Herkes onları konuşuyor! Kim bu Z kuşağı

ABD Başkanı Trump’ın seçim mitingini TikTok’u kullanarak trolleyen, Türkiye’de ise YKS krizine tepki göstererek görünür hale gelen Z kuşağı gençler... Herkes onları konuşuyor. Teknolojinin kucağına doğan, “Sokak oyunlarını dahi bilmezler” denilen bu kuşağa 2000’den sonra doğan herkes dahil mi? Aynı düşünür, aynı mı yaşarlar? Siyasal eğilimleri, refah seviyeleri, zevkleri aynı mı? Uzmanlara sorduk.

Haberin Devamı

GÜÇLERİNİ KULLANMALARI ŞARTA BAĞLI

Z kuşağı olarak bilinen yaklaşık 7 milyon seçmenin 2023 yılındaki seçimlerde önemli rol oynayacağı tartışılıyor. Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu’ya göre ise durum pek de sanıldığı gibi değil. Zira bu kuşağın sandığa gitme oranı düşük, etkileri sınırlı. Uslu, “Türkiye’de sandığa gitme ortalaması yüzde 85 bandında. Z kuşağında ise bu oranın yüzde 60’lar civarı. Bunun 2 nedeni olabilir. Ya beğendikleri bir parti ve görüş yok, ya da siyasete uzak, apolitikler. Sosyal medyada örgütlenip bir şeyleri protesto ediyor olabilirler ama sandığa gidip oy vermeleri için ‘ciddi’ bir olay ya da ‘tepki’ olması gerekiyor” diyor ve şöyle örneklendiriyor: “18-24 yaş grup, 2019 yerel seçimlerinde ilk turda sandıkta hiçbir etki göstermedi. Ne zaman seçimin yenilenmesi kararı verildi, o zaman ortaya çıktılar. İkinci turda İmamoğlu lehine yüzde 62 etkili oldular. Yani bu kuşağın güçlerini kullanma durumu şartlara bağlı.”

Haberin Devamı

Herkes onları konuşuyor Kim bu Z kuşağı

GENELLEME YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL

Suat Özçelebi, sosyolojik ve politik anlamda ‘Z kuşağı’ genellemesi yapılamayacağını belirterek “Tüketim alışkanlıkları daha gelişmiş toplumlarda belki genellemeden söz edilebilir ancak az ya da gelişmekte olan toplumlarda 2000 sonrasında doğduğu halde okula gidemeyen, çalışmak zorunda kalıp ekmek derdine düşmüş olanlar var. Pakistan ya da Afrika gençliğini sadece 2000 yılı doğumlu oldukları için Avrupa gençliği ile aynı potada eritebilir misiniz? Öyle bir konumlandırılıyorlar ki bu gençleri, sanırsınız hepsi tek tip, hepsi birbirinin aynı! Sanırsınız aralarında hiç farklı siyasal eğilimlerde olan yok ya da olmayacak! Refah seviyeleri, zevkleri aynı! Belirli bir tarihte doğmuş olmanın getirdiği bir dilime ait olmak aynı davranışları sergilemeye yetmez. Gelecekteki birtakım siyasal akım ya da değişimlerin anahtarını bu kitlede aramak fazla genelleyici.”

BU KUŞAK İÇİN SİYASET ÜRETMEK ÇOK ZOR

Haberin Devamı

“Öyleyse kim bu Z kuşağı?” diye soruyorum. Özçelebi “Önemsenmediklerinde ‘kindar’ olabiliyorlar. Bunu illa bir siyasi tutum üretecekler anlamında düşünmeyin. Buna o anlamı yükleyenler X ve Y kuşağı bizleriz. Onlar için daha çok ‘bandwagon effect’ denilen durum geçerli. Biri bir vagona takılınca arkasından herkes aynı vagona atlıyor. Mesela bir konu ile alakalı hassasiyetleri mi var? O konu özelinde ortaya çıkıyor, sosyal medyada mesaj veriyor, eleştiriyorlar ama sonra kayboluyorlar. Mantıklı gördükleri ‘her şeyi’ destekliyor, bunun arkasında ‘Sağ, sol ya da merkez mi, liberal mi var?’ bakmıyorlar. Doğru mu? Doğru. Bitti. O nedenle bu kuşak için siyaset üretmek hayli zor” diyor.

Haberin Devamı

BENCİL VE DÜRTÜSEL BİR KUŞAK

ÇOCUK ve ergen psikiyatrisi uzmanı Emel Tütüncü: “Belli bir yılda doğanları bir kuşak altında toplamak işin kolayına kaçmaktır. 1990’lı yılların ortaları ve 2010’lu yılların başlarında ‘teknolojinin’ kucağına doğdular. Sosyal medyayı yoğun kullanıyorlar, mahalle arkadaşlığı yerine internet üzerinden sosyalleşiyorlar. Bizden farklılar ama kendi içlerinde de farklılar. Genelleme yaparak onları ötekileştirenler ise biziz aslında.”

KİM BU ‘ZOOMER’LAR

“Gerçekten dürtüsel ve hayli benciller. Egoları çok yüksek. Kendilerini sürekli anlatma ve övme derdindeler. Az emek verip başarılı olmak, çok para kazanmak, popüler olmak, ayrıksı olmak, bir başkasının acısına empati yapamamak gibi ortak özellikleri var. Dikkat eksikliği yaşayanlar fazla. Ancak belirgin ortak özellikleri sebebiyle ‘Bunlar hep Z kuşağı oldukları için’ deyip geçilmemeli. Aile bireylerinin birbirlerine daha fazla kaliteli zaman ayırıp sağlıklı iletişim kurdukları, çocuğun sosyalleşebildiği, arkadaş edinebileceği ortamlar yaratılmalı ki bu çocuklar kaybolmasın.”

Yazarın Tüm Yazıları