Paylaş
DEĞİŞİME AYAK DİRİYORLAR
65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkanı Dr. Gülüstü Salur’a ‘Neden anne ve babamı evde tutamıyorum’ diye soruyorum. Gülümsüyor. Zira, yaşlılarla çalışan bir doktor olarak bu tarz sorulara alışkın. Cevabı ise net: “Yaşlıların karakter özellikleri çok oturmuş, çok keskinleşmiş oluyor. Kolay kolay alışkanlıkların, seneler içinde oturan ve aslında ‘dengeyi buldukları’ yaşam biçimlerini değiştirmeleri çok zor. Mesela, yeni bir hastalıkları var diyelim! Onları yeni ilaçlarını düzenli almaya alıştırmak o kadar zor ki anlatamam. Bazen muayeneden daha uzun süreyi bunu anlatmaya harcıyoruz. Ve günün sonunda gene bildiklerini yapıyorlar” diyor. ‘Bu durumu değiştiremez miyiz?’ diye soruyorum. Dr. Salur ‘Elbette değiştirilebilir’ diyor ve şöyle devam ediyor: “Biz evde kalmazsak sokağa çıkma yasağı kaçınılmaz. İçişleri Bakanlığı 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlıkları olanlara dışarı çıkma yasağı getirdi. Durum o kadar vahim. Hala dışarı çıkma ısrarı olan 65 yaş altına ise sizler lütfen durumun vahametini çarpıcı örneklerle izah edin. Evde kalmanın yapılacak en akıllı, doğru, vicdanlı şey olduğu konusunda ısrarcı olun. Dışarı çıkmak zorundalarsa tedbir alıp, kısa süreliğine sokağa çıkılabilirler. ‘Benim kendi aklım var’ diyenlere ben ‘Evet, elbette tecrübelisiniz ama aklınızı lütfen kimin önerilerine kulak vereceğinizi doğru seçmekte kullanın’ diye cevap veriyorum. Bir de yaşlılar haberi gazete ve TV’lerden takip ediyor. O nedenle her mecradan net mesajlar verilmesi şart.”
Dr. Salur tevekkülü yanlış yorumlayan bir kesim olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Tevekkül, tedbir ve gereğini yapma sonrası olan bir kabul ve teslimiyettir. Ancak bunu aldırmazlık, sorumsuzluk olarak yaşayanlar var. Üstelik burada alınan risk kimsenin kendi kesesinden de değil. Virüs yakalarsa sadece etkileştiğimiz insanlara yayma tehlikesi taşımıyoruz, aynı zamanda bu salgında çok zorlanan sağlık sistemine ek yük getiriyoruz. Belki o hastane yatağına ulaşmazsa hayatını kaybedecek başka birinin yerini işgal ediyoruz. Bu nedenle yapılacak en doğru hareket ‘Evde kalmak.’ Bu arada, gençlere de görev düşüyor. Yalnız yaşayanları mutlaka günde birkaç kez telefonla kontrol etmeyi ihmal etmeyin.
GENÇLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR
Uzman Klinik Psikolog Nigâr Çiçek ilerleyen yaşla birlikte bireylerde yalnızlık ve ölüm korkusu oluşmaya başladığı söylüyor. Korkunun temelinde ise yaşa bağlı ortaya çıkan ‘bedensel rahatsızlıklar’ ve ‘fiziksel kısıtlanma’ durumu var. Çiçek’e göre bu durum yaşlıları ‘Artık günlük hayatımı bile tek başıma yürütemeyecek hale geldim’ düşüncesine teşvik ediyor ve ‘Bak yapabiliyorum’ ispatına sürüklüyor. Çiçek’in tavsiyesi gençlere:
* Hayat deneyimlerini paylaşmak ve bunun değer görmesi hoşlarına gider. Belki fiziki değil ama telefon ile ya da görüntülü arayarak ilişki kurun. Yalnızlıkla baş etmelerine yardımcı olun.
