‘Sağlıklı olmak’ mutluluğa yetti

Türkiye’de mutsuz olanların sayısı mutlu olanlara göre hâlâ geride olsa da geçen yıla kıyasla mutsuzların sayısı artışta. Bunu ben değil, TÜİK araştırması söylüyor. Ankete göre evliler evli olmayanlara, kadınlar erkeklere, eğitimsizler eğitimlilere oranla daha mutlu. Pandemi süreci ankete de yansıdı. 2020’de bireyleri en mutlu eden durum ‘sağlıklı olmak’ oldu. Peki, mutluluğu çoğaltmanın bir formülü var mı? Mutsuzluk sebeplerimiz neler? Araştırdım.

Haberin Devamı

MUTLULUK NEYİ NASIL YAPTIĞIMIZLA ORANTILI

KLİNİK psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’na göre ‘mutluluk’ genel hayattan memnuniyet halidir ve kıstasları var. Neler o kıstaslar? Prof. Dr. Şalcıoğlu “Romantik bir birlikteliği var mı? Ekonomik durumu ne? Sağlık sorunları bulunuyor mu? Sosyal ilişkileri; aile-arkadaş-çevre nasıl? Sorulara verilecek olumlu cevaplar kişinin mutlu hissedip hissetmediği üzerinde hayli belirleyicidir. Yani kişi romantik ya da diğer sosyal ilişkilerinden birinde mutsuz, ekonomik gücü istediği ölçüde iyi değilse ‘mutlu’ diyemeyiz” diyor.

‘Sağlıklı olmak’ mutluluğa yetti

PANDEMİNİN ETKİSİ

TÜİK verilerine göre 2020’de insanları en çok sağlıklı olmak -yüzde 70.9 oranla mutlu etti. Bunu sevgi, başarı ve para takip etti. Prof. Dr. Şalcıoğlu “İnsanların herhangi bir fiziksel soruna sahip olmadan yaşaması elbette çok önemli. Ama böyle bir oran ilk kez çıktı. Demek ki sağlık paradan bile kıymetliymiş” diyerek hayatımızda pandemi ile öncelik sıralamamızın da değiştiğine dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

65 YAŞ ÜSTÜ NEDEN MUTLU

Yaş gruplarına göre ise en mutlular 65 ve üzeri grubu. Prof. Dr. Şalcıoğlu sonucun bilimsel literatür ile uyumlu olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “Genç iken mutsuzlar, yaşlandıkça birden mutlu olmuyorlar elbette ama büyük olasılıkla yüklerden, sorumluluklardan kurtuldukları için daha özgür ve mutlu hissediyorlar. İstedikleri gibi bir hayat yaşayabilmenin keyfini sürüyorlar.”

“Araştırmaya göre evli olanlar olmayanlara oranla daha mutlu. Bu da literatürde mevcut. ‘Bekârlık sultanlıktır’ deniyor ama kişilerin yaşamlarını birisi ile paylaştıklarında daha mutlu ve uzun yaşadığı da gerçek. İnsanlar sosyal varlıklardır ve hele de stresliler ise sosyal destek ararlar. Pandemi de stres düzeyimizi çok arttırdı. Aradığımız sosyal desteği en yakınımızdan, partnerimizden aldık. Kimileri elbette çatıştılar ama hayat karşısında kenetlenenlerin sayısı da az değil.”

Haberin Devamı

BEKLENTİ MUTSUZ EDİYOR

Eğitim durumuna göre en yüksek mutluluk oranı, yüzde 54.4 ile bir okul bitirmeyenlerde. Akıllardaki soruyu soruyorum: Cehalet mutluluk mu? Prof. Dr. Şalcıoğlu “Asla değil. Ama şöyle söylenebilir: İnsanın eğitim seviyesi arttıkça beklentileri de aynı oranda artıyor. Hayata dair umduğu kariyer/kazanç hedefini tutturamayan üniversite mezunları okumayanlara göre daha mutsuz olabiliyor. Eğitimsiz kişinin ise beklentileri daha gerçekçi olabiliyor. Peki bu grubun hepsi mutlu mu? Hayır. Ekonomik
zorluklar herkesin istediği hayatı sürmesine engel.
Demek istediğim, eğitim düzeyi arttıkça ‘mutsuzluk’ getirecek başka parametrelerinde devreye girdiği...” diyor.

Haberin Devamı

‘Sağlıklı olmak’ mutluluğa yetti


BİR SORU BİR CEVAP
HAYATTA BİR AMACINIZ OLSUN

Soru: Yok mu mutluluğu arttırmanın bir formülü?

Cevap: “Beklentilerinizi gerçekçi tutun. Hayatta bir amacınız olsun. İlla kariyer ve para olmak zorunda da değil. Geniş tutun denklemi. Mutluluk biraz da ne yaptığımızda. Çünkü ayağınıza gelmez. Adım atıp, gelişip ışık olduğumuz, çalışıp ürettiğimiz hayat mutlu bir hayattır.”

KADINLAR İÇİN YOLCULUK ÖNEMLİ

AVUKAT-yazar Cengiz Hortoğlu, anketten kadınların daha mutlu çıkması sonucuna şaşırmıyor. “Çünkü bu hayatta kadın için yolculuk, erkek için sonuç önemli. Kadınlar anın tadını çıkarıp, yolculuğun keyfini sürmekte. En küçük detayla, mesela ‘Saçın ne hoş’ denmesi ile bile mutlu olurlarken erkekler daha sonuç odaklı” diyor.

Haberin Devamı

MUTSUZLUK SONUÇTUR

Avukat Hortoğlu, mutsuzluğun insanın kendi yarattığı bir döngü olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “Aşka inanmıyor, romantizmden bihaber. Başarıyı takdir etmek yerine kıskanıyor. Gülmek yerine somurtuyor. Asla yetinmiyor, hep daha fazlasını istiyor. Paylaşmıyor, iyilik yapmıyor. Küçük dağları yarattığına inanıyor. Şükretmiyor, teşekkür etmiyor, minnettar olmuyor. Konuşmak yerine mesajlaşıyor. Hiç zamanı yok, hep bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Her şeyden şikâyet ediyor. Herkesin aleyhinde konuşuyor. Her şeyi o biliyor. Kendine bakmıyor, spor yapmıyor. Saldırıyor, öfkeleniyor, hakaret ediyor. Her güzel şeye karşı... Bir bebenin gülüşü bile onu etkilemiyor. Müzik dinlemiyor, film izlemiyor, şiir okumuyor. ‘Ben’ diyor, başka bir şey demiyor. Ağaçtan, çiçekten, topraktan doğadan uzak yaşıyor. Mutsuzluk sonuçtur canım kardeşim. Şikâyet etmeye hakkın yok.”

 

Yazarın Tüm Yazıları