Doğalgaz keşfiyle Türkiye'nin ekseni değişir mi

Türkiye sahip olduğu jeopolitik konum nedeniyle bugüne kadar hep ‘enerjide transit ülke’ olarak anıldı. Ancak Karadeniz’deki keşifle beraber, enerjide kartlar yakın bir gelecekte yeniden dağıtılacak gibi. Akdeniz’de gerilim yaşanırken Karadeniz’den gelen açıklama dünyaya ne mesaj verdi? Türkiye enerji piyasasında yeni bir sayfa mı açıyor? Eksen nasıl değişecek? Uzmanlara bu kritik 3 soruyu yönelttim. İşte yanıtlar...

Haberin Devamı

KÜRESEL BİR GÜÇ OLABİLİRİZ

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın keşfin ekonomiye büyük katkı sağlayacağını belirterek giriyor söze ve “Bu sadece ekonomik bir mesele değil” diyerek konuyu eksen tartışmasına getiriyor. Yalçın, “Türkiye’nin jeopolitik önemi malum. Yüzyıllardır yazılıp çiziliyor. Bugüne kadar bu konuşmaların en eksik noktası kendimize ait enerji kaynaklarının olmamasıydı. Birkaç yıl öncesine kadar ihtiyaç duyulan enerjinin yüzde 40’ını Rusya’dan temin ediyorduk. Uçak krizinin ardından Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı ambargonun başında ‘doğalgaz’ geliyordu. Eğer bir ülkeye, enerji kaynağı açısından bu kadar bağımlı hale gelirseniz o ülke bunu yeri gelince sopa olarak kullanmaktan çekinmez. Biz bunu dengeleme yoluna gitmiş, alınan gaz miktarını yüzde 20’lere kadar düşürmüştük ancak hiçbir kaynak kendi kaynağınız kadar kıymetli değil. Biz o kaynağı kendimiz üretebilecek konuma geldiğimizde dünyanın önemli küresel güçleri arasına girebileceğiz” diyor.

Haberin Devamı

‘EKSEN TÜRKİYE’ VURGUSU

Ekonomi devi Almanya’nın bile Rus gazına mecburiyetinden dolayı kendi eksenini genişletemediğini hatırlatan Yalçın, şöyle devam ediyor: “Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın söylediği bir şey var. ‘Ne Doğu ne Batı, eksen Türkiye.’ Türkiye uzun süredir merkezinde kendinin olduğu bir dış politika inşa etmeye çalışıyordu. Hassas noktalardan biri ise enerjiydi. Eğer Türkiye enerji meselesini çözebilirse bu iddiasında başarılı olur. Kaldı ki Doğu Akdeniz’deki arama faaliyetlerine yönelik ciddi koalisyonların oluşmasının temel sebebinin Türkiye’nin bağımsız bir enerji politikasının olmasının engellenmesine yönelik olduğu aşikâr. Uzun yıllardır gaz arayışımız var ancak hepsi ‘kiralık’tı. ‘El elin eşeğini türkü çığırarak ararmış’ misali. Kaderimizi değiştiren adım kendi gemilerimizle bu işe girişmemizdir. 2015’ten bu yana Bakan Albayrak öncülüğünde bu işe yatırım yapılıyor. Ve bu iyi bir başlangıç.”

Doğalgaz keşfiyle Türkiyenin ekseni değişir mi

Haberin Devamı

NE KADAR ÇOK REZERV O KADAR ÇOK ZENGİNLİK

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Türkiye’de böyle bir rezerv bulunmasının çok önemli olduğunu söylüyor. “Ancak” diyerek bir de parantez açıyor: “320 milyar metreküp rezerv, şimdilik bu kapasitesiyle, dünyadaki tüm dengeleri değiştirebilecek ya da Türkiye’ye yeni bir eksen kazandıracak yeterlilikte değil. Zira bulunan rezerv uluslararası alanda iyi bir oyuncu -Rusya, Azerbaycan, İran, Nijerya ya da Mısır gibi- olabilmek için kâfi değil. Buraya bir ‘ama’ koymak lazım. Tükettiğimizden fazla rezerv buldukça, ki ben gelişen teknolojiyle bulacağımıza inanıyorum, Türkiye’de bölgede iyi bir oyuncu neden olmasın?

