmanı. Hacamatın çocuklara özellikle el kadar bebeklere uygulanması konusunda ne der? Yanıtı şu: “Fonksiyonel tıp hekimliğinin alternatif tıp ile alakası yok. Bizler moleküler kimya çalışıyoruz. Hacamat, sülük gibi uygulamalar ise ‘geleneksel’ tıptır, bilimin bir dalı değildir. Hayatımda hiç hacamat yapmadım, bir faydası olduğuna dair inancım da yok! Çünkü bilimsel bir alt yapısı yok. Bu konuda yazılmış ne makale ne de araştırma var. Hacamat ile ‘kirli kanı akıtıyoruz’ diyorlar, ancak kestikleri yer toplardamar, kirli kanın depolandığı ven değil! Kapiller... Kılcal damarlar... Sızıntı şeklinde kanatıyorlar. Bir karış mesafede 3 çizik atıyorlar. Peki öyleyse çizmedikleri yerdeki dokular nasıl temizlenecek? Kaldı ki bu tür çizikler, yaralar kişiyi enfeksiyona açık hale getirir.”
HAFTADA 3-4 ÇOCUK GELİYOR
“İnanmazsın ama bana da haftada en az 3-4 çocuk bu şekil, sırtına çizik atılmış halde geliyor. Bu akıl almaz uygulamayı otizmli çocuklara da uyguluyorlar. Bunun adı ‘çocuk istismarıdır.’ Ve maalesef şikayet edeceğimiz bir yer yok. Çünkü Sağlık Bakanlığı resmi olarak bu uygulamaya izin verdiği için konunun takibi yapılmıyor. Ayrıca bu durum sözde şifacıları caydırmak yerine güçlendirdi de. Sakın yaptırmayın! Hele de çocuklara. Önemli sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz.”
ÖLÜME KADAR GÖTÜREBİLİR
“Birincisi bu iş ehil olmayan yerler ve ellerde yapılırsa büyük hijyen sorunları doğar. İkincisi çocuğun bir yerinin belli olmayan bir süre kanatmak üzere çizilmesi, üzerine kupa tutulması çocuğa ağrı şoku yaşatabilir, kalp atımları hızlanabilir, çocuk baygınlık ve nefes almada güçlük yaşayabilir. Ayrıca kanamanın süresinin uzun olursa çocuk hipoglemik şoka girebilir, beyne yeterince oksijen gitmemesine bağlı ölümler yaşanabilir.”
Paylaş