PaylaÅŸ
Kentsel dönüşüme direniyoruz, direnebiliyoruz.
Ülkemiz deprem kuşağında bulunuyor, dolayısıyla bizler bu gerçeği bilip depremle yaşamasını öğrenmek zorundayız. Deprem olmayacak diye bir şey yok, mutlaka olacak; şu halde, depreme dayanıklı binalar yapmaktan başka çaremiz yok!
İşte yine bir kış günü; 6 Şubat 2023 Pazartesi günü sabaha karşı, saat 04.17’de, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan ve on il ve ilçelerinde yıkıma sebep olan 7.7 büyüklüğünde bir depremle sarsıldık.
Ardından 6.6 büyüklüğe varan onlarca artçı ve büyük sarsıntının üzerinden 9 saat geçmemişti ki bu kez de merkez üssü Elbistan olan, 7,6’lık bir depremi daha yaşadık.
Yine yıkılan yüzlerce bina ve bunların altlarında kalan binlerce insanımız. Yine girilemeyen ağır veya orta hasarlı binlerce bina ve evlerini, bu kış günü terk etmek zorunda kalan on binlerce insanımız.
Her depremde olduğu gibi, bunda da aynı manzara ile karşı karşıya kaldık. Öldürenin deprem olmadığını, çürük binaların olduğunu gördük.
Kanaatimizce; kentsel dönüşüm işi, şahıslara, şahısların keyfine bırakılmamalı. Umumi seferberlik başlatılıp çürük tespit edilen tüm binalar yıkılıp yeniden yapılmalıdır.
Sağlıkta olduğu gibi, bunda da bilim kurulları oluşturmalı ve kurullar ne diyorlarsa onu yapmalıyız.
Devlet, gerektiğinde zor kullanmalıdır; zira hastaya ilaç sorulmaz, zorla da olsa tatbik edilir.
Tek tesellimiz, mevcut depremlerde, eskiden olduğu gibi depremzedelerin sahipsiz kalmaması, kendi dertleri ile baş başa bırakılmamasıdır.
1999 Marmara depreminde, ne denli sahipsiz ve çaresiz kaldığımızı hatırladıkça kahroluyoruz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan (Demirel, Ecevit) deprem mahalline telefonla bile ulaşamadılar; değil depremzedelere bizzat ulaşmak, sağlıklı bir haber bile alınamadı.
En lazım olduğu anda devlet, sırra kadem basmıştı.
Çok şükür o günleri geride bıraktık; AK Parti hükümetleriyle birlikte, devlet, yetkilileriyle ve tüm kurum ve kuruluşlarıyla anında olay mahallindeler.
Afetzedeler çaresiz bırakılmıyor, her türlü ihtiyaçları karşılanıyor.
Yıkılan şehrin bütünü de olsa; planlı bir şekilde şehir yeniden imar edilip evleri, hak sahiplerine teslim ediliyor.
Eksiğimizi yukarıda ifade ettik; kentsel dönüşümde elimizi çabuk tutmalıyız, depremi çürük evlerle değil, depreme dayanıklı binalarla karşılamalıyız.
Zira yıkılanı, daha iyi şekildi yeniden yapabiliyor ancak giden canları geri getiremiyoruz.
Devlet ve millet hayatımızın, bu olmazsa olmaz hakikatini de bugünkü iktidardan yani Sayın Erdoğan’dan başkası yapamaz.
Bunu da nereden biliyorsun diye sormayın; Sayın Erdoğan’ın memleket sathında yaptıklarına bakın, nereden bildiğimizi siz de görürsünüz.
NOT: Deprem felaketinde vefat eden tüm ÅŸehitlerimize (dinen ÅŸehittirler) rahmet, yaralılarımıza acil ÅŸifalar, yakınlarına sabır dilerim. Milletimizin başı saÄŸ olsun.     ÂF.B.
PaylaÅŸ