Paylaş
Dışarısının uzantısı olan içerideki vesayet odaklarının da hedefinde Tayyip Erdoğan var. Üstelik AK Parti değil, yalnızca Erdoğan...
Neden acaba? Çünkü Erdoğan, düşmanın gözünün içine bakarak kovanına çomak soktu; onlara rağmen ülkesini gerçek manada bağımsız kılmak için gecesini gündüzüne katarak güçlü Türkiye yolunda dev adımlar atıyor.
Ülkesinin savunmasını ele güne muhtaç olmaktan kurtarıyor.
Çünkü Tayyip Erdoğan, başta ABD olmak üzere yabancı ülkelerin başkanlarının huzurunda el pençe divan durmuyor; diklenmiyor lakin dik duruyor, durabiliyor.
Dik duramayan önceki liderlerimizin vatan severliğinden asla şüphemiz yok, lakin onlarda muhataplarıyla eşit şartlarda pazarlık yapabilecek güç yoktu. Her şeyleriyle muhataplarına muhtaçtılar, bundan dolayı da ülkemize ‘uydu’ muamelesi yapıyorlardı.
Erdoğan, içerideki ve dışarıdaki düşmanlarını yanına alarak birlikte yol yürürken bile boş durmadı. En kötü senaryolara göre ülkesini hazırladı. Devletler de tıpkı insanlar gibi, gücü oranında dik durabilir.
Zira Erdoğan çok iyi biliyor ki bize dost gözüken ülkeler, bize paramızla vermedikleri silahları, bizimle savaş halindeki terör örgütlerine bedava veriyor.
Unutmayın; Mahir Kaynak ne diyordu?
“Diyorlar ki, terör örgütleri yeni bir devlet kurma derdinde. Hayır efendim yanlış. Hiçbir örgüt devlet kuramaz. Ortadoğu’daki tüm örgütler Büyük İsrail Devleti kurulsun diye kurulmuştur”.
Hatırlayın; Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi sözde bağımsızlık ilanı yaparken her taraf İsrail bayraklarıyla donatılmıştı.
Ne demiş atalarımız: “Hazır ol cenge, istiyorsan sulhu salah!”
Bulunduğumuz bu netameli coğrafyada her an savaşa hazırlıklı olmalıyız. Bunun için gerekli olan silah, araç-gereç, mühimmat, ekipman ve bunlara ait yazılımların başkalarına muhtaç olmadan yerli ve milli olarak üretilmiş olması lazım.
İşte Erdoğan, en son teknoloji konseptine uygun olarak bunları üretip dünya harp tarihinin seyrini değiştirdiği için hedefte!
Gözleri olup da görmeyenler olsa da gören dost ve düşman, terör örgütleriyle mücadelede yurtiçinde ve dışında, Karabağ’da, Libya’da neler olduğunu gördü ve görüyor.
Erdoğan öncesi Türkiye, terörle mücadele için yabancılardan İHA dileniyordu ve paramızla bunları alamıyorduk.
Erdoğan Türkiyesi’nde ise bunların SİHA’sı ve TİHA’sı üretilip yabancı ülkelere satılıyor.
Artık Türkiye, yabancı ülkelerle her sahada kazan-kazan prensibiyle dişe diş mücadele ve pazarlık edebiliyor.
Ülkelerin başlarındaki liderlerin güçleri, ülkelerinin gücüyle orantılıdır. Güçsüz ülkelerin liderlerinin pazarlık gücü sıfırdır, onlar yalnızca emir alırlar.
İşte Erdoğan’a emredemedikleri için onu hedef tahtasına koydular!
Ne diyordu büyük İmam (İmam-ı Şafi): “Gerçeği, hakkı görmek istiyorsanız düşmanın oklarını takip edin!”
Paylaş