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN ELİ RAHATLAYACAK

Prof. Dr. Bağcı, bulunan rezervin Türkiye’nin belli konularda elini rahatlatacağına da dikkat çekiyor. “Nedir o?” diye soruyorum. “Bu rezervi önümüzdeki 10 yıl içerisinde, kendi sınırlarımız içerisinde yine kendi teknolojimizle çıkaracağımız için iç tüketim rahatlayacak. Türkiye nüfusu şu an 83 milyon ancak 10 yıl sonra 93 milyon olacak. Enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün artacak. Çıkan her doğalgaz ya da petrol Türkiye’nin mali açıdan elini güçlendirir. Ülke olarak yılda 10-15 milyar dolarlık bir tüketimimiz var. Daha büyük rezervler bulunursa, 2 trilyon metreküp mesela, bütçede 100 milyar dolarları bulacak bir artı meydana gelebilir. Ne kadar çok rezerv, o kadar çok zenginlik” diyerek yanıtlıyor.

Haberin Devamı

TEKNOLOJİYLE UYUM ARTIYOR

Teknolojiyi etkin kullandıkça yeni rezervler çıkmaya devam edeceğini belirten Bağcı, şöyle devam ediyor: “Bu aramalar biraz şans, biraz da teknolojiyi iyi kullanma meselesi. 19 defa bulamazsınız da 20’ncide bulursunuz. Uzun zamandır ilk defa böyle güzel bir haber gelince şaşırdık ama çok da sevindik. Maalesef ki ülke bunda da ikiye bölündü. İyi diyenler bir yanda, ‘İyi olmadı’ diyenler öte yanda. Bence bu olumlu bir gelişmedir. Türkiye, dünyadaki gelişmelerle doğru orantılı olarak, son yıllarda teknolojiyi iyi kullanmaya başladı.
Bu, bana göre hükümetler üstü bir durum.”

FİYATLARIN UCUZLAMASI OLASI

BOĞAZİÇİ Üniversitesi öğretim üyesi ve Türkiye Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Prof. Dr. Bağcı’nın aksine Türkiye’nin yaklaşık 10 yıllık ihtiyacını karşılayacak 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin birçok şey için yeterli olduğu görüşünde. Kumbaroğlu, “Türkiye’nin gaz anlaşmaları önümüzdeki yıllarda doluyor. Rezervin bulunması Türkiye’nin elini, arzı sağlayan ülkeler, Azerbaycan, İran ya da Rusya ile yeni bir anlaşma için masaya oturduğunda daha güçlü tutacaktır. Türkiye istediği anlaşmadan vazgeçebilecek ya da ‘indirim’ kartını oynayabilecek. O ülkeler de gaz satmak isteyecekleri için daha uygun fiyatlı anlaşmalar yapılması olası” diyerek gazın piyasaya çıkmadan fiyatları ucuzlatabileceğini söylüyor.

Haberin Devamı

2023 EN GERÇEKÇİ HEDEF

Prof. Dr. Kumbaroğlu, ‘Sakarya Gazı’nın Avrupa’ya satılması açısından referans fiyatının olduğu bir enerji hub’ı kurulabileceğini de belirterek “Bölgesel referans fiyatının konuşulabildiği bir platform oluşturabilirsek o zaman gerçek anlamda bir eksen değişikliği yaşanabilir” diyor. Gazın 3 yıl içinde çıkarılmasının mümkün olduğunu da belirten Kumbaroğlu “Asıl zor olan keşif kısmı bitti” diyor ve hemen ihaleye çıkılıp platform kurulabileceği sinyalini veriyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları