Etin fiyatı ithalatla düşer mi

Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda 75 lira civarında olan kıymanın kilosu 200, kuşbaşının kilogramı ise 250 liranın üzerini gördü. Sadece yılbaşından bugüne, 3 ayda fiyatı yüzde 35 civarında artan et, 2 yılda alması gereken zammı, 2 ayda almış oldu. Kimileri bu fiyat artışını ‘deprem etkisi’ olarak yorumlasa da sektör temsilcileri bunun doğru olmadığı ve ramazan öncesi fırsatçılık yapılmaya çalışıldığı konusunda hemfikir. Hükümet ise düğmeye bastı. Her ne kadar eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 3 yıl önce bir yayında, Türkiye’de et ithalatının bittiğini, yerli üretime ağırlık verileceğini söylemiş olsa da fiyatları düşürmek için yine aynı taktik denenecek: Avrupa ve Güney Amerika’dan canlı hayvan ve karkas et ithal edilecek. Peki, tek çaremiz ithalat mı?

Haberin Devamı

ET İTHALATI İLE ANCAK GÜNÜ KURTARIRIZ

Etin fiyatı ithalatla düşer mi

Türkiye Kasaplar-Besiciler-Et ve Et Ürünleri Federasyonu Genel Başkanı Osman Yardımcı, “Ocak 2017’den Ocak 2021 yılına kadar etin kilosu 25-35 lira bandında idi. Ocak 2022’de 50-60 lira bandına çıktı, 2022 Kasım ayında kilosu 100 lirayı gördü ve son üç ayda bu noktaya geldi. Baskı vardı üstünde, yıllar içinde zam almadı ve alması gereken zammı şimdi bir anda aldı” diyor. Peki ne oldu 1 yıl içinde de iş buraya vardı? Şöyle yanıtlıyor: “Yem maliyetleri yüzde 300 artmış durumda. Yalnızca yem değil ki gider kalemlerinin hepsinde; akaryakıt ortalama 7 liradan 22-23 lira bandına çıktı, ayrıca kira, işçilik, elektrik maliyetlerini de ekle, büyük bir artış var. Haliyle bu artış ete de yansıdı. Et zamlandı ama yıllar içindeki oranlara-artışa bakınca ‘aşırı’ bir zam da diyemeyiz. Bugün bir kilo peynir 200 lira, geçen yıl ekmek 1 liraydı bugün 5 lira, kuruyemişin kilosu olmuş 450 lira. Yumurta 50 kuruştu bugün 4-5 lira. Günün sonunda konuştuğumuzsa hep et oluyor. Kıyaslayınca et aslında pahalı değil.

Haberin Devamı

Etin fiyatı ithalatla düşer mi

DESTEK GEREK

Doğru ama önümüz ramazan. Etsiz bir ramazan sofrası neredeyse düşünülemez. Emeklinin, asgari ücretlinin alım gücü de düşünüldüğünde, kuruyemişi pas geçse olur ama ya et? “O noktada da sen haklısın” yanıtını veriyor Yardımcı ve diyor ki: “Aslında üreticiler olarak et ithalatını hiç istemiyoruz. Ancak şu an mecburen dışarıdan gelen et ile piyasayı yumuşatmaya çalışacağız, günü kurtaracağız. Halkımızın beklentisi bu yönde. Ama tekrar tekrar aynı sorunların yaşanmaması için kalıcı çözümlerden yanayız; üreticinin desteklenmesi, yem fiyatları-elektrik-kira giderlerinde süspansiyon sağlanması, stok üretime geçilmesi, 8-10 inek, 3-5 buzağılı aile şirketlerinin desteklenmesi gerekiyor, ki büyük çiftlikler-et üreticileri ile bu iş gitmez. Avrupa’ya bağımlı kalmak hayvancılığın sonu demek.”

