Paylaş
SİSTEMİN MEŞRUİYETİ SORGULANACAK
Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emre Erdoğan başından beri kritik eyaletlerde bir sıkışma olmasının beklendiğini söylüyor. Seçim öncesi algıdan dolayı, Biden’ın kazanmak için kritik eyaletlere ihtiyacı olmadığının düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Erdoğan “Trump, Cumhuriyetçilerin kalelerinden biri olan Teksas’ta kazandı. 3-4 eyalette de Biden ile arasında çok az fark var. Oysa seçim anketleri Biden lehine 10 puan farktan bahsediyordu. Dolayısıyla bu gerginlik yaratıyor” diyor. 2.5 milyon posta oyunun olduğu Pensilvanya’nın seçim sonuçlarına etki edecek en önemli eyalet olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan “100 milyona yakın erken oy ve posta oyu var ki bu toplam oyun % 70’i. İnanılmaz bir rakam. Daha önce 45 milyonda kalıyordu” diyor.
TRUMP NEDEN İTİRAZ ETTİ
Posta oylarının en büyük destekçisi Biden. Çünkü Demokratlar arasında posta yolu ile oy kullanımı Cumhuriyetçilere göre çok yüksek. O nedenle de Trump seçimin başından beri durumu şiddetli bir dille eleştiriyor. Prof. Dr. Erdoğan’a ‘Peki bu oylar sayılmayacak mı?’ diye sordum. Şöyle yanıtlıyor: “Sayılacak. Bu öyle bir sistem ki oyların 3’te 2’si seçim günü değil uzaktan posta yoluyla kullanıldı. Bu başlı başına yeni bir şey zaten. Birçok kritik eyalette ise sayım devam ediyor. Pensilvanya’yı önemli kılan ne? ‘Seçimden 3 gün sonra da oy gelse biz bu oyları sayacağız’ diyorlar. Bu alışılagelen demokratik bir pratik değil. Kazanan şüphesiz çok az bir farkla ve tüm bu yeni pratikler sayesinde kazanacak. Haliyle kaybeden de bu sürecin meşruiyetini sorgulayacak. Kaybetmeye teşne olan Cumhuriyetçiler, Trump olduğu için de sorgulama şimdiden başladı, Yüksek Mahkeme’yi işaret etti.”
HAK MI SORUMLULUK MU
Tam da bu noktada ‘Oy vermek hak mıdır yoksa sorumluluk mu?’ tartışması devreye giriyor. Prof. Dr. Erdoğan ‘Hak ise istediğim her yerden oy kullanırım. Sorumluluk ise sandık başına giderim. Cumhuriyetçiler ‘Paşa paşa o sandığın başına gidecektiniz’ diyor. Yanı sıra, posta yoluyla gönderilen oyların güvenilirliğine dair de şüpheler var. ABD’de Yüksek Mahkeme’nin yeniden sayımlara müdahale yetkisi var. 2000 yılında bir benzeri yaşandı. Yüksek Mahkeme Florida’da oyların 1 ayı bulan tekrar sayımını durdurarak, Cumhuriyetçi aday George Bush başkan ilan edilmişti” diyor.
BIDEN 2 BÖLGE DAHA ALIRSA BAŞKAN OLUR
Genç yaşına rağmen tahminleri ile iyi bir Amerikan siyaseti araştırmacısı olduğunu kanıtlayan Yunus Emre Erdölen kazananın ipi göğüslediği Florida’dan Trump’ın çıkmasının büyük bir sürpriz olduğunu belirterek “Bu durum, seçimleri, sayımın çok uzun süreceği bir süreçte tıkadı. Biden, 1948’den beri Arizona’yı alan ilk Demokrat oldu. Nebraska 2. bölgede de ipi göğüsledi. Böylelikle Cumhuriyetçilerin 2016’da seçim kazandığı 2 bölge de ellerinden gitti. Biden için süreç şu an sıkıntılı gibi görünse de kazanımlarına 2 bölge eklemesi büyük başarı. Eğer Biden bunun üzerine Michigan ve Wisconsin’i de koyarsa Pensilvanya’daki posta oylarına gerek kalmadan başkanlığını ilan edecektir” diyor.
YÜKSEK MAHKEME TRUMP DİYEBİLİR
‘Peki iş Pensilvanya’daki posta oylarına kalırsa ne olacak?’ Zira Trump’ın buradan gelecek oylara itirazı var. Erdölen avukatların devreye girerek sonuçların eyalet mahkemelerine taşınacağını, eyalet yargıçlarının da itirazları kabul edip yeniden sayım kararı verebileceğini ancak Yüksek Mahkeme’nin yerel mahkeme kararlarına itiraz edebileceğini söylüyor. Erdölen ‘Ama’ diyerek, bir de parantez açıyor: “Şu an Yüksek Mahkeme de Trump’ın atadığı Cumhuriyetçi yargıçlar var. O 9 kişin ne karar vereceğini kestirmek güç. Bir gerekçe uydurup Trump lehine karar çıkarmaları kuvvetle muhtemel.”
TRUMP GİTSE BİLE ‘TRUMPİZM’ DEVAM EDECEK
SETA Washington Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat: “Biden’ı 8-10 puan farkla önde gösteren anketler tam anlamıyla demokratların kâbusu oldu. Bu bize Amerika’da sessiz bir çoğunluk olduğunu gösteriyor. Bu sessiz çoğunluk, Trump’ın da ifade ettiği gibi, kendilerini ABD’ye yabancılaşmış, öz vatanında parya gibi hisseden, doğu-batı yakasındaki elitlerin siyasi önceliklerinin kendininkiler ile örtüşmediğini düşünen, Trump’ın mesajlarının daha ulusal olduğuna kanaat getiren, büyük oranda da beyazlardan oluşan bir grup. ABD zaten son 6 ay boyunca, pandemi başta, ekonomik kriz ve ırk ayaklanmaları gibi, 100 senede görmediği şeyler yaşadı. Dolayısıyla bu travmatik dönem ABD’deki tüm fay hatlarını da harekete geçirdi. Herkes bu fayın hareketlenmesinin Biden’ın işine yarayacağını düşünüyordu ama Trump ve ekibi de bunu görüp mobilize oldu. Trump günün sonunda belki seçimi kaybeder ama şu bir gerçek ki Trump gitse bile Trumpizm devam edecektir.”
AMERİKAN DEMOKRASİSİ YARA ALIR
Yıllarca dış habercilik yapmış biri olarak şunu söylemek isterim ki Trump’ın, başkanlık seçimlerinin başa baş olması halinde, Demokrat Partili muhalifleri usulsüzlük ve zaferini çalmakla suçlayacağı aşikârdı. Bu başka coğrafyalar için ‘alışılagelen’ bir durum olabilir ancak birçok Amerikalı için ‘kıyamet senaryosu’. Çünkü bir ABD başkanı, sonunda kazansın ya da kaybetsin, bu çıkış ile Amerikan demokrasisinin işleyişini sorguya açmış ve oy pusulalarının sayımı üzerinde şüphe yaratmış oldu.
Paylaş