Paylaş
Biyolog-Diyetisyen Burçak Çubukçu kanser derneklerinde kanserli hastaların beslenmesi üzerine yıllardır gönüllü çalışıyor. Annesini 39 yaşında meme kanserinden kaybettikten sonra hayatını buna odaklamış. Bu süreçte bana da beslenme üzerine çok tavsiye gelince ‘Yardım et!’ diyerek kendisini aradım çünkü kemoterapi alırken ne yiyip içtiğiniz kadar yemeyip içmemeniz gerekenler de çok önemli. Mesela benim hormon pozitif meme kanseri olduğum için hayatımın sonuna kadar soya, keten tohumu, greyfurt yemem, adaçayı içmem yasak. Oysa bugün interneti açın, saydığım tüm bu besinlerden ‘Kanserden koruyan besinler’ olarak bahsediliyor. Nasıl oluyor da genele iyi gelen bana yasak! Çubukçu, “Birine iyi gelen ötekine de iyi gelecek diye bir şey yok. Hele de kanser beslenmesi tamamen kişiye özeldir. Parmak izi gibidir! En iyi şey bir uzmandan kanser beslenmesi üzerine bilgi almak” diyor.
Kemoterapi alırken kanser hastalarının genelinin protein ağırlıklı beslenmesi gerektiğini belirten Çubukçu, “Hastalar genelde karbonhidrata yöneliyor ama yanlış. Bu süreçte protein alımı çok önemli. Normal bir insanda protein ihtiyacı kilogram başına yaklaşık 0.8-1 gram iken, kanser hastası bir insanda bu ihtiyaç, metabolizmanın hızlanmasına bağlı olarak, 2 grama kadar çıkabiliyor.
ALINAN HER KİLO TÜMÖRÜ BESLER
Ayrıca bu süreçte hastalarımızın zayıflaması da asla istediğimiz bir durum olmadığı için diyetten de uzak durulmalı. Ama dediğim gibi her süreç kendine özel. Bak mesela senin durumun farklı. Kemoterapi alırken meme kanseri hastaları zayıflamak yerine kilo alır ki bu da asla istemediğimiz bir durum. Yağ dokusu östrojen ile alakalı. Alacağın her kilo tümörü besler. Kilolu kadınlarda meme kanseri daha çok görülür. Karın-kalça bölgesinde yağ dokusu arttıkça, kanser riski de artar” diyerek uyarıyor.
2014 yılında yapılan geniş çaplı bir araştırmaya göre kanserin önlenmesi Akdeniz beslenme biçimiyle çoğu zaman mümkün. Biyolog-Diyetisyen Burçak Çubukçu araştırmayı doğrulayarak, şöyle devam ediyor: “Zaten bu işin yüzde 10’u genetik, yüzde 25-30’u da beslenme ile alakalı.
FORMÜL AKDENİZ TİPİ BESLENME
Geleneksel Akdeniz beslenmesi; yüksek düzeyde kurubaklagil ve rafine edilmemiş tahıl tüketimi ile doymuş yağ yerine zeytinyağı, yüksek düzeyde meyve-sebze, az düzeyde et-et ürünlerinin tüketimi, orta düzeyde de süt-süt ürünleri tüketimidir. Anlayacağınız sofralarımızdan zeytinyağını, bol yeşillik-sebzeyi, balığı, tahıl ve kuru baklagilleri eksik etmeyeceğiz. Sebze-meyveleri mevsiminde tüketeceğiz.”
DOĞRU NEFES AL SAĞLIKLI YAŞA
Şimdi gelelim bu işin fiziksel olduğu kadar ruhani boyutuna. Bu süreçte beni yoga ve doğru nefes teknikleri ile tanıştıran Nefes terapisti-Yaşam koçu Aysun Akçalı ilk görüşmemizde bana fiziksel bedende açığa çıkan herhangi bir hastalığın ruh ve zihin arasındaki çatışmanın sonucu olduğunu söylemişti. Yaşam koşturması içinde iş, aile, aşk hayatında yaşanan üzüntüler, iniş-çıkışlar, stres, ekonomik ve toplumsal baskı, kaygılar her birimizin kocaman birer kamburu değil miydi aslında? Devamını kendisi anlatsın: “İlaç tedavisi bedeni iyi ediyor, doğru. Ama eşzamanlı olarak hem zihinsel hem de ruhsal çalışmalar yapılmalı ki hepsi bütün olsun. Yaradan’a sığınmak, dua etmek maneviyatı güçlendiriyor, çoğu danışanıma da çok iyi geliyor. Yanı sıra doğru nefes almak da önemli. Vücuttaki oksijen yetersizliği hücrelerin hastalanmasına, fiziksel, zihinsel, duygusal bedenlerimizin dengesinin bozulmasına neden oluyor. Başa bir musibet geldiğinde ya da strese girdiğinizde ‘Dur! Bir nefes al’ dememiz bu yüzden işte.”
DİYAFRAM NEFESİ
“Ancak çoğumuz doğru nefes almıyoruz. Senin özelinde örnekleyeyim: Aldığın oksijenin hücrelerine sağlıkla ulaşabilmesi için derin-
uzun-geniş nefesler alman lazım. Yani burun deliklerinden giren nefes karın boşluğuna ilerlemeli, diyaframını genişletmeli ki beden dengesini bulsun. Unutulmasın ki hepimizin farklı yaşam koşulları ve yolcuğu var. O nedenle her nefes tekniği herkese uymayabilir. Bu konuda ücretli-ücretsiz danışmanlıklar var. Lütfen araştırın ve özellikle kanser tedavisi gören hastalar da kişiye özel nefes teknikleri ile ideal nefes kapasitesine ulaşarak hücreleri sağlıklı oksijen ile beslemenin, bağışıklık ve sinir sistemini güçlendirmenin mümkün olduğunu unutmayın.”
ÜCRETSİZ TARAMA MERKEZLER
Türkiye’de 81 ilde 244, KETEM-Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi var. ‘Erken teşhis hayat kurtarır’ prensibiyle meme, rahim ve bağırsak kanseri için ÜCRETSİZ taramalar yapılıyor. Türk Kanser Derneği, Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu, Memeder, Meme Vakfı ve Pi Kadın Kanserleri Derneklerinde de ücretsiz tanı ve tedavi hakkında bilgi alabilirsiniz.
PEMBE TOP SAHADA
Bir haftadır ‘Erken tanı hayat kurtarır’ diyor ve bir farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Oysa Anadolu Sağlık Merkezi ve Anadolu Efes Spor Kulübü bunu ‘Pembe Top Sahada’ projesi ile tam 8 yıldır yapıyor. Erken tanının sembolü haline gelen ‘Pembe Top’ bu yıl 21 Ekim Perşembe akşam Anadolu Efes ile UNICS Kazan arasında oynanacak Euroleague maçında sahada olacak ve oyuncu Demet Özdemir’in elinden havalanacak.
Paylaş