Muhalefetin adayı ya da renksiz cumhurbaşkanı

Bir araya gelen muhalefet partileri, toplantı üzerine toplantı düzenliyorlar. Lakin henüz, cumhurbaşkanlığı makamı için bir aday belirleyebilmiş değiller. Akılları sıra, gündem oluşturup halkın dikkatini üzerlerine çekecekler.

Haberin Devamı

Belli ki havanda su dövüp dağılıyorlar. Zira belirleyecekleri adayı, geceleyin mezarlıktan geçerken ıslık çalarak arıyorlar!

Aklı evvel altı benzemez artı 1’in ilk icraatı cumhurbaşkanlığı seçimlerini kendi elleriyle aleyhlerine çevirmek oldu. Seçime girmeden seçimi kaybetmenin formülünü arayıp buldular ve onun üzerinde gergef dokuyorlar.

Eh, ne diyelim; kendi düşen ağlamaz!

Yahu daha işin başında, yetkisiz, renksiz-kokusuz, sorumsuz ve tek icraatı yetkilerini devretmek üzere kullanacak, ‘şahsiyetsiz’ bir kişiyi bu millet seçer mi zannediyorsunuz?

Millet, kendisine en çok hizmet edecek icraatçı cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gider; birilerinin oyuncağı olarak ve oyun oynamak için gitmez.

Muhalefet zaman tünelinde kalmış; Türkiye’nin nereye geldiğinden, hangi kanun ve Anayasa ile idare edildiğinden habersiz gibi davranıyor.

Haberin Devamı

Daha da vahimi ise milleti de kendileri gibi zannediyorlar.

Millet, cumhurbaşkanını kendisi seçiyor; milletçe yetki verilen cumhurbaşkanından istenen yegâne şey icraattır, halka ve ülkeye en güzel şekilde hizmet etmektir.

Muhalefetin seçtirmek istediği cumhurbaşkanı ise icraat değil, konu mankenliği yapacak.

Millet, sittin senedir o denli cumhurbaşkanlarını çok gördü ve onlardan kurtulmak için akla karayı seçti; tam aradığını bulmuşken kaybetmek ister mi?

Bunlar, yine belli ki halkı da tanımıyorlar. Halkımız, değil cumhurbaşkanı adayında, mahallesindeki muhtarında bile onca özellik arıyor. Arıyor ki onun vasıtasıyla, köyüne veya mahallesine hizmet gelebilsin, köyü ya da mahallesi en güzel şekilde temsil edilsin, tanıtılsın.

Millet, kendisine hizmet için cumhurbaşkanı ararken bizim muhalefet partileri, hizmet yapmayacak, sadece idare-i maslahatçılık yapacak kukla bir aday arayışında.

Anayasa’ya göre, seçilen cumhurbaşkanı, hükümetin yani icranın başı konumunda. Bunlar ise, aday gösterdikleri kişiden, daha işin başında, hükümetin başından yetkilerini kullanmamak üzere taahhütname alacaklar.

Yani yetkilerini hizmete dönük değil, hizmet yapmamak üzere kullandıracaklar.

Haberin Devamı

Seçim vaadi olarak da ‘Ey ahali! Beni seçerseniz, size hizmet yerine, tüm yetkilerimi eski vesayet sistemine dönmek için kullanacağım. Hükümetsiz, siz kendinizi idare edin. Yatırım yok, plan-proje olmadığı gibi, benden önce başlanılan yatırımlar da durdurulacak!’ diyecekler.

Her şey onların istediği şekilde gitse bile, bu iş için hem halkın evet demesi ve hem de en az 5-6 yıllık bir süre gereklidir. 5/6 yıl taş üstüne taş konmayacak, mevcut tüm yatırımlar durdurulacak ve ülke, tıpkı darbe olmuş gibi 30-40 yıl geriye götürülecek.

Oysa bu millet, mahut vesayet sistemiyle, kendisine patinaj yaptırıldığını bildiğinden başkanlık sistemine geçti. Ve şimdi, o sistemle ülkesinin nereden nereye getirildiğini görüyor.

Haberin Devamı

Görünen köy kılavuz istemez; halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, gecesini gündüzüne katarak hizmet üstüne hizmet üretiyor. Hafta geçmiyor ki dev bir tesis hizmete açılmış olmasın.

Millet, gördüğü günden geriye gitmek, o netameli günlere gere dönmek ister mi?

Ne demişler: ‘Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı!’

 

Yazarın Tüm Yazıları