Paylaş
8 MART’TA KABUL EDİLDİ
‘AİLE içi şiddetin önlenmesine’ yönelik ilk kanun, 4320 sayılı “Ailenin Korunması Kanunu”dur. Ancak bu kanun birçok yönüyle eksik kaldığı için kadın hakları dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarının yıllar süren mücadelesi sonucu, 8 Mart 2012’de TBMM’de, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kabul edilmiştir.
KADIN VE ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİ DEVLETİN SORUMLULUĞUNDADIR
‘YÜRÜRLÜĞE girdiği günden beri etkin olarak uygulanması için mücadele ettiğimiz bir yasa, 6284’ diyen Avukat Selin Nakıpoğlu, kanunun varlığının tartışmaya açılmasının kabul edilemez ve tehlikeli olduğunun altını çizerek diyor ki: “Bilakis, uygulama kararlılığı gösterilmeli ve keyfi uygulamaların önü kesilmelidir. Çünkü kadınlar ve çocukların güvenliği devletin sorumluluğundadır. Kolluk kuvvetlerinin ya da yetkili mercilerin görev ihmallerine göz yumulmamalı, yasayı tartışmaya açmak şöyle dursun, kanunu uygulama kararlılığı gösterilmelidir. Ayrıca kamu spotları ile kamuoyu, yasa ve hakları hakkında bilgilendirilmelidir. Ki bugün yasa ve yasanın sağladığı uzaklaştırma/koruma gibi tedbirlere rağmen kadınlarımız hâlâ katledilmektedir. Yasanın yürürlükte olmadığını düşünmek dahi istemiyorum. Bu yasa ile en önemli kazanımlarımızdan bazılarını sayayım sana:
- 6284’ten faydalanabilmek için mutlaka doğrudan şiddete maruz kalmış olmanız gerekmiyor. Şiddet tehlikesi ya da tehdidi altında olmanız da yeterli.
- 6284 kapsamında verilebilecek önleyici ve koruyucu tedbirler mağdurun ihtiyaçlarına göre de değişiklik göstermekte. Mesela:
1- Sığınma evi hakkı: Kadına ve beraberindeki çocuklara ev dışında güvenli bir yer sağlama ve geçici maddi yardım yapılması imkânı sunar. Psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti ile çocuk için kreş desteği verilir.
2- Kimlik bilgilerini değiştirme hakkı: Can güvenliği endişesi varsa isim ve soyisim gibi yeni kimlik bilgileri alabilme hakkı verilir.
3- Adres gizleme ve yakın koruma isteme hakkı: Can güvenliği tehdidi varsa, kadın şiddet uygulayıcısından kaçıyorsa bilgileri tüm resmi kayıtlardan gizlenir. Şiddete uğrayan çok kadın olması dolayısıyla zor uygulansa da mağdur kişiye şiddetten ya da olası şiddetten korunması için polis koruması verilir.
4- Uzaklaştırma isteme hakkı: Şiddet uygulayan kişi mağdurun kendisine, konutuna, işyerine, çocuğunun okuluna belirlenen süre içinde yaklaşamaz.
5- İletişim araçlarıyla kişiyi rahatsız etmeme hakkı: Mağdura telefon, e-posta, sosyal medya ya da herhangi bir yöntemle ulaşmasının önüne geçilir.
6- Geçici velayet veya tedbir nafakası hakkı: Mağdur, daha boşanma gerçekleşmeden çocuklarının velayetini geçici olarak alma ve nafaka talep edebilir.
7- Aile mülkü şerhi koyma hakkı: Mağdur evli ve şiddet uygulayan ile aynı evde yaşıyorsa oturdukları taşınmazın satılmasını engellemek için tapudan şerh koydurabilir.
Selin Nakıpoğlu
KADINI EVE KAPATMAK İSTİYORLAR
Peki, böylesine önemli bir yasa bazı çevrelerce neden tartışılmaya açılmak isteniyor? Nakıpoğlu, “6284 ve İstanbul Sözleşmesi aleyhine çalışan bir lobi var. Ajandalarında Medeni Kanun da var. Kadını hane içine hapsetmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Üstelik bu uğraşının makyajı da “Erkekler mağdur ediliyor”. Günde en az 5 kadının erkeklerce katledildiği bir ülkede böylesine mesnetsiz bir kışkırtma yapabiliyorlar. Kadın; siyasette, iş hayatında veya başka herhangi bir alanda değil, sadece aile içinde olsun, mahkemeler de kadını değil aileyi korusun istiyorlar” diyor.
5 MADDEDE NEDEN ‘KIRMIZI ÇİZGİMİZ’
4320 Sayılı Kanun ile 6284 Sayılı Kanun arasındaki temel farklar ise şöyle:
1- EVLİ OLMAYAN BİREYLERİN DE KORUNMASI: 6284 Sayılı Kanun, şiddet gören ya da bu yönde bir tehdit altında olan kadın (evli olup olmadığına bakılmaksızın) çocuk ya da herhangi bir aile bireyi veyahut tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunmasını amaçlamakta ve bu kişileri hedef alan şiddeti önlemek için alınacak tedbirleri düzenlemektir.
2- ŞİDDET UYGULAYAN KİŞİ’ TANIMI GENİŞLETİLDİ: Kadın illaki eşinden ya da ailesinden şiddet görmeyebilir. Bu bazen sevgilisi-eski sevgilisi olabileceği gibi, bazen hiç tanımadığı biri de olabilir. Örneğin şort giydiği için tekmelenen kadınlar... Dolayısıyla kanun, ‘şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışları uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişileri’ şiddet uygulayan
kişi olarak tanımlar.
3- ŞİDDET TANIMI YAPILDI: 6284, fiziksel şiddetin yanı sıra, ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerini de kapsamaya almıştır.
4- KADININ BEYANI ESASTIR: Bu, ‘Kadın ya da çocuk ne derse desin doğru’ demek DEĞİLDİR. Cinsel suç ve cinsel şiddet vakalarında delil yetersizliği olduğu durumlarda kadının ve çocuğun beyanı esas kabul edilerek soruşturmanın başlatılması ve ifadelerinin delil olarak kabul edilmesine dair ilkedir. 6284’ten önce, ‘cinsel istismar ya da cinsel tacize uğradım’ demeniz soruşturma açılması için yeterli olmuyor, delil getirmeniz bekleniyordu.
5- ÖNLEYİCİ - KORUYUCU TEDBİRLER: 6284 ile delil ve belge aranmadan gerekli önlemlerin derhal alınması ve mülki amir-hâkim tarafından koruyucu tedbir verilebilmesi mümkün olmuştur. Tedbir kararına uymayanlar içinse zorlama hapsi getirilmiştir.
Paylaş