Paylaş
MİLLİLERDE DURUŞU
Mete Gazoz ve Busenaz Sürmeneli’nin geçit töreninde giydiği kıyafetlere sosyal medyada “pijama” benzetmesi yapıldı.
MANKENLERDE DURUŞU
Vakko’nun sporcularımız için tasarladığı kıyafetler yapılan özel çekim sonrası böyle tanıtılmıştı.
KÜLTÜRÜMÜZE AİT DETAYLAR YOK, ÇOK SİLİK
Modacı Neslişah Yılmaz, Milli Takımımızın, Paris Olimpiyatları açılış seromonisinde giydiği kıyafetler özelinde yapılan “pijama”, “basit” gibi yorumlara katılıyor ve diyor ki: “Yani Olimpiyat öncesinde yapılan moda çekimlerine bakınca kesinlikle ‘klas’ bir görüntü var. Elbette sporcularımızın tıpkı o moda çekimindeki mankenler gibi bu kıyafetleri taşımasını beklemiyoruz. Zaten beklemek hata olur. Ancak Moğolistan, Fransa gibi ülkelerin çok beğenilen kıyafetlerine bakınca... Kendi kültürlerinden parçalar görüyoruz. Bizde eksik olan bu. ‘Vay’ olmuyorsun. Eğer Vakko ekibi bunu yapmış olsaydı, Türk kültürüne ait bir motif; mesela, şu an ölmekte olan bir tel kırma ya da el işi bir kilim motifi olabilir, koysaydı, Türkiye bayrağını bile görmeden, ‘İşte bu Türkiye’ dedirtecek bir detay olsaydı, işte o zaman alkış alırdı kıyafetimiz. Oysa bizimkinin bir hikâyesi yok! Tasarım Vakko’ya ait olduğu için eminim kumaşı, kesimi, dikimi çok kalitelidir ancak günlük, hazır giyim diyebileceğimiz, herkesin dolabında olabilecek basitlikte bir iş olması hayal kırıklığı yarattı. Mavi renk denizi ve gökyüzünü temsil ediyor anlıyorum ama mavinin tonu da yanlış. Silik. Kırmızı daha yoğun kullanılsaydı görseli daha güçlü olabilirdi.”
Neslişah Yılmaz
TASARIM MUHTEŞEMDİ, MODA ÇEKİMİNDE DEĞİL TÖRENDEYDİLER
Moda, güzellik editörü Buse Turan, sporcularımızın kıyafetlerinin tartışılmasını saçma bulduğunu söylüyor ve ekliyor: “Yapılan her olumsuz yorum sporcuların motivasyonunu düşürüyor.” Peki, kıyafetleri beğendi mi? “Tasarım anlamında bence gayet şık” diyor, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sanırım herkes moda çekimindeki gibi gözükmesini istedi kıyafetlerin. Öyle bir beklenti vardı. Ama stil çekimi ayrıdır, gerçek hayat ayrıdır. Stüdyoda ışık farklı, makyaj farklı. Ki fotoğraflara sonradan da düzeltmeler, rötuşlar yapılıyor. Oysa orada sporcular saatlerce ağır bir yağışın altındaydı. Coşku da var. Kıyafetin duruşu ile kimse ilgilenmedi ki. Ayrıca İngiltere, Amerika takımları kolejli çocuklar gibiydi. Kot ile gelmişler. Onlara bakınca ‘helal olsun bizimkilere’ dedim. Burada tek eleştirim şu olabilir, kıyafetler sanki kişiye özel değildi. Eğer katalogtaki gibi durması isteniyorsa bir önemli detay da budur. Sonuçta bende güzel duran boy, kilo, ten rengi gibi nedenlerle başkasında aynı güzellikte durmayabilir. Eleştirirken bu detaylar unutulmasın.”
