Babalar günü neden geri planda kalıyor

Anneler günü denildiğinde kalbi ‘pıt pıt’ atan birçok insanın bugünün Babalar Günü olduğunu unuttuğu, unutmadıysa da hediye almanın aklına dahi gelmediğini düşünüyorum. Belki yanılıyorumdur! Ama benim gözümde Babalar Günü, Anneler Günü ile yarışamadı hiçbir zaman. Belki babamın ruhen hep ‘uzak’ olmasından, belki anne ile kolay kurulan bağın baba ile otoriteye çarpmasından, belki Anneler Günü’ne aylar kala bizi her şekilde kampanya ve reklama boğan markaların Babalar Günü’ne aynı özeni göstermemesinden... ‘Tüm anneler melektir’ ya da ‘Annelik kutsaldır’ falan demiyorum ama eğer bugünü daha coşkulu ve anlamlı kılmak istiyorsak bir zihniyet değişikliği şart diyorum.

Haberin Devamı

Yanılıp yanılmadığımı uzmanlara sordum.

OTORİTE DEĞİL BAĞ KURUN

ANKARA Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’ndan Uzman Psikolog Şenay Ölmez’e göre Babalar Günü’nün Anneler Günü gibi coşkulu geçmesi için önkoşul babalarla çocukları arasında sevgi bağı kurulması. Diyor ki: “Baba çocuk yetiştirme sürecinde bazen kendi isteği (ilgisiz babalık) bazen de kadının ötelemesi ve süreci yönetmek istemesi sebebiyle dışarıda kalıyor. Babanın tüm bu süreçlerde ön planda olmaması, ‘ikincil’ olması özel günlerde de haliyle babayı ikinci yapıyor. Genel olarak ‘Baba eşittir otorite’ anlayışı söz konusu. Anne ise sığınılacak liman. Oysa bu bir sorun. Ailede çocuk yetiştirme, çocuk ile bağ kurma konusunda dağılım eşit olmalıdır.”

Babalar günü neden geri planda kalıyor

Haberin Devamı

SADECE ANNENİN GÖREVİ DEĞİL

“Genel anlamda, baba ‘eve para getiren’ yani ekonomik güç ile otorite kuran kişi olarak algılanıyor. Çocuğun o otorite karşısında anneye yönelimi ise artıyor. Günün sonunda anne, ‘tüm madalyaları topluyor’. Ama bu anneliği kutsallaştırdığı gibi (ki bu da çok tehlikeli) çocuk ile baba arasına ‘mesafe’ koyuyor. O nedenle ebeveynler, ‘Ne yapalım da çocuğumuz ile aramızdaki sevgi bağı güçlensin?’ diye düşünmeli. Özellikle 3- 6 yaş arası fallik dönemde çocuk ile duygusal bağ kurulması; mesela oyun oynamak, resim yapmak, ders çalışmak gibi, çok önemli. Bu duygusal bağı kurmaksa sadece annenin görevi değildir. Ebeveynler arasında dengelenmelidir. Baba tarafından anlaşılır olmak da bir çocuk için çok önemlidir. Baba otoritesi ve aşırı himayeciliğin yerini gözetip kollama, destekleme, teşvik etme almalı. Böylece aradaki ilişki bağa dönüşecek, Babalar Günü de ikincil durumdan çıkacaktır.”

Babalar günü neden geri planda kalıyor

TARİHÇESİ NİSPETEN YENİ

SONORA Smart Dodd isimli Amerikalı bir kadın, babaların da anneler kadar övgüyü hak ettiklerini, özel bir güne ihtiyaçları olduğunu düşünüp harekete geçiyor. Tabii Sonora’nın böyle düşünmek için geçerli sebepleri var. Zira, Amerikan İç Savaşı gazisi olan babası William, annesi öldükten sonra ona ve 5 kardeşine tek başına bakıyor. Babasına vefa borcunu ödemek isteyen Sonora, ‘Babalar Günü’ için babasının ölüm yıldönümü olan 5 Haziran tarihini teklif ediyor ama hazırlıklar yetişmediği için ilk kutlama 19 Haziran 1910’da yapılıyor. 15 yıl devam eden bu yerel kutlamaların ulusal tatil olmasını ilk dile getiren 1924’te ABD Başkanı Calvin Coolidge. Ancak 1966’da ABD Başkanı Lyndon Johnson’ın imzaladığı kararnameye kadar durum resmiyet kazanmıyor. 19 Haziran’ı ulusal günler arasına katansa 1972’de Nixon yönetimi. Anlayacağınız Babalar Günü’nün tarihçesi yaklaşık 50 yıl. Anneler Günü ise Antik Yunan ve Roma’da tanrıça Kibele ve Rhea’yı anmak için yapılan festivallere kadar gitmekte.

