Nasıl göründüğünüz değil ne kadar iyi hissettiğiniz önemli

ÖZGÜVENİ KIRMAK PSİKOLOJİK ŞİDDETTİR

KLİNİK psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu, güzellik kavramının tarih boyu insanlar için önemli bir yerde olduğunu söylüyor. Bedenimiz ve görünümüyle alakalı herkesin kafasında bir imge olduğunu belirten Şalcıoğlu, “Memnun olduğu beden imgesine sahip olmak kişinin iyi hissetmesinde önemli bir yere sahip. Ancak ne zaman gerçek bedenle ideal beden arasındaki fark açılır, o zaman memnuniyetsizlik artar. Ve bu psikolojik bir sorun haline gelebilir” diyor. “Bizler kafamızdaki o imgeyi kime ve neye göre yaratıyoruz?” diye soruyorum. Şalcıoğlu’nun cevabı net: “Başka insanların bedenimiz için yaptığı yorumlar bedenimizle alakalı düşüncelerimiz üzerinde çok büyük bir etkiye sahip.”

KADINLARA ÇALIŞIYORLAR

Prof. Dr. Şalcıoğlu, bugün estetik cerrahi operasyon yaptıran kadınların oranının yüzde 87.4 olduğunu belirtiyor. Sayı ürkütücü. Zira dayatılan güzellik baskısı nedeniyle bugün birçok genç kadın bıçak altına yatmakta tereddüt etmiyor. Şalcıoğlu, “Bunun en önemli sebebi daha iyi görünme, beğenilme çabamız. Sosyal medya, iş arkadaşları, çevre-eş baskısını da yadsımamak gerekli” diyor.

DEPRESYONA DİKKAT

Şalcıoğlu şöyle devam ediyor: “Kişilerin görünümümüzle alakalı özgüvenimizi düşüren, incitici yorumları ‘iyiliğimizi istedikleri için’ olmayabilir. Zira bunun adı psikolojik şiddettir. Kadına şiddet denilince akla önce fiziksel ve cinsel şiddet geliyor ama aslında en yaygını psikolojik şiddettir. Kadınların yüzde 80’ininden fazlası ilişkilerinde bu şiddete maruz kalıyor. Ne var bu şiddetin içinde? Kadının özgüvenini bilerek sarsan, onda korku ve olumsuz duygular yaratan her tür eylem. Bedene yapılan hakaret, küçümseme, ‘yeteri kadar fit olmadığı için’ terk edilmekle tehdit etme, estetik operasyonlara zorlama (meme-mide ameliyatı, yağ aldırma vs) bunların hepsi şiddettir. Bunlar kişide depresyon, çökkünlük, sosyal kaygı, yeme bozuklukları, aşırı diyet ve spora sebebiyet verebilir.”

MUTLULUĞUN FORMÜLÜ SİZDE

TOKSİK İNSANLARI HAYATINIZDAN ÇIKARIN: Özgüveninizi kıran her kimse ilişkinizi koparın.

İÇ GÜZELLİKLERİNİZİ KEŞFEDİN: Sadece fiziksel görünüşe odaklanmak yerine bugüne kadar keşfetmediğiniz iç dünyanıza yönelin. Yaşam için benimsediğiniz değerlere kulak verin.

SOSYAL MEDYADA GÜZEL OLMA BASKISI YARATAN HESAPLARDAN UZAK DURUN: Unutmayın orası gerçek değil, sanal âlem ve birçok fotoğrafta da ‘shop’ var.

AYNAYA BAKIN: Kendinizi olduğunuz gibi kabul edebilmek, bedeninizle barışabilmek, mutlu olmak, sizi siz yapan özelliklerinizi hatırlamak için aynaya bakın. Beğenmediğimiz, değiştirmek istediğimiz yerlere odaklanmayın. Onun yerine bütün halde kendinizi görmeye çalışın.