Haberin Devamı

Etin fiyatı ithalatla düşer mi

FİYAT DÜŞSÜN İSTENİYORSA HAYVANCILIK DESTEKLENMELİ

Etin fiyatı ithalatla düşer mi

Ülke hayvancılığının ciddi bir darboğaza sürüklendiği, önlem alınmazsa süt ve et üretimine bağlı olarak kriz yaşanacağı konusunda 3 yıl önce uyardığını hatırlatan Ankara Kasaplar Odası Başkanı Fazlı Yalçındağ, et fiyatlarındaki hızlı artışın deprem ile alakası olmadığının da altını çizerek, şöyle anlatıyor: “Bazı fırsatçılar, ‘Deprem bölgesindeki üreticiler etkilendi, fiyatlar ondan arttı’ diyor ama bu gerçek değil. Deprem olalı bir ay oldu. Ayrıca resmi kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, deprem bölgesinde 7-8 bin büyükbaş hayvanımız öldü, bu da böyle bir fiyat artışına neden olabilecek bir sayı değil. Deprem bölgesindeki üretimin toplam et üretimine oranı yüzde 20 civarında. Bu işin başı, süt fiyatlarının baskılanmasına, 2.5 yıl öncesine dayanıyor.”

Haberin Devamı

GİRDİLER ZAMLANDI

“Yem fiyatları sık sık ve düzenli bir şekilde artarken Ulusal Süt Konseyi çiğ süt tavsiye fiyatını düşük tuttu. Süt üreticileri (yüzde 35 civarı) ne hayvanlarını ne de kendilerini besleyemeyince ellerindeki inekleri kesmek zorunda kaldı. Ette arz fazlalaştı, böylelikle et fiyatı bunca yıl sabitlenebildi. Yoksa şimdiye kadar çoktan zamlanması gerekirdi. Konuştuğum tüm tedarikçiler girdi ve kesim fiyatlarına yapılan zamları işaret ediyor. Doğru ama bu zamlar bir gecede gelmedi ya. Dolayısıyla periyodik olarak et fiyatı zaten çoktan artmalıydı.”

Etin fiyatı ithalatla düşer mi

İTHALAT ÇÖZÜM DEĞİL

Peki, ithalat fiyatların düşmesi için tek çözüm mü? “Çözüm değil diyemem” diyor Yalçındağ, “Ama geçici bir çözüm olduğu kesin”. Şöyle devam ediyor: “Önümüzde mübarek ramazan ayı var. Fiyatlar bu gidişle 200 lira barajını aşar. Halkımız sofrasına et koymasın mı? Elbette ithalat hiç tasvip ettiğim bir çözüm değil ama kangren olan ayağı da ilaçla tedavi edemeyeceğine göre mecbur keseceksin. Ama sonrası için acil önlem almak şart. Çünkü ithalat sürekli hale dönüşürse 2010’u tekrar yaşarız. Bu anlamsız kısır döngü kırılmalı, üretici desteklenmeli, hayvancılığa sahip çıkan devlet politikaları üretmeliyiz. Yanı sıra:

Haberin Devamı

1) Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz şart: Küçükbaş hayvan tüketimimizi arttırmamız lazım. Et ihtiyacımızın yüzde 80’ini büyükbaş hayvandan karşılıyoruz. Dolayısıyla küçükbaş hayvandan başka sarılacağımız sağlam bir ip yok. Bunun üretim ve tüketimdeki payını arttırmalıyız.

2) Fason et üretiminden vazgeçmeliyiz: Bir yerden dana bir yerden yem alıp bir tesiste et üretmeye çalıştığımız devasa çiftlikler kurduk. Karteller oluşturduk. Elinde çok sayıda hayvan olan şirketlerle pazarlık şansınız var mı? Yok. İşte bu düzeni artık bırakmalıyız. Küçük üreticileri desteklemeliyiz.

BREZİLYA’DAN 15 BİN HAYVAN

Ocak ayında, süt ve et fiyatlarının artmasını önlemek için Et ve Süt Kurumu’na piyasalara müdahale yetkisi verilmiş ve Macaristan’dan 5 bin canlı hayvan sipariş edilmişti. İlk teslimat Edirne’ye yapıldı. İthalat fiili anlamda başlamış oldu. Ramazan ayına kadar Brezilya’dan da 15 bin hayvanın ithal edileceği gelen bilgiler arasında.

Yazarın Tüm Yazıları