Paylaş
HAREKETLİLİĞİ EN AZA İNDİRMEK ŞART
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, Covid-19 salgınında eylül içinde bir dalga daha beklediklerini belirtiyor ve “Artık bir şey yapmak lazım” diyerek vatandaşları yasak ve kısıtlamalara harfiyen uymaya davet ediyor. Prof. Dr. Tükek “Hele ki İstanbul için durum daha vahim olabilir. Büyük dalga yaklaşıyor. Şehir kalabalık. Halkın bir kısmı bilinçsiz. Sağlıkçılar yorgun” diyor.
TIRMANIŞTAYIZ
Prof. Dr. Tükek şöyle devam ediyor: “Maalesef tırmanıştayız. 2000’lere doğru gidiyoruz. PCR testlerinin duyarlılığının yüksek olmadığını, yanlış çıkabildiğini de hesaba katarsak günlük vaka sayılarının en az teşhis konulan vakalardan 3-4 katı fazla olduğunu düşünüyorum. Şimdi köylerden, yazlık yerlerden dönüşler başladı, okullar da açılacak! Uzaktan eğitimin yapılmadığı üniversiteler var. Binlerce öğrenci yer değiştirecek. Onların barınma sorunları olacak. Yurtlar dolarsa bulaş ihtimali artacak. Bu iş maalesef zincirleme.”
KENDİNİ KOLLA ÖNLEM AL
‘Evde otur, burnunu dışarı çıkarma’ gibi bir yaklaşımdan ziyade ‘Kendini kolla, önlem al’ zihniyetinin hâkim olması gerektiğine inanan Prof. Dr. Tükek “Top yekûn bir seferberlik olması lazım. Kalabalık aktiviteler mümkün mertebe yapılmamalı. Kuralımız hep ‘hareketliliği en aza indirmek’ olmalı. Çok uzadı elbette farkındayız ama aşı bulunana kadar kendimizi korumanın tek yolu önlem almak.”
GRİP AŞISI HASTALIKLARIN KARIŞMASINI ÖNLEYECEK
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Eren Topkaya, her yıl binlerce kişide ekimin ilk haftası influenza görülmeye başlandığını hatırlatıyor ve “Bu yıl durum farklı. Artık 6 aydan büyük herkesin grip aşısı olması şart. Bazı bilim insanları ‘Yaz gelince virüs gidecek’ dedi ama aksine virüs hiç hız kesmedi. Şimdi sonbahar ile artık tek sorunumuz korona virüsü değil. Nezle virüsleri başladı. Ekimde de en geç influenza virüsleri başlayacak. Influenza yani domuz gribinin klinik tanıları ile COVID-19’unki aynı. Akciğer filminden dahi, korona mı yoksa influenza mı olduğunu ayırt etmeniz mümkün değil! O nedenle birçok kişi yanlışlıkla COVID olmadığı halde COVID tedavisi alabilir. Bu karışıklığı önlemek, doktorlar üzerindeki yükü hafifletmek adına 6 aylıktan itibaren herkesin grip aşısı yaptırması hayati önem taşıyor. Ayrıca herkesin değil ama 60 yaş ve üzeri ile riskli gruptaki kişilerin muhakkak zatürre aşısı yaptırması gerekli” diyor.
MASKE HAYAT KURTARIR
Aşı çalışmalarında gelinen son noktaya da değinen Prof. Dr. Topkaya “Hastalığı geçiren kişilerin yeniden virüs kaptıklarını gördükten sonra ben şahsen bir hekim olarak aşının da güçlü bir bağışıklık yaratacağını düşünmüyorum. Bulunacak aşı yaygın şekilde yapılırsa bir noktada bulaş zincirini kıracaktır ancak global ölçekte tüm ülkelere eşit derecede yetecek mi? Bu noktada elimizde ne var? Maske. Biz bunu anlatamadık. Bir kez daha sizin aracılığınızla söyleyeyim, ‘Ben virüse inanmıyorum, bu virüs uydurma’ diye düşünüp, maske- mesafe gibi kişisel önlemleri yok sayarak sadece kendi yaşamınızı değil sevdiklerinizin yaşamını riske ediyorsunuz. Aşı bulunmuş ve siz aşılanmış olsanız dahi bizi virüslerden koruyacak tek şey maske ve mesafedir” diyor.
ÖNLEMLER GENİŞLETİLEBİLİR
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a da aynı soruyu soruyorum, ‘Bu kış nasıl geçecek?’ Prof. Dr. Ceyhan “İçişleri Bakanlığı 81 ile gönderdiği genelgeyle şehirlerarası otobüslerde HES kodunu zorunlu kıldı. Bu kişilerin takibi açısından önemli. Ancak yeterli olmayabilir. İller arası dolaşımın durması gerekebilir. Ayrıca, mesailerin kademelendirilmesi de çok önemli. Ankara’da ve sadece valiliğe bağlı kamu kurumlarında bu hayata geçirildi. Oysa bunun kamusu, özeli yok. Özel sektörün de bu kararı aynen tatbik etmesi lazım. Bugün sorunsuz olan illerde de birkaç hafta içerisinde yoğunlaşma göreceğiz. Virüs 81 ile yayılmış durumda. Önlemler lokalden ziyade genele yayılır, uygulanabilirliği sağlanırsa nispeten rahat bir kış geçirebiliriz” diyor. Tespit edilen vaka sayısının 10 katı kadar asemptomatik hasta olduğunu hatırlatan Ceyhan şöyle devam ediyor: “Tanı konmadığı için, hasta olduklarının farkında bile değiller. Hastalığı yayan da o grup. Atatürk’ün ‘O satıh bütün vatandır’ dediği noktadayız. Kısmi yerine genel ve tüm yaş grupları için önlemler alınmalı ki vaka sayısındaki artışı durdurabilelim. Yoksa işimiz giderek zorlaşıyor.”
BİLİM İNSANLARI YANILTIYOR
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın bir eleştirisi de meslektaşlarına. Zira, haftalardır ‘Aşı çıktı, çıkacak’ tartışması var. Prof. Dr. Ceyhan “Bilim Kurulu’ndaki bilim insanları da dahil birçok kişi ‘Aşı Ekim- Kasım gibi çıkar’ açıklamaları yaptı. Bu tarz tartışmaların hele de halkın önünde yapılmasına karşıyım. Çünkü bu açıklamalar toplumu yanıltıyor, ‘Nasıl olsa aşı çıkacak’ diyerek gevşemeye neden oluyor. Şu an, hiçbir aşı için ‘Salgını önler, yayılmasını durdurur’ denilecek aşamada değiliz. Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca’nın birlikte geliştirdiği aşının klinik testleri, bir deneğin olumsuz tepki vermesi üzerine askıya alındı. Tek çare beklemek. Her an aşı bulunabilir ama biz bulunmayacakmış gibi davranıp, kişisel önlemlerimize devam edeceğiz” diyor.
Paylaş