Paylaş
AŞILI-AŞISIZ FARKI GECE-GÜNDÜZ KADAR NET
HEMATOLOJİ Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner geçtiğimiz günlerde ‘Bilim bizi kandırıyor mu?’ isimli bir kitap çıkardı. Aslında son 1 yıldır, hele de aşıların gündeme gelmesiyle farklı kesimlerden birçok kişi aynı soruyu soruyor. Ben de Prof. Dr. Çetiner’e soruyorum. ‘Böyle bir şey mümkün mü?’ diyor, şöyle devam ediyor: “Son yıllarda bilim hurafeler ve safsatalar arasına sıkıştı. Bilimdışılığa övgü arttı. Eskiden insanları yönlendirmenin yolu onları bilgisiz bırakmaktı. Yeni yöntem; yarım yamalak bilgi bombardımanıyla kişileri sizin istediğiniz şekilde düşündürtebilmek. Aşı karşıtlarının yaptığı bu. Oysa aşılar üzerine onlarca bilimsel çalışma yanı sıra gördüklerimiz, tecrübe ettiklerimiz var. Hâlâ birileri ‘Bizi denek olarak kullanıyorlar’ ya da ‘Deneysel bir sıvı bu’ gibi ipe sapa gelmeyen bir argümanla aşı karşıtlığı yapıyorsa yanlış yoldadır. Aşılılar-aşısızlar arasındaki fark gece ile gündüz kadar nettir.”
“Bir önerim var; Bakanlığımız yaşamını yitirenler ile yoğun bakımda yatan ağır hastalarımızın aşı dağılımlarını yayınlansın. Hayatını kaybedenlerin kaçı aşılı, kaçı değil? Yoğun bakımda yatanların kaçı ya aşısız ya da tek doz aşılı? Tüm bu verilerin derli toplu verilmesi aşı kararsızlığına son verilmesi adına önemli. Bir ikincisi de şu; aşı karşıtlığı hep vardı, koronavirüs ile yeni ortaya çıkmadı. Ancak bu süreçte o kadar keskin söylemlere girdiler ki bizler de karşılık olarak aşıları olduğundan fazla yücelttik, yanlış anlaşıldık. Mesela, ‘Aşılar yüzde yüz koruma sağlamaz’. O zaman neden aşı olmalıyız? Çünkü hastalığa yakalansak bile hafif atlatırız, ölüm riski azalır, yeni varyantlar oluşmasına engel olur. Aşı olanlar-olmayanlar arasında ağır hastalığa yakalanma, hastaneye yatış, vefat sayıları arasında uçurum var. (Sağlık Bakanlığı aşısızların hastaneye yatış oranının yüzde 90-95’lerde olduğunu açıklamıştı.)
HASTALIK, YAN ETKİSİNDEN DAHA TEHLİKELİ
VİROLOG Dr. Semih Tareen, dünyanın en eski ve prestijli tıp bilim dergilerinden, New England Journal of Medicine’de yer alan BioNTech aşısı ile ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı güvenlik araştırmasının sonuçlarını yayınladı. Araştırma aşı karşıtlarının elindeki son argümanları da çürütecek türden.
BULGULAR
İsrail’de aşılanan 885 bin kişiye bakıldı ve bu rakam aşılanmayanlarla karşılaştırıldı.
Aşı ile alakalı veya alakasız bütün yan etkilere bakıldı.
AŞI İLE BAĞLANTILI YAN ETKİLER
Miyokardit (Kalp iltihabı): 100 binde 2.7
Lenfadenopati (Lenf şişmesi): 100 binde 78
Apandisit: 100 binde 5
Zona: 100 binde 15.8
SONUÇ
Miyokardit, SARSCOV2 enfeksiyonlarında çok daha fazla görülüyor (100 binde 11). Yani aşı miyokardit riskini 4 kat azaltıyor.
Aşı olmayanlarda, aşı olanlara kıyasla akut böbrek hasarı 125, kalp ritim bozukluğu 166, pıhtı 43, beyin kanaması 8, kalp krizi 25, miyokardit 4, akciğer embolismi 62 kat daha fazla.
Lenf şişmesi ve zona aşı olan grupta daha fazla.
885 bin kişide aşı kaynaklı pıhtılaşma görülmedi. (AŞI PIHTIYA SEBEP OLMUYOR)
Yüz felci; aşı olmayan grupta 59 vaka, aşılanan grupta 81 vaka görüldü.
ÖZET
DR.Tareen: “Sonuçlar asıl riskin aşı değil, SARSCOV2 enfeksiyonu olduğunu gösteriyor. SARSCOV2 bizimle daima kalacak ve herkes bir gün bu virüse maruz kalacak. Aşı olarak maruz kalmak ile aşısız maruz kalmak tercihiniz.”
LÜTFEN AŞINIZI YAPTIRIN
Oyuncu Ezgi Mola: “İki doz aşı olmamın etkisiyle en ufak bir semptom göstermiyorum. İyi ki iki aşımı da yaptırmışım. Lütfen siz de aşınızı yaptırın.”
AŞININ EKMEĞİNİ YİYORUM
Oyuncu Enis Arıkan: “Aşı olmanın ekmeğini yiyorum ve daha kolay atlatıyorum. Terliyorum ve birazcık öksürüyorum ama iyiyim.”
İKİ DOZ AŞI SAYESİNDE
Şarkıcı Mahsun Kırmızıgül ile kızı Lavin de COVID-19 oldu. Kırmızıgül, “Aşılanmak çok önemli. İki doz BioNTech olmuştum. O aşılar olmasaydı inanın hastalığı çok ağır geçirebilirdim. 2 doz aşı sayesinde hiç hasta olmamış gibi koronavivürü ayakta atlattım” mesajı verdi.
AŞISI OLAN BİR HASTALIKTAN AŞI OLUNMADIĞI İÇİN ÖLMEK BÜYÜK TRAJEDİ
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner aşı karşıtlığı ile aşı kararsızlığı arasında fark olduğunu belirterek, “Karşıtlık son derece bilimdışı. Bundan farklı şekillerde faydalanan, ki bu kişiler meşhur olmayı istemekten ürünlerini pazarlamaya kadar geniş bir yelpazede, dar bir grup. Aşı kararsızları onların argümanlarından besleniyor ama onlarınki daha çok bilgi eksikliğine dayalı bir tereddüt. Aslında akıllarındaki sorular doğru yanıtlansa aşıyı kabul edecekler. Bunu kim yapabilir? Yapılan çalışmalar insanların en güvendiği, dinlediği, inandığı grubun yine sağlık personeli olduğunu gösteriyor. Yani sağlık personelinin doğru ve tam bilgilendirilmesi lazım ki onlar da bilgiyi doğru aktarsın” diyor ve şöyle örnekliyor: “Aşı karşıtlarının aşının içinde domuz ürünleri olduğundan tutun, ‘deneysel’ olduğuna kadar sınırsız argümanı var ve bunların hiçbiri doğru değil. Sağlık personeli de o aşının içinde ne olup, olmadığını, süreçlerini bilecek ki toplumu ikna edebilsin. Durum aşısızların pandemisine dönüştü. Hastanede yatanların yüzde 85’i, yoğun bakımdakilerin yüzde 95’i, ölenlerin neredeyse tamamı aşısız-eksik aşılı. Aşı ile korunabilir bir hastalıktan aşı olunmadığı için ölmek büyük trajedi.”
Paylaş