Paylaş
BALE SANATSAL BİR SPORDUR
Türkiye Dans Sporları Federasyonu Başkanı Tolga Han Çinkitaş’a tartışmayı başlatan ‘bale antrenörlüğü’ kursunu sorarak başladım. Çinkitaş “Yeni bir şey değil” diyerek, şöyle devam ediyor: “2007 yılında, federasyonun ilk genel kurulunda baleyi, diğer tüm danslarda olduğu gibi, spor branşı olarak kabul ettik. Hatta ilk as başkanlığı Yonca Evcimik yaptı.
O dönem şartlar elverişli olmadığı için, bunu bir branş haline dönüştüremedik.Geçtiğimiz yıl Gençlik ve Spor Bakanlığı antrenör kursları konusunda yeni bir sistem geliştirince, biz de bu işi bilen insanlara 5 kademeli bir müfredat yazdırdık. Yönetmelik çıkınca da ‘bale antrenörlüğü’ ilanı verdik.”
GENÇ MEZUNLAR İŞSİZ
‘Aman bu ilanı nasıl verirmişiz?’ Bir feveran! İyi de kursu sokaktan geçen, bale bilmeyen insanlar için açmadık ki! En az 5 yıllık tecrübe arıyoruz. Konservatuvar mezunları eğitim dairesinden, ikinci kademe antrenör belgesi alabiliyor. Yeni mezunlar? Dedik ‘Onlara bir istihdam açalım.’ Ben kaç kez şahit oldum, gençlerin çoğu boş geziyor, anaokullarına eğitmen girip çocuklara masal anlatıyorlar. Hem sportif bağlamda temelleri oturtmak, hem ihtiyaç duyulduğunda yetiştirdiğimiz antrenörleri değerlendirmek hem de konservatuar mezunu gençlerin kendilerini geliştirmelerine, yer bulmalarına yardımcı olalım istedik. Bizim 150’den fazla kulübümüz o kadardan fazla spor salonumuz var.”
ÇIKAR İDDİALARI ASILSIZ
“Peki, bale spor mu sanat mı?” Çinkitaş’ın bakış açısını merak ediyorum. O da anlatıyor: “İsimlere takılmanın bir anlamı yok! Dansa da eskiden spor gözüyle bakılmıyordu! Dans sanattı. Dans grubumu kurmuşum, bu işin yayılması için çalışmışım, binlerce insan yetiştirmişim ama hiçbir zaman bir insanın önünü keserek, ‘Sen yapamazsın’ diyerek ilerlememişim. Dans spor olunca değer mi kaybetti? Hayır. Bale de sanatsal bir spor. Sanat olduğunu inkâr etmiyoruz. Ama internete girin bakın, her yerde yarışmaları yapılıyor. Niçin biz 5-6 yaşında alıp çocukları yetiştirip, yarışmalara göndermeyelim? Para kazanmak için baleyi kullanıyormuşuz. Biz devletin verdiği bütçe ile iyi idare ediyoruz. Niye balenin ticaretini yapalım? Böyle saçma şey mi var?”
HALKA İNDİRMEK İSTİYORUZ
Balenin Türkiye’de ‘elit’ bir dal olarak görüldüğünü belirten Çinkitaş “Bugün herhangi bir bale kursuna, cebinizde yüklüce miktarda para yoksa çocuğunuzu gönderemezsiniz. İmkân olsa, isteyen veli amatör bir spor kulübünün açacağı bale sportif çalışmalarına daha cüzi miktarla çocuğunu gönderebilse, çocuk sevmezse veli ‘Para yanacak’ endişesi olmadan kursu bırakabilse? Kulüplerimiz öyle değil. İsteyen istediği zaman bırakır, isteyene lisansı çıkarılır, yarışmalara girer, yetenekliyse zaten devam eder. Biz Ruslardan daha mı iyi biliyoruz? Rusya’da her yıl onlarca yarışma yapılıyor, federasyonlar var. Bizde de bir şekilde balenin halka indirgenmesi sağlanmalı. Yoksa sadece sınırlı ailelerin çocukları bu işi yapacaklar” diyor.
BALE ŞÜPHESİZ Kİ SANATTIR
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden balet Erhan Güzel bu ikileme en sert tepki gösterenlerden. Sosyal medyasından da sıklıkla sitemini dile getiriyor zaten. Öyle ki ‘600 yıldır dünyada balenin spor mu sanat mı olduğunu konuşan sanırım tek ülkeyiz’ diyor, şöyle devam ediyor: “Atatürk, 1936’da Ankara Devlet Konservatuvarı’nı açmış, 1960’ta ilk temsil izlenmiş, 1970’te de 1309 sayılı yasa ile bale, açıkça ‘sanat’ olarak tanımlanmışken 56 saatte bale antrenörü yetiştirilen bir spor olarak görülmesi çok tuhaf. Dünyanın her yerinde bale spor değil sanattır.”
ELİTİZM TARTIŞMASI SAÇMA
“TDSF’nin resmi sitesinde verilen ilanda, lise mezunu olup başvuran herkese bale antrenörlüğü sınavına girebilme hakkı tanındığı açıkça yazıyordu. Tepkiler üzerine geri adım attılar. Kurs şimdilik ertelendi. Bu daha başlangıç. Baleyi tamamen bu federasyondan çıkaracağımız gibi, bu işi kimler bu hale getirdi daha bunları da konuşacağız. Partnerimin bazı koreografilerde sırtıma oturmuşluğu bile var. Türkiye Binicilik Federasyonu, ‘Bale biniciliktir’ der mi diye korku dolu günler geçiriyorum.” Balenin 14. Louis ile Fransa saraylarında doğduğunu, halka inmesinin en az 500 yıl aldığını söyleyen Güzel “Zaten halka indi. O nedenle elitizm demek saçma bir argüman” diyerek Bolu Gerede’nin bir köyünden çıkan balet olarak bale ile gurur duyuyor.
BALE ANTRENÖRÜ DİYE BİR KAVRAM YOK
Bale Sanatçıları Derneği haliyle duruma tepkili, “Bale spor değil sanattır” kampanyası başlattılar. Dernek Başkanı Ayfer Tarlak “Dünyanın en zor ve saygın sanat dallarından biri olan bale sanat eğitimi ülkemizde zaten YÖK ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından başarı ile uygulanmaktayken, ‘spor’ branşı olarak kabul edilerek farklı bir yapılanmaya gidilmek istenmesi yanlış ve sakıncalıdır. Uzmanlığı olmayan kişilerce yapılacak eğitimler çocuk ve gençler üzerinde fiziksel, pedagojik problemlere sebep olabilir. Ayrıca, ‘sportif bale,’, ‘bale antrenörü’, ‘bale hakemi’ gibi kavramların dünyanın hiçbir yerinde tarih boyunca da günümüzde de karşılığı ve geçerliliği yoktur. Tamamen uydurulmuş bu yeni kavramlar baleye ait değildir” diyor.
Paylaş