Bu ayıptan kurtulma günü...

SAKARYA’da, bacakları kesilen köpek yavrusunun o görüntüsü canımızı gerçekten çok yaktı...

Haberin Devamı

Bu ayıptan kurtulma günü...
Henüz o acı unutulmadan, Bursa’daki kedi katliamı gündeme geldi...
Sözde insanlar, yavru kediyi yakaladılar...
Önce dövdüler...
Ardından işkence yaptılar...
Sonra da bacaklarını eklem yerlerinden kestiler...
Henüz 5 aylık olan yavru kedi acıya dayanamadı...
O köpek yavrusu ile aynı kaderi paylaşıp telef oldu.
İşin acı tarafı nedir, biliyor musunuz?
Sahipsiz olan bir köpeğin ağzında taşıdığı kedinin cesedini ‘insanların görmesi için’ kaldırıma bırakıp gitmesi...
“Alın, görün ve utanın” dercesine...
Olayın ortaya çıkması böyle oldu...
Artık, “Köpek mi hayvan” , yoksa ‘kediye kıyanlar mı’ bilemiyorum.
Yalnız, köpek kadar vicdanlı olamadıkları kesin.
Peki, bunlar kim?
Nasıl bir ruh halleri var?.
Neden hayvanlara işkence yapıp, parçalıyorlar?.
Hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar?
Veya yaptıkları bu işkencelerden -nasılsa- keyif mi alıyorlar?
Bu soruların yanıtını, Psikiyatrist Doç. Dr. Ömer Şenormancı›ya sordum. Doç. Dr. Şenormancı, bunu yapanların, “antisosyal kişilik bozukluğu” yaşayan insanlar olduğunu söyledi.
Halk dilindeki tanımları, ‘Psikopat’.
Özellikleri ise vicdanlarının olmaması, empati kurmamaları.
Böyle bir karakter ne yapmaz ki?
Bırakın hayvanları telef etmeyi, insanları dahi rahatlıkla öldürürler çocuklara da cinsel saldırı düzenler.
Yapıyorlar da...
Hiç mi pişman olmuyorlar?
Hayır, çok rahatlarmış...
Yaşı ilerleyen bazı ‘psikopatlar’ biraz duygusal oluyormuş.
Ama bildiklerini yapmaktan da geri kalmıyormuş.
Peki, bu suçları işlerken gerekçeleri ne oluyor?
Öyle ya, bir sebebi olması gerekmiyor mu bu yaptıklarının...
Haksızlığa uğradıklarını, mağdur edildiklerini öne sürüyorlarmış...
Savunmalarının temeli buna dayalıymış...
Ayrıca, geri adım da atmıyorlarmış...
İşin kötü tarafı ise hastalıklarını kabul etmedikleri için tedaviye yanaşmamalarıymış...
Durum böyle olunca da, rehabilite edildikleri tek yer olarak cezaevleri kalıyor...
O da yakalanırlarsa...
Düşünün bu insanlarla aynı şehirde, belki de aynı mahallede yaşıyoruz...
Artık, köpek ve kedilerin işkence edilerek telef edilmesine üzülmememiz gerekiyor !
Yaşıyorsak, sevinmeliyiz !...
Hayvanlara yapılan bu işkencenin bize edilmediği için de dua etmeliyiz.

Haberin Devamı

BU KADAR BASİT OLMAMALI...

Haberin Devamı

Allah aşkına birileri bu insanlara “dur” desin...
Bugün çok önemli iki seçim yapılıyor...
Kurulacak hükümetten, seçilecek Cumhurbaşkanından, bu sorunu öncelikle ele almaları bekleniyor.
Alınacak önlemler de aslında belli...
Yasalarda değişiklikler yapılması…
Psikopat olduğu bilenen kişilerin tedavileri için ‘olur’larının beklenmemesi gerekiyor...
Adamlar zaten hasta olduğunu kabul etmiyor ki, tedaviyi kabul etsin.
Sağlıklı biri olsa suç işlemeyecek...
Sen, potansiyel tehlikeyi toplumun içine bırakıyorsun, sonra da cezaevine koymak için suç işlemesini bekliyorsun..
Tabii, yakalayabilirsen…
O zaman zarar gören insanların ve hayvanların hakları ne olacak?
Kim, nasıl koruyacak?
Bu olacak iş değil.
Alıncak bir diğer önlem ise hayvanlara işkence yapıp telef edenlere verilecek cezaların artırılması...
Bu tedbir psikopatlar için olmasa da hayvanları sevmeyenler için caydırıcı olabilir...
Basit olan bu değişiklikler ile hem hasta olan bu insanlar topluma kazandırılacak, hem masum insanlar öldürülmeyecek, hayvanlara zarar verilmeyecek.
Böylece 1 taşla 3 kuş vurulacak...
Bu ayıptan da kurtulmuş olunacak.

 

Yazarın Tüm Yazıları