* Yaşlanma ile gelen hatırlama güçlüğü gibi durumlar zihinlerinde ‘Sevilmiyorum’ ya da ‘İstenmiyorum’ algısı oluşturabilir. Bu nedenle sevdiğinizi söylemekten kaçınmayın.
* Sinir sistemleri daha hassastır. ‘Çocuk gibi her şeye alınıyor’ demeden özgüven ve saygıyı tazeleyin. Mesela güzel olduklarını, haklı çıktıklarını söyleyin. ‘Yemeklerini özledim’ deyin.
* Yaşlılıkta en sık yapılan hata geçmişte yaşamaktır. Artık yer, mekân, zaman farklı. Hatırlatın.
* Yaşamdan doyum sağlamış insan için yaşlılık en verimli dönemdir. Hobilerini bulmalarına yardım edin. Üretkenliğe sevk edin.
ZATÜRRE AŞISI YAPTIRMALI MI
Sağlık Bakanlığının Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Firdevs Aktaş virüsün yaşlıları ve kronik hastaları daha çok vurduğuna dikkat çekerken “Evde kalın” çağrısı yapıyor. 65 yaş altına ‘Bunun geçici ama geçene kadar da tehlikeli bir durum olduğunun izah edilmesi gerek’ diyor. ‘65 yaş ve üzeri için pnömokok aşısı yaptırmak faydalı mı?’ sorusuna cevabı ise şöyle: “Kovid-19 ortaya çıkmadan önce 65 yaş üzerine pnömokok aşısı zaten öneriyorduk. Pnömokok, zatürre yapan bir bakteridir. Yaşlılar ve altta yatan bir hastalığı olup, bağışıklık sistemi bozulmuş hastalara ‘önlem’ amaçlı yapıyorduk. Devlet tarafından ödemesi yapılan bir aşı. Salgın özelinde değerlendirecek olursak, pnömokok aşısının Kovid-19’a karşı bir koruyuculuğu yok. Ancak zatürre yapan bu bakterilere (pnömokok) karşı bir korunma sağlamak bu hastalara yarar sağlar. Çünkü virüslere bağlı pnömonilere bakteriyel olanları da eşlik edebilir. Yani, aşı, Kovid-19’u tedavi etmese bile vaka önümüze geldiğinde zatürreden korunduğu için bu olasılığı elemiş oluruz. Ek bir ilaç vermeye gerek kalmaz, ‘Zatürre aşısı tamam’ denilir. Aşılanan kişide ek risk faktörü ortadan kalkmış olur.”
10 MADDEDE 60+ YOL HARİTASI
1) 80 yaş üstü: KOAH, astım, hipertansiyon, diyabet, kalp varsa ‘KARANTİNA UYGULAYIN’
2) 65 yaş üstü: ‘DIŞARI ÇIKMAK YASAK’ 65 yaş altı: ‘EVDE KALIN’
3) Dışarı çıkmak zorundaysanız KALABALIKTAN UZAK DURUN.
4) Düzenli ilaçlarınızı değiştirmeyin, stok yapın, yanınızdan ayırmayın.
5) Ateş, öksürük olursa tıbbi değerlendirme için danışın. Mümkünse evde muayene olun.
6) Nefes darlığı, sık nefes alıp verme, morarma olursa ‘Maske takarak’ hastaneye başvurun.
7) Evde yalnızsanız: Sizi denetleyen, takip eden birileri mutlaka olsun.
8) Zorunlu değilse TOPLU TAŞIMA KULLANMAYIN.
9) Alışverişlerinizi eve getirtin. Aile, komşu ve gençlerden yardım istemekten çekinmeyin.
10) Sosyal medya araçlarını kullanmayı öğrenin, takipte kalın.
VİRÜS 60 YAŞ ÜZERİNİ VURUYOR
İtalya’da 4 binden fazla kişi Koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Verilere göre, 0-30 yaş arasında Kovid 19’a bağlı ölüm yok. 30-39 yaş arasında 9, 60-69 yaş arasında 329, 70-79 yaş arasında 1134, 80-89 yaş arasında 1309 ve 90 yaş üzerinde 298 kişi hayatını kaybetti.
Paylaş