Paylaş
Halkta karşılığı olmayan bu dört siyasi parti, masaya ‘asalak’ olarak ilişmişti, ilişmek zorunda kalmışlardı. Bu ‘küsurat’ partilerinin genel başkanları bile milletvekili seçilebilmeleri için CHP’ye veya İYİ Parti’ye muhtaçlar.
Diğer bir ifadeyle, bu partilerin, bu denli bir birlikteliğe elleri mahkûmdur. Zira kendi başlarına bir varlık gösterebilmeleri ve TBMM’de tek bir milletvekili ile dahi temsil edilebilmeleri mümkün değildir.
Bu sütunları takip edenler hatırlayacaklardır; Meral Akşener’in büyük oynadığını, ana muhalefet olmayı hedeflediğini birçok kez ifade ettik.
Masa, on üç aydır toplanıp dağılıyor. Kendilerine sorarsanız, yıldızları vadetmenin stratejik hesaplarını yapıyorlardı. Gerçekte ise, zorunluluğun bir araya getirdiği her bir genel başkanın kafasında 40 tilki vardı ve bunların hiçbirinin kuyruğu diğerine değmiyordu!
Kılıçdaroğlu, birbirine değmeyen bu kuyruklardan dördünün iplerini elinde tutuyordu; Meral Akşener ise başından beri Başbakanlığa (en büyük parti) soyunduğunu ilan etmişti.
Meral Akşener yaptığı sert açıklamada bu durumu itiraf etti ve muhataplarını şu şekilde suçladı: ‘Şahsi ikballerini düşünüyorlar.’
Masa, asıl yanlışı, ‘stratejik derinliğin’ tespit ve tayininde yaptı; ilk önce adayı belirleyeceklerine ‘doğmamış çocuğa don biçercesine’ hükümet programını hazırladılar.
Masa’nın aktörlerinin siyasetteki kalibrelerine bakın ki, bir buçuk yıldır bir araya geliyorlar, saatlerce konuşup tartışıyorlar ama gerçekte birbirlerinin neyin peşinde olduğunu bilmiyorlar.
Ancak bir buçuk sene sonra birbirlerinin şahsi ikbal peşinde olduklarını anlayabiliyorlarsa, bunların eline su dökebilecek artist yok demektir.
Bu halleriyle, maske kullanmada ve takiyye yapmada FETÖ’cülere bile parmak ısırtırlar.
Akşener, başından beri ‘kazanabilecek aday’da ısrar etse de kendi dışındaki ‘Beşli oluşum’ Kılıçdaroğlu’na endeksliydi. Kılıçdaroğlu ne dese, öyle hareket etmek zorundaydılar.
Nitekim Kılıçdaroğlu, ‘Aday benim’ dedi, onlar da ‘Bizim adayımız Kılıçdaroğlu’dur’ dediler.
Bu durumda; Kılıçdaroğlu kendi adaylığını, diğer dört parti de şahsi ikballerini Meral Akşener’e dayattılar.
Akşener de ‘Kumar masasında, Noter masasında olmayacağız’ diyerek masayı terk etti.
Masa’yı terk ederken, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları’na adaylık çağrısı yaptı. Her iki başkan da bu çağrıya duyarsız kaldı ve Kılıçdaroğlu’nun yanında olduklarını açıkladılar.
Bundan böyle çoklu adayla cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidileceği anlaşılmış oldu.
Paylaş