Paylaş
Davetlileri, GUHEM’i gezdirip tanıttıktan sonra yemek salonuna aldılar...
Gökmen Uzay, Havacılık Eğitiim Merkezi gerçekten söylendiği gibi, müthiş bir proje...
Şöyle ki; “Hoş geldiniz” faslından sonra geziye başlıyorsunuz, konusunda uzman bilim iletişimcilerinden, uçuşun anotomisini dinleyip, sonraki dönemler ve günümüzde gerçekleşen modern yolculuklar hakkında bilgi alıyorsunuz...
Bu arada, ilk insanlı uzay yolculuğundan, evrenin en uzağındaki cisimlere kadar astronomiyi, interaktif bir şekilde, uygulamalı olarak görüyorsunuz...
Üst kata çıkmak için, uzay mekiği simülasyonu ile donatılan asansöre binip, 40 saniyede uluslararası uzay istasyonuna götürülüp, burada uzayda yapılan bilimsel araştırmalar ve astrontların uzayda nasıl yaşadıklarına canlı gibi tanık oluyor, hayran kalıyorsunuz...
GUHEM’i her gün, meslek lisesinden fen liselerine, okul öncesinden üniversite gruplarına kadar bin öğrenci gezip görüyor...
Kendilerine, astronot olmaları için, uzay ve havacılık sektörü anlatılıyor...
Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde görev yapan bazı eğitmenler, astronomi derslerini öğrencilerine, burada veriyor…
Şurası bir gerçek ki bu proje, en fazla 30 yıl sonra Bursa’yı, uzay ve havacılık sektöründe uçurup dünya markası yapar...
Tabii ki bugünkü gibi önemsenirse...
BURKAY’IN ANLATTIKLARI DİKKATE ALINMALI
Toplam 52 bin üyesi bulunan BTSO’nun Başkanı İbrahim Burkay, görsel sunumu ile Bursa’yı adeta masaya yatırdı...
Yaşanan sorunları, rakamlar ve bilimsel verilerle anlattı; çözümlerini sıraladı...
Bursa’nın, birçok konuda ihmal edildiğine dikkat çekti...
Bilinçsiz yapılanma, çevre kirliliği, trafik ve rast gele yapılan organize sanayi bölgelerinin de bu ihmalin sonucu olduğunu söyledi...
Çözüm olarak da, Akıllı Şehircilik önerdi..
Bursa’nın akıllı şehircilik anlayışı ile yönetilmesi halinde fazla değil birkaç yıl içinde hiçbir sorunu kalmayacağını ifade etti..
Burkay, yanlış algılardan da yakındı...
Bursa’nın göç almadığını, fabrikaların çalıştıracak işçi bulamadığını, sanayi alanının normalde yüzde 4 dolması gerekirken yıllardır binde 8’de kaldığını, arkadaşlarının zorluk yaşadığını belirtti.
Çevre kirlilğine değinip, müsilajın nedeninin, sanayi sektörü değil, kentsel ve tarımsal atıklar olduğunun altını çizdi...
Üniversitelerin bu konuda hazırladıkları raporların gerçeği yansıtsa da, basında yeterince yer almamasından dert yandı...
Nilüfer Deresi’ndeki kirliliğe önlemenin ise devletin görevi olduğunu hatırlatıp, buradaki işletmelerin altyapı sorunu olmayan bölgelere taşınmasının şart olduğunu kaydetti.
Bursa’da yüzde 40’dan fazla olan ormanlık alanların değerlendirilmemesinden endüstriyel tarım yapılmamasından yakındı...
Konuşmanın sonunda, yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen Bursa’nın ülke ekonomisi için önemine dikkat çekip, “İddia ediyorum, Türkiye’de 10 tane Bursa olsa ülkedede hiçbir ekonomik sorun olmaz” dedi...
Burkay, finali çok güzel bağlasa da, “Diğer dokuz Bursa’nın, nasıl bir şehir olacağı?” konusuna açıklık getirmedi...
İstediği gibi, akıllı şehircilikle yönetilecekse sorun yok...
Haaa, bugünün Bursa’sı gibi olacaksa, o kentte yaşayanların vay haline...
Paylaş