Haberin Devamı

ONAY VE SEVGİNİZİ GÖSTERİN

ANKARA Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği Başkanı Prof. Dr. Erol Göka, babası Hasan Şafak Göka’nın ölümünün ardından, ‘Babam bana bir şey söylemedi’ başlıklı bir yazı kaleme almış. Arıyorum, ‘Tam senin konu, bu yazıdan faydalanabilirsin’ diyor. Baba ve otorite figürü olmak üzerine bir yüzleşme, evlat olarak da bir özeleştiri ve farklı bir bakış açısı var.

Babalar günü neden geri planda kalıyor

BİZ NEYE İNANIYORUZ

Toplum olarak psikanalizin kurucusu Freud’un ‘Oedipus üçgeni’nden (karşı cins ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden olanı saf
dışı etme konusunda çocuğun beslediği duygu, düşünce ve dürtüler)
dışarı çıkamadığımızı da belirten Prof. Dr. Göka, “Babayı anneden sonra gelen, kendisine zorla yer açmaya çalışan, gücü, iktidarı, emir ve yapılması gerekenleri temsil eden biri olarak görüyor, babamızı ömrümüzün kuytu bir köşesinde kimselere belli etmeden tepelememiz gerektiğine inanıyoruz. ‘Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü, kör oldum’ diyen Cemal Süreya’nın duygu dünyası ise bizi pek ilgilendirmiyor. ‘Niye kör olmuş şair, nasıl olmuş da babası hayatında bu kadar önemli bir rol üstlenmiş?’ diye sormuyoruz” özeleştirisinde bulunuyor.

BELLİ EDİN

Haberin Devamı

Baba ve çocuk arasında bağ kurmanın önemine de şu sözlerle dikkat çekiyor: “Babam bana bir şey söylemedi. Hep sustu. Ne kanaat bildirdi ne fikir ne de görüş. Nasihat etti, kızmadı, tehdit etmedi. Bildiğim babaların yaptığı hiçbir şeyi o yapmadı. Öylece durdu. Ben ondan öğreneceğimi öğrendim. Onun sayesinde okuyup adam olduğum yetmiyormuş gibi, onun sessiz öğretmenliğinden öğrendiğim şekliyle babalık yapmaya çalışıyorum çocuklarıma. Elimden geldiğince rahat bırakıyorum onları. Tek farkla, davranışlarını, yapıp etmelerini onaylayıp onaylamadığımı hep belli ediyorum. Bunu da babamdan öğrendim.”

BİR BABA DA İYİ BİR ‘ANNE’ OLABİLİR

SOSYAL psikolog, Dr. Duygu Buğa, Babalar Günü’nün arka planda olmasının anneliğe atfedilen ‘kutsallık’ ile alakalı olduğunu belirterek, “Erkek yani baba; lider, hegemonyanın tepesinde konumlanmış ama öte yandan annelik de ‘kutsal.’ Toplumsal olarak babalığa bir rol atfetmiyoruz biz, çocuk öz bakımı dahil her şey sadece ‘annenin görevi.’ Dolayısıyla babalığın bir görevi, işlevi olmadığı düşünüldüğü için babalık da otomatik olarak ikinci planda, anneliğin gölgesinde kalıyor. Bazen kadınların da kendini yegâne iyi hissettiği tek konum annelik olduğu için; ‘O çocuk öyle yedirilmez, giydirilmez’, ‘Böyle taşınmaz, konuşulmaz’ gibi örnekler verebilirim, kadın da bu ‘biricik’ konumunu erkeğe bırakmak istemeyebiliyor. Oysa babalık ve annelik sadece toplumsal rollerdir. Bir baba da iyi bir anne olabilir. ‘Ben çocuğumun hayatında nerede olmak istiyorum?’ Toplumsal rollerden ziyade buna odaklanmak gerekir” diyor.

Haberin Devamı

Babalar günü neden geri planda kalıyor

Yazarın Tüm Yazıları