Buse Turan
GERÇEKTEN DE PİJAMAYA BENZİYOR HAUTE COUTURE DEĞİL
Modacı Cihan Nacar da “Kimse kusura bakmasın ama millilerimizin seremoni kıyafetleri hakikatten pijamaya benziyor. Ki birkaç modacı arkadaşımla da konuştuk. Onlar da aynı fikirde” diyerek giriyor söze: “Bu, elbette bir kırmızı halı organizasyonu değil ama yapılan yer Paris. Dünya modasının başkenti. Lady Gaga’ya bak... Ariana Grande’ye, Celine Dion’a bak... Muhteşem stylingler. Tamam, geçit törenindekiler sporcu... Konforlu da olmalılar. Ancak organizasyonun nasıl ve nerede olacağı 1 yıldır belli. Bu 1 yılda çok daha özgün, çok daha güzel işler çıkarılabilirdi. Bir kere kıyafetlerimizin renk seçimi dahi yanlış. Keşke 2-3 farklı tasarımcı ile haute couture çalışılsaydı. Haiti ve Moğolistan’a ise bayıldım. Kültürlerinden yansıyan detaylar çok şık. Şimdi bunların yanına bir de bizimkileri koy... Olmuş mu hiç?” diye soruyor.
- Haute Cuture: (Okunuşu: Otkotür) Sipariş üzerine kişiye özel dikilen ve dilimize Fransızca’dan geçen bir moda terimi.
Cihan Nacar
ALTIN MADALYA MOĞOLİSTAN’IN
Moğolistan sporcularının kıyafetleri 2015’te iki kız kardeş tarafından, başkent Ulanbator’da kurulan Michel&Amazonka imzası taşıyor. Moğolların 3200 yıllık atçılık geleneği ve kültüründen yola çıkarak tasarlanan işlemeli kaftan, beyaz uzun etek gibi detaylar, üniformalara estetik bir görsel katmış.
GÜMÜŞ HAİTİ’YE GİTTİ
Haitili-İtalyan tasarımcı Stella Jean’in tasarladı. Haiti’nin kültürel zenginliği ve zanaatkârlığının vurgulanması hedeflendi. Dünyaca ünlü Haitili ressam Dodard’ın “Passage” eserinden esinlenildi.
BRONZ FRANSA’NIN OLDU
Louis Vuitton çatısı altındaki Berluti markası tarafından hazırlanan kıyafetler “zarafet” ve “konfor”u simgeliyor. Yakadaki renk geçişleri, kumaş kalitesi ve mendil detayı ile Fransız sporcuların kıyafetleri çok beğenildi.
Ralph Lauren imzalı kot pantolon üzeri blazer ceket giyen Amerikalı sporcular için “kolejli gibi” eleştirileri yapıldı.
GÖZLERİMİZ DAHA ETNİK BİR KIYAFET ARADI
Moda ve güzellik editörü Yağmur Kalyoncu ise Milli sporcularımızın kıyafetlerindeki yatay ve dikey çizgilerin sporun dinamik yüzünü göstermesi, mavinin ise gökyüzünün rengi olması sebebiyle barışı temsilen tercih edildiğini anlatıyor. “Ama” ile parantez açıyor: “Mavinin rengini pek beğenmedim. Fazla soft kalmış. Daha keskin daha net bir mavi tercih edilmeliydi. Kırmızı daha fazla olabilirdi. Ayrıca her ne kadar sürekliliği temsil etmesi adına yatay ve dikey çizgiler kullanılmış olsa da bu kadar çok çizgi hem gözü yordu hem de ‘pijama’ algısı yarattı. Paris’te yapılan bir seremonide şıklık mı rahatlık mı olmalıydı? Şüphesiz ki modanın başkentindeyseniz şıklık! Dolayısıyla ben olsam rahatlıktan ziyade, Türk motiflerinin bir tık daha fazla olduğu bir tarzı tercih ederdim. Daha etnik olabilirdi. O zaman kullandığınız mavi renkte ne pijama ne de Yunan bayrağı algısı yaratırdı. Araya bir Türk esintisi muhteşem olurdu ama onu bulamadık maalesef.”
Yağmur Kalyoncu
Paylaş