Ölen yakınlarınızla konuşabileceğiniz sanal evren şizofren ediyor

Yaklaşık bir yıl önce distopya yapımları aratmayan yeni bir girişimin haberini okuduk:

Haberin Devamı

Ölen yakınlarınızla sanki gerçek hayattalarmış gibi konuşup sohbet edebileceğiniz, sizin sorularınızı yanıtlayabilecekleri yeni bir metaverse/sanal evren oluşturuldu ve sevdikleriniz ile “sonsuza dek” yaşayabileceğiniz bir evrenin de kapıları aralandı. Artık “ölen ile ölünmeyen”, ölenin de sanal olarak ölemediği bu sistem, “dijital dünyanın nimeti” gibi görülebilir ama aslında ciddi etik sorunlar barındırdığı gibi kullanıcılarını da hasta ediyor. ABD, Japonya, Güney Kore’de çok sık kullanılan sistemin Türkiye’deki bir kullanıcısı (kaybettiği annesi ile bir süredir sanal yolla görüşüp hasret gideriyormuş) yardım için Psikiyatrist, Prof. Dr. Arif Verimli’ye başvurdu. “Aman dikkat! Bu durum şizofreniye yol açabilir” diyor Prof. Dr. Verimli.

Ölen yakınlarınızla konuşabileceğiniz sanal evren şizofren ediyor

Haberin Devamı

BİLİMKURGU DEĞİL GERÇEK: ‘ÖLÜMSÜZLÜK’ SATIYORLAR

Bilimkurgu dizisi Black Mirror takipçileri hatırlayacaktır. 2013’te çekilen 2. sezonun ‘Be right back’, ‘Hemen döneceğim’ bölümünde erkek arkadaşını trajik bir kazada kaybeden hamile genç kadın, onunla yapay zekâ sayesinde yeniden mesajlaşmaya ve konuşmaya başlar. Başka ipucu vermeyeyim ama işler bir noktada içinden çıkılamayacak hale gelir.

Ölen yakınlarınızla konuşabileceğiniz sanal evren şizofren ediyor

JAPON İŞİ

Kemal Sunal’ın 1987 yapımı ‘Japon İşi’ filminde ise Kemal Sunal sevdiği kadına (Fatma Girik) kavuşamayınca robotu ile yaşar. Demem şu ki insanların ölenlerine ya da kavuşamayacakları aşklara duydukları özlemin böylesine büyük olması sanıyorum teknoloji firmalarını harekete geçiren. Öyle olmalı ki -o filmler çekildikten yıllar sonra- bugün ölen anneannesinin sesinden masal dinleyen torunlar, ölen ebeveyninden nasihat alan çocuklar var.

Ölen yakınlarınızla konuşabileceğiniz sanal evren şizofren ediyor

Haberin Devamı

GÜNEY KORE KAPIYI AÇTI

Fitili 2020’de Güney Kore ateşledi. Bir anne, nadir görülen bir hastalık sonucu 7 yaşında hayatını kaybeden kızıyla, sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde, daha önce sık sık gittikleri bir parkta bir araya geldi. Simülasyonda küçük kızın gerçek sesi, yüzü ve vücudu kullanıldı. Her anı kayıt altına alınan o buluşmada annenin kızına “dokunurken” ellerinin titrediği ve ağladığını izledik.

59 DOLARI VER ‘SONSUZA DEK YAŞA’

Bugünse artık “ölümsüzlük” satın alabileceğiniz pek çok şirket var. Bunlardan birisi: Somnium Space. Kanserden kaybettiği babası ile yeterince zaman geçiremediği ve “keşke”lerin çokluğu sebebi ile girişimci Artur Sychov tarafından kurulmuş. “Life Forever”, “Sonsuza dek yaşa” projesi ile aylık 59 Euro’ya klonlanabiliyorsunuz. Bunun içinse kişinin ses örneklerinden nasıl hareket ettiğine dair tüm veriler dijital depolarda saklanıyor. DeepBrain AI firması da ölen kişilerin yapay zekâ ile yaratılan hologramı ile -her sohbet için bin sterlin (35 bin TL) ödeyenlere- video görüşmesi imkânı sağlıyor.