KAYNANA ARKADAŞ VE YAKIN AKRABA BASKISI BEZDİRİYOR

İLİŞKİ terapisti ve uzman psikolog Ayşegül Denizci de Tülin Şahin’in eşi tarafından uğradığı “Kilo ver” baskısının psikolojik bir şiddet olduğu görüşünde. Denizci, “Şahin sadece bu baskıyla değil, bu baskı sonucu girdiği ruhsal buhran nedeniyle aslında çifte şiddete uğramıştır. Kendisini kötü hisseden bir annenin tutumları çocuğuna da yansır. Ben bu durumu vahşice buluyorum. Çünkü yeni baba olan hiçbir erkeğe böyle bir şiddet uygulanmıyor. Burada büyük bir cinsiyet ayrımcılığı var” diyor.

ZİHNİYET DEĞİŞMELİ

Bu ayrımcılığın ancak toplumsal bir farkındalıkla aşılabileceğini belirten Denizci, “Köpek bekçi olsun diye yetiştiriliyor, tavuk yensin diye besleniyor. Kadınla da ‘Hem çocuk baksın, iş yapsın, hem de çok güzel olsun, yanıma yakışsın’ diyerek mi beraber oluyor? Bu zihniyeti ilkel buluyorum. Her zaman bu tarz danışanlarım oluyor. Sayıca da fazla maalesef. Ve bunu sadece erkekler yapmıyor” diyor

KADIN KADININ KURDU MUDUR

Denizci şöyle devam ediyor: “Maalesef yakın akrabalar, kayınvalideler, arkadaşlar... Kadınlar da kadınlara bu şiddeti çok kolay uygulayabiliyor. Bir danışanım çok yakın kız arkadaşının ‘Doğumdan sonra çok kilo aldın, artık kocan seni beğenmeyecek’ demesi üzerine bana başvurdu. O nedenle sadece erkeğe değil, bu zihniyeti yaşatan, yücelten kim varsa onlara bir ‘dur’ demek gerek.”

HADİSE’DEN DESTEK

Tülin Şahin’e en büyük destek Hadise’den geldi. Şarkıcı “Sizden bıktık! Bıktık! Çocuğun annesine bu şekilde davranmak nedir? Bu insanlık değil, iğrençlik! Tülin’im emin ol ben ve tüm kadınlar senin yanında! Yalnız değilsin! Ve gördüğüm en iyi annelerden birisin!” dedi.

SPOR DEĞİL GÜZEL GÖRÜNME KAYGISI VAR

PİLATES eğitmeni Begüm Öksüz, birçok kadının aslında dış görünüşü nedeniyle yaşadığı kaygı dolayısıyla derslerine katıldığını söylüyor ve “45- 50 yaş üzeri kadınlar ‘Hayatımı daha sağlıklı ve güzel nasıl geçirebilirim’ diye sorarken, 20-30’lu yaşlarda birçok kadın ‘Çabuk sıkılaşır mıyım?’, ‘Fotoğrafta belim daha ince nasıl çıkar?’ endişesi ve ‘0 beden olma takıntısı’ içinde” diyor.

KİLOLARI KAFANIZA TAKMAYIN

Doğum sonrası kiloların aslında çok da dert edilecek bir sorun olmadığını belirten Öksüz şöyle devam ediyor: “Herkesin biyolojisi farklı. Herkesin bedeninin kendine göre bir zamanı ve işleyişi var. Kadının doğumu normal ya da sezaryen yapması bile kilo vermesi ve spora başlamasında bir kıstas. Örneğin, sezaryen doğum yapan bir kadının dikişlerden dolayı hemen spora başlaması söz konusu bile olmaz. Doğum sonrası aslolan kadınların bebeği ile kaliteli zaman geçirmesi ve emzirme nedeniyle oluşan duruş bozuklukları, sırt ve kol ağrılarını gidermek adına basit, kolay hareketler yapmasıdır.”