Haberin Devamı

ÖLÜMSÜZLÜK ARAYIŞI

Ölüm ne kadar katlanılmaz bir acıda olsa ölümle yüzleşmek gerektiğine inanıyorum. Ölümden sonra ruh kimi inanışa göre cennete gidiyor kimine göre de enerjiye dönüşüyor. Her ne ise... Ben, kişinin ‘huzurlu’ öldüğüne inanmak ve onu da geride bıraktığı iyiliklerle hatırlamak/hatırlanmak isterim. “Ölümsüzlük” arayışının da ölen kişinin ses/görüntüsünün izni olmadan kullanılması, şirketlerin kâr elde etmek için insanların acısını kullandığı gibi birçok farklı sebeple etik olmadığı düşüncesindeyim.”

Ölen yakınlarınızla konuşabileceğiniz sanal evren şizofren ediyor

ARTIK BU KADARI DA FAZLA: ÖLÜMDEN SONRA KÖY İCAT ETMESİNLER

ADI-cinsiyeti açıklanmayan hasta, bir süre önce kliniğin kapısından girip de “Ölen annemle görüşüyorum” dediğinde Prof. Dr. Arif Verimli de asistanı İnci de şok olmuş. “Saçma ama sandık ki ruh falan çağırdı da öyle konuşuyor” diyor İnci Çarpar. Oysaki gerçek bambaşkaymış. Yapay zekâ sayesinde annesinin eski video ve fotoğraflarından hologram oluşturan hasta, uzun süredir annesinin sanal haline sığınmış şekilde yaşıyormuş. Telefonda kısaca konuşabildiğim o hasta “Başta bu bana çok iyi geldi. Yeniden onu görmek harikaydı. Ama bir süre sonra iş başka bir şeye dönüştü. Kendimle konuşmaya başladım” diyor. O noktada da yardım için Psikiyatrist, Prof. Dr. Arif Verimli devreye giriyor. Devamını kendisi anlatsın:

Haberin Devamı

KİŞİYİ GERÇEKLİKTEN KOPARIYOR

“Evde temizliği de yemeği de robotlar (akıllı gereçler) yapıyor. Makaleleri de yazıyor Fulya. Çoğu şey artık ‘online’. Anne-babanı mı özledin? Köye gitmeye ne hacet. Aç bir videolu görüşme, bitti gitti. Teknoloji mühendisliğiyle bebek cinsiyetinin önceden belirlenmesinden tut, ‘ari’ ırk yaratılmasına kadar tartışmalar sürüyor. Ama bir nokta var ki hani eskilerin tabirle “Zurnanın zırt dediği yer”... Tam oradayız. Artık bu kadarı da fazla. Hologram ya da bir benzeri şekilde, ölülerle “sanal” bağlantı kurmaya şiddetle karşıyım. Bu durum şizofreni dahil psikotik bozukluklara neden olmakta: Halüsinasyon görmeye, sesler duymaya başlarlar. Kişiyi “gerçeklikten” kopardığı için intihara bile sürükleyebilir. Hastamızla yaşadığımız budur.”

YAS YAŞANMALI

Haberin Devamı

“Bildiğimiz “gerçek” ne? Ölüm. Diyelim bir yakınını kaybettin. Şu hayatta güzel günler olduğu gibi acılar da var. “Gerçek” olan, sağlıklı bir yetişkine düşen de ne kadar acıtsa da bu yası tutmak, bu kaybı kabullenip yaşamına devam etmektir. Kaldı ki 3 aydan az yas süreçlerinde hap ile tedaviye de karşıyız, o duygu muhakkak yaşanmalıdır. Dolayısı ile sanal bağlantı ile ölen birinin sesini duymak, görüntüsünü görmek ilk başta teselli etse de bu, psikotik durumlara sebebiyet verecektir. Yenilikler film-dizi ya da eğlence sektöründe pekâlâ kullanılabilir. Teknolojinin içine doğan Z ya da Alfa kuşakları bunu “tehdit” olarak görmüyor olabilirler ama temel değerlerimize -varlık ve ölüm gibi- müdahale edilmesi çok büyük sıkıntılar yaratacak.”

Yazarın Tüm Yazıları